Evet, bu bir projedir.
Yapılan, söylenen her şey bir projenin parçalarıdır.
Ne projesi? Elbette yıkım projesi.
Neyi?
Türkiye Cumhuriyetini.
Evet, lafı evelemeye gevelemeye hiç gerek yok. Hedef apaçık Türkiye Cumhuriyetidir.
'İleri demokrasi' 'Yeni Türkiye' 'insan hakları' gibi ana cümlelerin asıl hedefi apaçıktır.
Bunu anlamayanlar, anlamak istemeyenler ve anlamaz görünenler aynı cümleleri tekrarlayıp bağırıp duruyorlar.
Neymiş efendim?
Ağlamakla ünlenen Devletlü 'Çete başının itibarını düşürüyorsunuz' demiş de ..
Aynı koro çete başına 'sayın' diyormuş da.
Yine aynı koro cete başını Devlete muhatap kılıyorlarmış da.
Teröristlerle görüşmeler yapılıyormuş da.
Ülkenin bir bölümünün kontrolü Devletten çıkmış da.
TC kaldırılmış da.
Andımız kaldırılmış da.
Dersim için özür dilenecek denmiş de.
Eski çete reisi için övücü sözler söyleniyormuş da.
Devletin itibarı yerlerde sürünüyormuş da.
Etrafımız illegal örgütlerle çevrilmiş de.
Bayrağımız yakılıyormuş da.
Atatürk büstleri kırılıyormuş da.

………………………………….
Bütün bunlar ve daha da fazlası elbette doğrudur. Hepsi yapılmıştır ve yapılmaktadır.
Ancak:
Benim söylemek istediğim başka bir şey.
Hemen her gün bu yazdıklarımı ve yazmadıklarımı akşam sabah tekrarlayanlar esas meseleyi unutuyorlar.
Mesela:
Aksaray yapıldı.
1000 odalı.
Muhalifi, muhalif görüneni ve aslında muhalif göründüğü halde hamama sürekli odun taşıyanı dillerine doladıkları konu yapılan sarayın kaç odalı olduğu meselesi.
Oysa esas mesele kaç odalı olduğu mu?
Elbette hayır.
Esas mesele Türkiye Cumhuriyetinin apaçık bir sembolü olan Atatürk'le özdeşleşen ve Türkiye Cumhuriyetini de temsil eden 'Çankaya' nın terk edilmesidir. Esas mesele budur. Bunun üzerin de hemen hemen hiç durulmamış iş 'oda' meselesine indirgenmiştir. Oysa esas olan rejimin, Cumhuriyetin ve Atatürk'ün sembolü olan 'Çankaya' nın yerine yeni bir binanın inşa edilmesidir. İşi 'oda' meselesine sıkıştırıp kalırsanız işte birkaç gün geçti ve unutuldu gitti. 'Oda' işinden sonra Amerika'yı kimin keşfettiği çıktı, Dersim çıktı, kadın erkek eşitliği çıktı. Projenin gündemimi yok. Eklendikçe eklendi.
Dünyadan örneklerle bu anlatılmalıydı ve Millete bunun rejim ile ilgili sorunu ortaya konduğu izah edilmeliydi.
Ama ne gezer.
Şimdi:
Bütün yapılanları ayrı ayrı düşünmek ve her biri için durmadan konuşmak ormanı görmemek demektir.
Hedef iyi gösterilmelidir.
Tek tek 12 yıldır yapılanların yanlışlığını anlatmaya çalışmak esas 'projeyi' anlamamaktır.
'Kadınla erkeğin eşitliği fıtrata aykırıdır' dendiği an beri taraf yani sözüm ona muhalif kanat hemen başladı bunun ne kadar yanlış olduğunu izah etmeye.
Hatta bazıları dini referanslarla işi izaha kalkıştılar.
Arkadaş,
Cümle bir projenin küçük bir parçasıdır. Sen neyi anlatmaya çalışıyorsun?
12 yıldır yapılanları söylenenleri alt alta yazın bakalım nerden nereye geldiğimizi görürsünüz. Ama her biri ile ayrı ayrı ve kısa bir süre uğraşırsanız bir gün 'denizin bittiğini' görürsünüz.
Yapılanlar bir projenin parçalarıdır ve bir strateji içinde yapılmaktadır.
Gidin bakın denize uzanmış dev kaya parçaları görürsünüz. Sonra deniz dalgaları bu kaya parçalarından ne alabilir ki diye düşünürsünüz. Amma on-onbeş sene sonra aynı yere geldiğiniz de göreceksiniz ki dalgalar kayanın çok önemli bir bölümünü alıp götürmüş. Dev kaya küçüldükçe küçülmüş.
İşte söylenen her cümle yapılan her eylem ve icraat kayadan parçalar koparmaya sonunda kayanın tamamını yok etmeye yöneliktir.
O halde:
Teşhisi doğru koyup tedaviyi ona göre tayin etmek gerekir.
Habire yakınarak, ağlayarak bir yere varılmaz.
Her bir yıkım için her defasın da bağırıp çağırmak ama köklü bir çözüm üretmeden yola devam etmek de hiçbir işe yaramaz.
Yapanların 'projesi' bellidir. Ya karşı çıkanların?
Kurtuluş projesi sandıktan geçer.
Sandığa milyonları çekecek bir proje üretilmediği müddetçe yan ağla dön ağla…