EGEDESONSÖZ – İntegral Araştırma Şirketi Koordinatörü, Gazeteci Ümit Yaldız, SONSÖZ TV’de, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın son günlerdeki açıklamalarını yorumladı.

Gazeteci Fatih Yapar’ın programında  Yaldız, Cemil Tugay’ın strateji değişikliğine gittiği, Ekrem İmamoğlu’nu Ekrem İmamoğlu yapan çatışma siyasetine başladığını söyledi. Yaldız, çatışma siyasetiyle birlikte hizmet siyasetini birlikte götürmesi halinde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın, İzmir halkının gönlünde daha sağlam yer edineceğini dile getirdi.

Menderes’te yollar yenileniyor Menderes’te yollar yenileniyor

Tugay’dan hükümete Körfez için 'siyasallaştırma' çıkışı: İzmir’e karşı malzeme olarak kullanılıyor! Tugay’dan hükümete Körfez için 'siyasallaştırma' çıkışı: İzmir’e karşı malzeme olarak kullanılıyor!

CEMİL TUGAY, STRATEJİ DEĞİŞİKLİĞİNE GİTTİ
Gazeteci Fatih Yapar, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın son haftalarda yaptığı açıklamaları hatırlatarak, “Cemil Bey, bakanı eleştiriyor ve AK Partili milletvekilleri o sözlerin ardından topa giriyor. Bilal Saygılı ile Cemil Tugay’ın gönül köprüsü de yıkılmış görünüyor.İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan, il başkanımız tufaya getirildi, şeklinde açıklama yaptı. Cemil Tugay’ın son haftalardaki çıkışını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna, Yaldız şu yanıtı verdi:

“Cemil Tugay, siyaseten doğru yapıyor. Geçen hafta kooperatif kavgası vardı, müfettiş raporları vesaire. Bu sefer Körfez Savaşı diyebileceğimiz bir tartışma ortamı oluştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, grup toplantısında İzmir körfezi ile ilgili açıklama yaptı. Erdoğan’ın İzmir körfeziyle ilgili açıklamasından sonra gönül köprüsü, yerle yeksan oldu. Herkes eleştiri oklarını fırlatmaya başladı peş peşe. Cemil Tugay, strateji değişikliğine gitti. Atandığı günden itibaren tartışılan, kurultaydaki oy tercihi nedeniyle atandığı düşünülen, Karşıyaka’daki yönetimiyle eleştirilen, CHP içerisinde pek çok milletvekilinin yalnız bıraktığı Cemil Tugay, bir yandan da idari sorunlarla boğuştu. Cemil Tugay, seçim döneminde kendisine açık destek vermemekle suçladığı Tunç Soyer ve ekibine karşı öfkesi, hatta nefreti, devri sabık durumu yaratmaya varan tavırları, uygulamadaki adımları, Cemil Tugay’ı daha da tartışmalı hale getiriyordu. Fakat strateji ekibinin, muhtemelen İstanbul’dan beslenen ekibiyle strateji toplantıları yaptığını biliyoruz. Ekrem İmamoğlu’nun siyaseten büyüdüğü yoldan yürüyor şu anda Cemil Tugay. Siyasal iletişim uzmanlarının hamlelerine uygun adımlar atıyor. Çatışma yolu bu.”

CEMİL BEY, YENİ STRATEJİYLE GÜÇLENİYOR
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a dahi çatan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın, yeni yüzüyle, yeni kimliğiyle güç kazandığını belirten Ümit Yaldız, şu görüşlere yer verdi:

