1940'lardan 1990'lara kadar sıcak ve soğuk savaşın yoğun dezenformasyonunda yaşayan insanları inandırmak mümkün olabilir miydi dün gece yarısından beri Japonya'dan gelen görüntülere… Kendi ailemden biliyorum, kimse Japonya ile Amerika'nın günün birinde bu görüntüleri vereceğine rüyasında görse inanmazdı… Nazım Hikmet hariç…
'Savaşlar bitebilir. En acı husumetler en güçlü ittifaklara dönüşebilir. Barışın meyveleri hep savaşın ganimetlerine üstün gelir…' Bu sözler görev süresi dolmak üzere olan ABD Başkanı Obama'ya ait…
Bir ilk yaşandı tarihte bu sabaha karşı… Dünya TV-haber kanallarında ilk haberdi… Japonya Başbakanı Şinzo Abe, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama ile birlikte Pearl Harbor'ı ziyaret etti. İki lider, Japonların 1941'deki baskınında ölen Amerikalı donanma askerleri için dikilen USS Arizona anıtı önünden dünyaya 'barışın mümkün olduğu' mesajını verdiler..
Japon İmparatorluğu'nun ABD'yi İkinci Dünya Savaşı'na çeken saldırılarının yaşandığı Pearl Harbor'ı ziyaret eden görevdeki ilk Japon Başbakan olan Abe, Amerikan ordusunun burada verdiği kayıplar için ise 'samimi ve ebedi taziye' dileğinde bulundu:
'Nefreti ortadan kaldıran ve ortak değerler temelinde dostluk ve güven tohumları eken ülkelerimiz şimdi ve bilhassa şimdi hoşgörü ve barışın gücünün önemi konusunda dünyaya çağrıda bulunma sorumluluğunu üstleniyor.'
Ne olmuştu Pearl Harbor'da? 7 Aralık 1941… İkinci Dünya Savaşı'nın ve dünyanın kaderini değiştiren bu tarihte Japon İmparatorluğu Deniz Kuvvetleri, ABD ordusuna karşı Oahu adasında bulunan Pasifik Filosu ve Pearl Harbor askeri üslerine sürpriz bir saldırı düzenlemişti. Saldırıda 2 bin 400 Amerikalı hayatını kaybetti, binlercesi yaralandı. 12 gemi battı, 9'u hasar gördü, 164 uçak enkaza döndü.
'Şahin' Başkan Franklin D. Roosevelt: '7 Aralık 1941 tarihi rezalet içerisinde yaşanılacak bir gün olacak. Amerika Birleşik Devletleri aniden ve kasıtlı bir şekilde Japon İmparatorluğu'nun deniz ve hava kuvvetleri tarafından saldırıya uğradı. Ordu ve donanmanın komutanı olarak güvenliğimiz için tüm önlemlerin alınması emrini verdim.' dedi.
ABD 8 Aralık 1941'de Japonya'ya savaş ilan etti. Ve II. Dünya Savaşı'nın boyutları büyüdü… Japonya'nın 3. Ana Savunma Hattının bulunduğu Solomon Adaları'nda, Guadalcanal Muharebesi'nde (7 Ağustos 1942-9 Şubat 1943) 38 bin asker yaşamını yitirdi. Şiddetli çatışmalar sonrası ABD, gemilerden topçu ve uçak bombardımanlarının sağladığı avantajla Japonya ordusunu alt etmeyi başardı.
Savaş 6-9 Ağustos 1945'te, Amerikan ordusunun Japonya'nın Hiroşima ve Nagazaki kentlerine atom bombası atmasıyla son buldu. Milyonlarca kişi hayatını kaybederken bu saldırı sonucu Japonya savaştan çekildi.
***
Ve Obama'nın aldığı 'Nobel Barış Ödülü'nü haklı çıkaran girişim…
Bir ABD Başkanı'nın ilk Hiroşima ziyareti… Özür dilemedi Obama, ama bakın neler dedi:
'Bu şehrin ortasında durup buraya bombaların düştüğü anı hayat ediyoruz. Yaşanan olaydan etkilenen çocukların dramını hissediyoruz. İşlenen sessiz suçu dinliyoruz. Saldırıda ölenler de bizler gibiydi. Sıradan insanlar bunu anlar. Bu insanlar savaş istemiyor. Bunlar bilimin hayatı yok etmesini değil insanlığı ilerletmesini tercih ediyor. Ülkeler ve liderlerin aldıkları kararlar bunu yansıttığı zaman o zaman Hiroşima dersi alınmış olacak.'
Obama konuşmasından sonra atom bombasının atıldığı Hiroşima'da hayatta kalan bazı Japonlarla seremonide bir araya gelerek bir süre sohbet etti. Obama, nükleer silahların azaltılması için yaptığı çağrılarla 2009'da Nobel Barış Ödülü'ne layık görülmüştü.
Yazıya girerken soğuk savaşın etkilemediği insanların içinde Nazım'ı ayrı bir yere koyduk… Nazım Hikmet'in 'Hiroşimalı Kız Çocuğu' şiirinden son iki kıta ile bitirelim 2016'nın son yazısını… Nefret suçunun bitmesi dileğiyle…
Benim sizden kendim için hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki kaat gibi yanan çocuk.
Çalıyorum kapınızı, teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin şeker de yiyebilsinler.