Başbakan Erdoğan, 19 Kasım 2010 Cuma günü Şanlıurfa’’da yaptığı konuşmasında, önümüzdeki Genel Seçimlerden sonra, hisselerinin %99’’una sahip olduğu AKP Şirketinde yeniden yapılanmaya gideceğini açıkladı.(Kalan %1’’lik hisse de Emine Erdoğan Hanımındır, kimse sulanmasın)

Öncelikle RTE’’yi; Görünüşleri, davranışları, konuşmalarıyla rahatsız edenler ve ziyadesiyle zenginleşenler kesinlikle tasfiye edilecekler. Ayrıca RTE Çankaya Köşküne çıktıktan sonra, izinsiz ve icazetsiz Genel Başkanlığa aday olabilecekler ve emekliliğe hak kazanmış, TOKİ’’den en az iki ev almış milletvekilleri de bir daha aday yapılmayacak.
Örnek vermek gerekirse;
Sürekli ağlayan ve olası Genel Başkan Adaylarından Bülent Arınç,
Tansu Çillerin eski Prensi, Van ve Doğu Anadolu’’nun en varlıklı kardeşine sahip Hüseyin Çelik, Adıyaman ve Mersin’’in en varlıklı ’“Kürt Beyi’” Mir Dengir Fırat,
İstanbul’’un en zengin Avukatlarından Murat Aksu’’nun babası palabıyıklı Abdülkadir Aksu,
TRT Genel Müdürüne önce fırça atıp sonra attığı fırçayı yalayıp yutan eski solcu Ertuğrul Günay,TBMM Başkanı M.Ali Şahin(Emine Erdoğan Hanımın vetosu sebebiyle),

Bunlar gidici olanlardan bazıları. Ne diyelim, gittikleri yeri güldürsünler’…

Esas gelecekler önemli;
İlk sırada,
Başbakan Erdoğan’’ın ’“Abla’” diye sevip saydığı eski Başbakanlardan Tansu Çiller var. Kendisi hem RTE’’ye ekonomik konularda danışmanlık yapacak, hem de yurt dışı yatırımlar hakkında fikir verecek’…

İkinci sırada, İstanbul’’da beraberce görev yaptıkları günlerden beri çok sırrı paylaştığı ve DYP-ANAP birleşmesini sabote ederek, AKP’’ye ikinci kez tek başına iktidar yolunu açan Mehmet Ağar var.

Ağar, partinin ’“Düz ovada siyasetten sorumlu’” Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yapacak ve yeni açılımlara yön verecek’…

Üçüncü sırada, RTE’’nin ’“Hocam’” dediği emekli bir asker var. O hiçbir şey yapmayacak, Erdoğan Anıt Kabir’’e çıkınca yanında sap gibi duracak!..

Dördüncü sırada, Kürtçü-Bölücü hareketin en önemli isimlerinden, PKK’’nın silahlı operasyonlarını yönetmiş bir militan eskisi olacak.(Cengiz Çandar değil, onun gizli görevi var)

Beşinci ve altıncı sırada dolgu malzemeleri var. Bunlardan biri Ahmet Özal. Ahmet Özal AKP teşkilatlarına; Cuma günleri ve Ramazan ayında ’“Babamı kim öldürdü’” adlı komediyi oynayacak ve amcası Barzani ile AKP arasındaki ilişkilerden sorumlu olacak..

Altıncı sırada Aydın Menderes var. Referandumda ’“Hayır’” oyu veren Çakırbeyli köylülerinin arazileri istimlak edilecek, bu arazilere TOKİ evler yapacak ve bu evler cemaatler arasında RTE’’ye bağlılık oranında dağıtılacaktır’…

Bu öngörülerimi abartılı bulanlara 23.Temmuz 2010 ve 31.Temmuz.2010 tarihli ’“Tayyip Bey’’in Gizli Ajanları’” ve ’“Tayyip Bey’’in Ajanları Açığa Çıktı’” başlıklı yazılarımı okumalarını öneririm.

Siyasette herkesin bir hesabı vardır ve bu hesabını tutturmak için çaba gösterir. Başbakan Erdoğan’’ın hesabı açık seçik bellidir. Başbakan Erdoğan yolun sonuna geldiğinin farkındadır. İlk başlarda milletin hoşuna giden kabadayı tavırları, insanlara umut veren konuşmaları ve dış konjonktürden kaynaklanan para bolluğu ve fakir fukarayı ’“sadaka kültürüne’” alıştırması artık bırakın milletin hoşuna gitmeyi, millete batmaya başladı. Evine kömür bırakılan adam veya kapısına getirilen yiyecek paketini alan kadın, AKP’’li yöneticilerin çocuklarına, onların sahip olduğu zenginliklere bakıyor ve şöyle diyor;’“Yahu bu işte bir terslik var, ben hep bunlara oy veriyorum, her gün daha fakirleşiyorum, yokluk çekiyorum, bunlar her geçen gün semirdikçe semiriyorlar, çocukları bile trilyoner oldu, bu nasıl iş?’”

Türk Milletine verdiği sözlerin çoğunu tutamadığını kendisi de biliyor. Ne oldu AB rüyamıza, ne oldu Kürt-Alevi-Roman açılımları?Ne oldu sanatçılarla yapılan toplantılarda alınan kararlar?Ne oldu memurlara ve kamu çalışanlarına toplu sözleşme hakkı?Ne oldu bağımsız ve tarafsız yargı?Ne oldu komşularla sıfır sorun politikası?Ne oldu gençlerin iş bulma vaatleri?Ne oldu Deniz Fenerinde lüplenen 46 Milyon Euro?

Başbakan Erdoğan tüm bunların farkındadır. Yüzündeki hüzün ve saçlarının dökülmesi ve beyazlaşması bunun en belirgin göstergesidir. Yüce Divan’’dan kurtulmanın tek yolu, kapağı Çankaya’’ya atmaktır. Erdoğan’’ın tüm hesapları bu yöndedir. Bu yolculukta kim onun Çankaya’’ya taşınmasına yardım edecekse yeni AKP’’de onlar olacaktır. ’“Yahu kardeşim iyi de memleket ne olacak’” diyenler ise yeni AKP trenine binemeyeceklerdir.

Unutulmaması gereken bir şey daha var;
Herkesin bir hesabı olduğu gibi, Türk Milletinin de bir hesabı vardır. Gördüğüm kadarıyla millet uyanmaya başladı. Şimdiye kadar AKP’’den yediği kazıkların acısını yeni yeni fark etmeye başladı. Seçimlere kadar geçecek 7-8 ay boyunca her şey daha net görünecek.

İşte o zaman şarkı söyleme sırası Türk Milletine gelecek;
Hani beraber yürümüştük biz bu yollarda,
Hani beraber ıslanmıştık yağan yağmurda,
Senin istikametin Ankara’’da Çankaya,
Biz millet olarak kalakaldık yaya’…
Sana havuzlu villalar, bize gecekondular,
Sana filo filo gemiler, bize takalar,
Sana pırlantalar, altınlar, takılar boy boy,
Artık uyandık, daha da yok sana oy’…
Keser döner, sap döner, gün gelir hesap döner’…