Günümüzde savaş kararı alıp bunu insanlara kabul ettirmek oldukça zor. Çünkü savaşacak bireyler, barış yanlısı yayınların etkisi altında. Artık eski retorikle insanları savaşlara ikna etmek mümkün değil. Bu nedenle savaşı gerekli kılacak koşulları oluşturmak, savaştan daha önemli.
11 Eylül'de New York'taki İkiz Kulelere yapılan saldırıyı canlı yayında izlemiştim. Kulelerin çöküşü gerçekten etkileyiciydi. Hollywood filmlerindeki görüntüler tv'lerden canlı yayınlanıyordu.
Neden yalan söyleyeyim, beynimi sürekli kemiren 'Bu iş görüldüğü gibi değil!' vurgusu, bu olayda da beni rahatsız etmişti. Daha kuleler çökmeden, Ankara'daki dostumu aramış 'Hedefler arasında CIA yok, bu eylem CIA'nın işi!' demiştim!
Meğer olay benim sandığım gibi değilmiş!!!
Bu eylemi o güne kadar adını duymadığım 'el-Kaide' diye bir örgüt yapmış. Dünya medyası ittifakla el-Kaide ve bin Ladin diyor, başka bir şey demiyordu. Bunları duydukça ben de mahcup oluyordu!
2005'de Tokyo'daydım, Japon medyasının gündemini merak ediyordum. Bizimkilerin yaptığı aptallıkları yapmıyorlardır ümidiyle tv ana haberlerini baştan sona birkaç kez izledim. Haber bültenlerinde başbakana ayrılan süre 1 dk bile değildi. El-Kaide'ye ve bin Ladin'e ayrılan süre ise bir defasında saat tuttum 18 dakikaydı.
O günler geride kaldı, demeyin! Kaç kişi oldukları bilinmeyen sanal düşmanlar gerekçe gösterilerek bir türlü bitirilemeyen Afganistan ve Irak Savaşları başlatıldı.
Artık devletlerin savaşa sebebiyet vermesine gerek yok! CIA ajanları sürüsüne bereket, işsiz güçsüz insanlar arasından seçtikleri bir miktar serseriyi, bir idealin en üstün temsilcileri yapabiliyor, sonra da siyasi sonuçlarıyla tüm dünyayı yıllarca meşgul eden eylemler yaptırabiliyor.
Terör sektörü geliştikçe, eylemler de fantastikleşmeye başladı. Video klipler izlettirildikten sonra ikinci aşamaya geçiliyor: Nasıl oluyorsa artık, dünya barışı tehlike altına giriyor. NATO, BM harekete geçiyor, yaşlı dünyamızın sorumluluk taşıyan liderleri toplanıp 'Haydin Savaşa!' çağrılarıyla dağılıyorlar!
Malum-u aliniz, IŞİD da el-Kaide gibi Anglosakson üretimi! Allah kabul etsin, ağızlarından Kur'an da eksik olmuyor!
IŞİD militanları Suriye'deki Esad rejimini yıkmak için eğitilmişlerdi. Çünkü Esad, vahşette sınır tanımıyor, kimyasal silah bile kullanıyordu!
Bunlar unutuldu.
Akıllarda yer eden tek görüntü kaldı o günlerden: CIA'nın Suriye rejimini yıkmak için eğittiği militanlar, Irak'ta insan boğazlıyor!
Nasıl oluyorsa artık, barışçıl hükümetler, iki veya beş bin oldukları tahmin edilen IŞİD beslemelerine karşı, 10 devlet ortak bir askeri operasyonla, iyi dinleyin, 'yıllar sürecek' bir savaşın kararını alıyor!
Bu nasıl iştir arkadaşlar, anlayan yardımcı olsun!