EGEDESONSÖZ- Gaziemir Belediye Başkanı Ünal Işık, Gaziemir’in Çernobili olarak bilinen eski kurşun fabrikasının bulunduğu bölgedeki nükleer atıkların, ilçe için hala tehdit teşkil ettiğini söyledi.
Alanın temizliği konusunda Egedesonsöz’e açıklamalarda bulunan Başkan Işık, AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya’nın bugüne kadar bölgede yapılan temizlik işlemlerinde nükleer atığın bulunmadığını duyurması hakkında değerlendirme yaptı.
Işık açıklamasında “Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nun raporlarına dayanarak biz orada nükleer atık olduğunu söylüyoruz. 2012 yılında raporu yazarken orada nükleer atık var diyen insanlar nerede? Gerçekten yoksa, bilim insanlarının da yer aldığı bir komisyon oluşturulsun, araştırsın ve olmadığına bizi ikna etsin” dedi.
3 MİLYON 500 BİN KG TOPRAK TAŞINDI DİYORLAR AMA BİZ ÖYLE BİR TAŞIMA GÖRMEDİK
Gaziemir Belediye Başkanı Ünal Işık açıklamasında şunları söyledi:
“2011-2012 yıllarında Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nun verdiği rapora dayanarak burada nükleer atık olduğunu, nükleer kaynak bulunduğunu söylüyoruz. 'Burada nükleer atık yok' demek çok inandırıcı değil. Bir komisyon oluşturalım dedik. Bu atık, nereye, nasıl götürülecek? Çevre Şehircilik İl Müdürlüğünün ya da bakanlığın ya da bilim insanlarının kontrolünde ilerlemesini istiyoruz. Bizim de Büyükşehir’in de çevre örgütlerinin de bilim insanlarının da el ele verdiği bir süreç olsun istiyoruz. Var, yoku da geçtik. Bilim insanlarını çağırsınlar, orada nükleer atık olmadığını kanıtlasınlar, biz de olmadığına inanalım. Eğer orada nükleer atık yoksa 2012’de o belgeyi veren insanlara ne oldu? Neden o zaman burada nükleer kaynak var dediler? Aynı hükümetin, aynı bürokratların verdiği belgeye bakarak söylüyorum bunları. 3 milyon 500 bin kilo toprak taşındı diyorlar. Biz o kadar toprağın taşındığına şahit olmadık”
“SIZINTI OLURSA MAHALLEYİ BOŞALTMA PLANINIZ VAR MI?” DİYE SORDUK AMA…
“Dünyada bu işin uzmanları var, çağırırsınız, gerekli çalışmaları yaparlar, bir karar verirler, biz de uyarırız. Orada temizlik çalışması Temmuz ayında başladı, ne oluyor dedim, ortalığı ayağa kaldırdım. Firma yetkililerini çağırdık Büyükşehir’e… Firmanın yönetim kurulu başkanı geldi. Şu soruları sorduk: Nasıl temizliyorsunuz? Hangi parayla temizliyorsunuz? Çünkü orayı temizlemek büyük parayı gerektiriyor. Nasıl temizleyeceğini anlattı.
Bir müdürümüz de şunu sordu: Orada bir sızıntı olursa, mahalleyi boşaltacak mısınız? Böyle bir planınız varsa AFAD’ın haberi var mı? Mahalle boşaltılacaksa, yarın haydi boşaltın demekle olmuyor bu işler. Bir planlama gerekir. Yok böyle bir planları! Peki nasıl temizleyeceksiniz, dedik. Arkadaşlara maske vereceğiz, temizleyecekler, dediler! Şaka gibi! Maske taktırarak temizleyecek kişileri korudunuz diyelim. Peki 50 metre ötedeki okulda okuyan çocukları nasıl koruyacaksınız? Hane halkını nasıl koruyacaksınız? Bölgede kanser vakaları ve sakat doğumlarda artış var.
ORADAN ÇIKAN DUMANLAR, KİMYASAL MADDELERDEN ÇIKIYOR, NÜKLEER ATIKTAN DEĞİL
Eylül ayında, orayı temizleyecek olan şirket konkordato ilan etti. Konkondato talebinin, böyle bir yola çıkışınızın sebebi ne? EKOVAR’ın sahibi orayı satın aldıklarını söyledi. Geçmişte 5 milyon lira ceza yazıldı, o dönem için çok büyük bir cezaydı. Tarihi bir cezaydı. Çevre, Şehircilik Bakanlığı bize, 'muhatabınız EKOVAR şirketi' dedi. Şirket, bakanlığa, biz daha nükleer atığa ulaşmadık, diye rapor vermiş. Oradan çıkan dumanlar, kimyasal maddelerden çıkıyor, nükleer atıktan değil. Burada haklılar. Yüzeyde bir çalışma var, nükleer atığa henüz ulaşılmadı. Oradan çıkan toprağın nereye götürüldüğü de bilinmiyor.”