EGEDESONSÖZ – Belediyelerin SGK ve vergi borçlarını tahsil etmek için devlet harekete geçerken, bazı belediyelere haciz işlemi başlatıldı.

İntegral Araştırma Şirketi Koordinatörü, Gazeteci Ümit Yaldız, SONSÖZ TV’de Gazeteci Fatih Yapar’ın programında, bu konuyu irdeledi. Yaldız, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sık sık “CHP’li belediyelerden o paraları tahsil edin, silkeleyin” şeklindeki sözleri ve son olarak “CHP’li belediyeler o borçları tıpış tıpış ödeyecekler” ifadeleriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

YAPAR: PARA KAYNAĞINDAN KESİLİRSE BELEDİYE SIRF MAAŞ ÖDEYEBİLİR
Gazeteci Fatih Yapar, İzmir’de kamu yatırımlarının tartışıldığını, hızlı tren, çevre yolunun tartışıldığını, alternatif yolları hükümetin neden yapmadığının konuşulduğunu hatırlatarak, “Kamu kurumlarının ekonomik problemleri var. SGK borçlarından dolayı Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’li belediyeleri silkeleyin çıkışında bulundu. Mart, Nisan gibi yapılanmaya gidilmezse, belediyelerin İller Bankası’ndan gelecek paraları, kaynağından kesilecek. Cemil Tugay, 3 milyon lira olarak gelen paranın 1,5 milyon lirasının kesildiğini söyledi. Bu durumda belediye sırf maaşları ödeyebilir, yatırımları ötelemek zorunda kalır” yorumunu yaptı.

ABLUKA SİYASETİ YAPILIYOR

Ümit Yaldız ise Fatih Yapar’ın bu açıklamanın ardından şunları söyledi:

İmralı heyetinden Başkan Kurtulmuş'a ziyaret İmralı heyetinden Başkan Kurtulmuş'a ziyaret

“Cumhurbaşkanı Erdoğan, silkeleyin talimatından sonra bir de tıpış tıpış ödeyecekler, çıkışında bulundu. Beledyielerin, normal bir mükelleften ayrıcalıklı olmadığına inanıyorum. Yani siz personel çalıştırıyorsanız, ay sonunda ben personelimin SGK primini nasıl ödüyorsam, siz de ödeyeceksiniz! CHP’li belediyelerin borçları bu kadar biriktirmiş olması sorun. Eskiden AK Parti’de olan illerin belediyelerinin de birikmiş çok sayıda prim ve vergi borçları var. Hükümet, o zamanlar tahsilatı yapmamış. Ya da hazine arazisindeki camiyi, okulu almış, borcu silmiş. Ege’deki  il ve ilçe belediyelerinin zorlandıklarını görüyoruz. Abluka siyaseti yapılıyor. Bir kere bu haksızlık, zamanında yapmadığınız tahsilat nedeniyle haksızlık yapıyorsunuz. AK Parti’deyken belediye tahsil etmeyip, CHP’ye geçince zorunlu olarak tahsil etmeye çalışmak, çok büyük haksızlık. İkincisi, Sayın Cumhurbaşkanı siyaseten şurada hata yapıyor. Zaman zaman ve çoğu zaman şapkasının altında bir de AK Parti şapkası taşıyan Cumhurbaşkanının, gün aşırı ekrana çıkıp Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin borçlarının tahsilatıyla ilgili açıklama yapması, siyaseten doğru değil. Ama açıklamayı, devlete olan o borçların tahsilatını komple yapıyoruz, sadece belediyeler değil, özel sektör, kamu kuruluşları herkes, ödeyecek, şeklinde yapsaydı, daha doğru olurdu.  Af çıkar, silinir gibi beklentilerle borçlar hep ertelenmiş. Bu kültür yerleştiği için ciddi bir kamu alacağının oluştuğunu görüyoruz. Bu kamu alacağını tahsil etme yoluna gidiyoruz, eski devir kapandı; CHP’li, AK Partili, müteahhit, holding,  turizmci herkes, devlete borcunu ödeyecek diye çağrı yapsaydı, CHP’li belediyelerin serzenişlerini bu boyutta duymazdık, anlamlandırmazdık.”

