Siyasi tarihimizde olmayanlar oluyor. Şükürler olsun. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Yeni bir çağın arifesindeyiz, bunu görelim.

Yeni çağın başlamasında AK Parti ve Sayın Erdoğan'ın da payı var. Kimsenin hakkını inkar etmeyelim.

Müslüman-Türk tarihinde büyük zaferlerde Alevî Müslümanların katkısı oldu. Zafere ulaşıldıktan sonra da sadece Sünnî Müslümanların zaferiymiş gibi görüldü.

Siyasi zaferler kısa süre sonra 'iktidar' kavgasına dönüştüğünde de kaybedenler Alevî Müslümanlar oldu.

'Hanedan' siyaset modeli içinde çözülemeyen sorunlar, kıyıcı çatışmalara dönüştü.

Demokrasi, geleneksel siyasi tarihimizde çok yeni bir olgu. İsmet Paşa'nın hakkını yemeyelim.

1950'den beri ne olduğunu anlamadan yetmiş yıl geçti.

Demokrasi deneyimimizde çok şey gördük. Halk demokrasiyi Alevî ve Sünnî olarak kavrayıncaya kadar yeni siyasetin arifesine geldik.

Bunda iki önemli gelişmenin etkisi oldu:

Biri Erdoğan'ın yirmi yılı aşkın usandıran iktidarı, diğeri de Kılıçdaroğlu'nun yapıcı, paylaşmacı, hiçbir ayak oyununa başvurmaması gibi nedenler geniş seçmen kesimi üzerinde olumlu etki yaptı.

Eski siyasi hastalıklardan muzdarib liderler Kılıçdaroğlu gerçeğini göremeden mızıkçılık yaparak taviz koparacaklarını sandılar.

Hiç olmayacakların olacağı yeni dönemde 'demokrasiyi' de yeniden deneyimlemek zorundayız. Bunu da görmek lazım.

Almanya'da A.Merkel'e oy veren Alevî-Sünni, Arap ve Uzak Doğulu Müslümanlar, Türkiye'de neler yapmaz ki?

Kimse bir siyasi görüşün kölesi değil. Ne yazık ki halkı hala maraba gibi görenler var.

Oysa ağanın zulmü marabayı önce halk olmaya mecbur etti sonra da yurttaş olmaya..

Yeni birey dediğimiz insanlar bunlar. Sayısı da az değil. Hem de seçim kazandıracak kadar.

Merkel'e oy verenler, Kılıçdaroğlu'na neden oy vermesin?

Bunu anlamayanlar var. Kendileri bilir.