“Ekrem İmamoğlu, geride kalan 5 yılda İstanbul’da ne yapmıştır dediğinizde, aman aman elle tutulur bir şey yapmadığını görüyoruz. Ancak İmamoğlu ne yapmıştır? Erdoğan ile AK Parti ile cenk etmiştir. Ekrem İmamoğlu, icraattan çok siyaset yaptı. Siyaset yapmakta da haklıydı. Bence Erdoğan bu konuda strateji hatası yapıyor. Kabul edelim etmeyelim, Erdoğan bir dünya siyasetinde önemli biri. Birileri gibi dünya lideri diyemeyiz belki ama Biden’le, onunla bununla uğraşan Erdoğan, dönüp dönüp İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ile uğraştı! Erdoğan, uzun süredir izlediği muhatap almama politikasını terk etti. İmamoğlu’nun bu durumda Erdoğan’a verdiği her cevap, Ekrem Bey’i siyaseten büyüttü. Bugün Cemil Tugay, aynı akılla yürüyor. Cemil Tugay, Erdoğan’la didişmiyor ama bakana yükleniyor. Bakan da mecliste körfezin kirli suyunu göstererek doğru olmayan bir hamle yaptı. Cemil Başkan, yakaladığı bu pozisyondan yürüyor, bakanla çatışıyor. Cemil Tugay siyasi bir kavga verirken, doğal olarak milletvekilleri de ister istemez, sevseler de sevmeler de onun yanında durmaya başladılar.  Şu anda olan da budur zaten. Cemil Tugay, bu kimliğiyle de güçleniyor. Nereye kadar güçleniyor? Lafla peynir gemisi, bir yere kadar yürür! Aziz Kocaoğlu, bu kavgaların daha çetinini verdi zamanında. Verdiği kavgalar Aziz Kocaoğlu’nu büyüttü ve kendisini CHP içinde siyasi önemli bir figüre dönüştürdü. Kocaoğlu’nun bir farkı vardı, o da özkaynağının olmasıydı. Aziz Kocaoğlu, özkaynaklarıyla metro yapabilecek durumdaydı. Tramvay yapabilecek durumdaydı. Onat tünelini yapma gücüne sahipti. Körfezi temizlemezseniz, bütçe gerçekleriyle performansınız düşük olursa, bu siyasal kavgalar bir noktadan sonra size olumsuz bir şekilde döner. Cemil Tugay’ın buna ihtiyacı vardı. Hem parti içinde tartışmalı pozisyondan çıkmak için, hem de İzmir halkının gözünde İzmir’in hakkını savunan belediye başkanı olmak için buna ihtiyacı vardı. Siyaseten doğru yapıyor ama idari anlamda bunu destekleyemezseniz, bir sene sonra, bu başkan sadece siyaset yapar, durumuna düşer; başkan sen yol yap, asfalt dök, körfezi temizle, demeye başlar insanlar.”

TUGAY’IN TANSA PROJESİ, TÜRKİYE’YE MODEL OLUR
Cemil Tugay’ın yaptığı açıklamalardan özellikle Tansa projesinin çok dikkat çekici olduğuna vurgu yapan Ümit Yaldız, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Cemil Tugay’ın yaptığı açıklamalarda benim beğendiğim bir bölüm var; Tansa konusu… Cemil Tugay, Tunç Soyer döneminde başlatılan Halkın Bakkalı işinin, Tanzim Satışlar seviyesi olan Tansa’yı kurmak istediğini söyledi. Belki İhsan Alyanak dönemine götüren bir iş. Tansaş gibi bir İzmir markasının yeniden gündeme gelmesi heyecan yarattı. Artan bir yoksulluk var. Araştırma yaptığımız her yerde yoksulluk gerçeğiyle karşı karşıya kalıyoruz. İzmir’de yaşanan derin bir yoksulluk var. İzmir’de sosyal yardıma ihtiyacı olduğunu açıkça beyan eden yüzde 40’lık bir kesim var. Sosyal yardıma ihtiyacı olduğunu beyan etmese de gerçekte ihtiyacı olduğunu bildiğimiz en az yüzde 10’luk  bir kitle var. İzmirli iki yurttaştan biri sosyal yardıma ihtiyaç duyuyor. Gıda enflasyonu yükseklerde. Ucuz ve sağlıklı gıdaya erişim zorlaştı. Tam bu noktada Tanzim Satış hamlesi, tüm Türkiye’de Cumhuriyet Halk Partili belediyelere model oluşturabilir. İkincisi; sadece İzmir’deki yoksul kesimin sofrasına ucuz ve sağlıklı gıda temin etmekle kalmaz, o gıda ürünlerini üreten kitlenin de desteklenmesini sağlamış olur. Çiftçiyi mutlu eden, piyasayı regüle eden bir çalışma olur, Tansa… Fiyat kontrolünü belli bir oranda sağlamış olur. İzmir Büyükşehir Belediyesi, sözleşmeli üretimle gerekli olan her ürünü ürettirebilir. Alım garantisi olacağı için çiftçi ürününün kaça alınacağını bilir, pazarlama sıkıntısı çekmez, ürünü tarlada kalmaz. Bu işi düzgün yapar da başarırsa, yaptığı siyasetten daha çok işine yarayacaktır.”