ONLAR NEDEN TIPIŞ TIPIŞ ÖDEMEK ZORUNDA BIRAKILMIYOR?
“Ama Cumhurbaşkanımız çıkıp CHP’li belediyeler tıpış tıpış ödeyecek, silkeleyin bu CHP’li belediyeleri gibi açıklamalarını kamuoyu, bunu siyasi bir operasyon olarak görüyor, tahsilat boyutu olarak algılamıyor. Özgür Özel ve CHP kurmaylarının yaptıkları açıklamalara bakıyorum. Diyorlar ki, 100 liranın 10 lirası CHP’li belediyelerin borcu. Eee 90 lirası? O da özel sektörün, senin, benim borcum, belki AK Parti’ye yakın müteahhitlerin, belki beşli çetenin! Onlardan niye vergi alınmıyor? Sayın Bakan, onları niye silkelemiyor? Onlar neden tıpış tıpış ödemek zorunda bırakılmıyor? Böylesine handikaplı bir açıklama söz konusu yani. Böyle bir hata var. Cumhurbaşkanının partizanca davrandığını düşünüyorum. Cumhurbaşkanı partili olabilir, referandumda ben hayır oyu kullandım, yanlış bulanlardanım bu sistemi. Partiliyseniz de partili gibi yönetmezsiniz. Burada bir partizanca bir yönetim kokusu var, algısı var. Bu algı, iktidar bakımından hiç de sağlıklı bir algı değil AK Partinin geleceği açısından.  CHP’li belediyeler, bu borçlarını öyle ya da böyle ödeyecekler bir şekilde. Sonuçta belediye, vatandaşa hizmet götüren bir kurum ve siz ona bir kolaylık sağlarsınız borcunu ödemede. Sen o hizmete gidecek parayı suyun kaynağından kesersen, burada maaş ödeyemeyen, hizmet üretemeyen bir belediye ortaya çıkacak. Burada kime ceza vermiş olacaksınız? CHP’ye mi, belediyeye mi, vatandaşa mı? CHP’li belediyelere yönelik bir muhasara siyaseti yapıldığı, kalenin kuşatıldığı, içeridekilerin aç ve susuz bırakılmak istendiği şeklinde yorumlanmasına açık bir davranış biçimidir bu. Oysa sadece CHP’li belediyelere değil, herkese, borcu olan herkese yürümek gerekirdi. Bir kolaylık da sağlanır.”

CHP’Lİ BELEDİYELERİN YAŞADIĞI BU TRAVMANIN ALTINDA 31 MART SONUÇLARI YATIYOR
Söz konusu kesintilerin AK Partili belediyelere de yapıldığını belirten Ümit Yaldız, iktidarın bunu kamuoyuna doğru anlatamadığını öne sürdü:

“İzmir’de bir  AK Partili bir de MHP’li belediye var. İzmir dışındaki AK Partili belediyeler de mustaripler. Arka kapı diplomasi yapılıyordur mutlaka. Şu araziyi imara açın, satın, alın falan… Menemen Belediyesi gün aşırı yer satıyor. Menemen, eskiden testisiyle meşhurdu, bugün özelleştirmeleriyle meşhur oldu. Menemen’de gün aşırı arsa satılıyor, arazi satılıyor. Nerede bir Menemen kelimesi geçse, satışla ilgili bir şey çıkıyor karşımıza.  Başka belediyeler satamıyor. Çünkü hacizli. Bunlar, Türkiye’de siyasetin işleyişi bakımından da normal kabul ediliyor. Fakat AK Parti’nin elinde belediye kalmadı. Bugün CHP’nin yaşadığı SGK ve vergi travmasının altında, 31 Mart’ın sonuçları yatıyor. Siz AK Parti’nin elinden bu kadar belediyeyi alırsanız, Konya’ya kadar AK Parti’yi batıdan sürerseniz, bunlar oluyor sonuçta!”