Kemal ANADOL
Yetti gari!
6 Ağustos 2024 Salı

Acı gerçek ortada. Millet, devlet partisine dönüşen AKP iktidarına karşı çevre savaşımı veriyor. Dün televizyon ekranlarına yansıyan görüntüler durumu apaçık sergiliyor. Daha depremin travmasını atlatamayan ve bin bir sorunla boğuşan Kırıkhan ilçesinin Soğuksu Mahallesi sakinleri göz yaşları içinde feryat ediyorlar. Onların sesini zeytin ağaçlarını kökleyen dozerlerin homurtusu bastırıyor. Meyveleri ele gelmiş ve üç ay sonra hasat edilecek ağaçların görüntüsü yürek yakıyor. Elinde avucunda bir şey kalmamış üreticilerin tek umudu da böylece bitmiş oluyor. TOKİ keyfi biçimde ve yurttaşlara sormadan “rezerv alanı” ilân ettiği yerlerde tapuları deliyor, mülkiyet hakkını yok ediyor. Hukuksal süreci filân dinlemeden “Ben yaptım oldu” mantığıyla tarlaları allak bullak ediyor. Oysa köylüler gözyaşları içinde daha ilerde hazine arazisinin bulunduğunu rezerv alanının orada yapılmasını istiyorlar.

Bu olay yüzlerce, binlerce çevre felâketinin sadece bir parçası. “Maden arıyoruz” diyerek Artvin’den İvrindi’ye, Kaz Dağından Murat Dağına ülkenin her yerinde sorun çıkaran ve kârdan başka bir şey düşünmeyen yerli ve daha çok yabancı şirketler arkalarında onarılmaz yaralar bırakıyorlar. Binlerce yıldır onlarca uygarlığa tanık olmuş Anadolu’nun bereketli toprakları vahşi madenciliğin kurbanı oluyor. Bir parti devletine dönüşen AKP iktidarı da buna yardımcı oluyor. Nasıl mı? Okurlarımı fazla yormadan zorunlu olarak birkaç rakam vermek zorundayım. Daha önce bu rakamlar TBMM kürsüsünde ve görsel ve yazılı basının köşe yazılarında yinelendi.

Cumhuriyet’in ilân edildiği 1923 yılından AKP’nin iktidar olduğu 2002 yılına kadar madenlere verilen ruhsat sayısı sadece 1186. 2002’den bu yana ise korkunç bir rakam bizi karşılıyor. Tam 386 bin iyi mi? Pek âlâ bunca uygulamaya karşı ülkemizin ve halkımızın yararı ne? Maden Tetkik Arama (MTA) verilerine göre Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) içindeki payı 2001 yılında binde 87 iken 2022’de bu oran sadece yüzde 1,36’a çıkabilmiş. Tamam da yaratılan bunca soruna, doğa zararına karşın devlet hazinesine gelen para nedir? Yapılan sözleşmelere göre sadece yüzde iki buçuk!

Senaryo şöyle… Bir yabancı şirket kendi ülkesinde istediği ağacı bile kesemezken Türkiye’ye geliyor. Hemen iktidara yakın bir ortak buluyor. Ortağın görevi bürokrasiden çıkmayan izinleri çıkartmak, her türlü sorunu çözümlemek. Sonra da payını almak. Onun için devletin il çevre müdürlükleri, valilikler, bakanlar artık klişe haline gelmiş “ÇED” (Çevresel Etki Değerlendirme) raporlarını kolayca veriyorlar. Hatta “ÇED gerekli değildir” kararları daha fazla yer tutuyor. Verilen olumlu raporlar hakkında da tartışmalar yoğunlaşıyor. Köylüler tarlalarını, ağaçlarını, yerüstü ve yeraltı sularını korumak için eylem yapıyorlar. İktidar, karşılarına devletin jandarmasını çıkarıyor. Özetle devletle millet karşı karşıya geliyor!

Olayı basit biçimde açıklamak çok kolay. Bir zeytin ağacı toprağa tutunabildiği ana kadar meyve veriyor. Onun için adı ölümsüz! Her yıl bereketini insanlardan esirgemiyor. Ama altındaki maden sadece bir kere çıkartılıyor ve üstündeki ölümsüz zeytinler vahşice katlediliyor!

İzmir’de devletin izin verdiği kükürt oranı az, enerjisi uygun sayılabilecek, kapalı işletmelerden çıkarılmış ve torbalanmış linyit kömürünün tonu altı bin lira; yani kilosu KDV dahil altı lira. Zeytin ağaçlarını kökleyerek açılan araziden vahşi madencilikle çıkan kömür çok daha kalitesiz. Onlar termik santrallara gönderiliyor. Ama unutmayın Türkiye’nin de taraf olduğu Paris İklim anlaşması aşama aşama fosil yakıt tüketimine sınır koyuyor. 2050 yılında termik santrallar kapanacak! Marketlerde satılan natürel zeytinyağlarının litresi ise 350 liradan başlıyor. Altı liralık linyit için altı bin yıllık zeytin ve zeytinyağı kültürü vandal bir anlayışla yok ediliyor!

Siyanürle altın arayan ve işleri bitince katlettikleri topraklardan ayrılıp Merkez Bankası’na sattıkları altınların parasını ülkelerine götüren yabancı şirketlere, daha doğrusu yüzde iki buçuk vergiyle yetinen iktidara gelince… Kestirmemek için ağaçlarına sarılan ve köylerinin havasını, suyunu korumak için kadın erkek, genç yaşlı eylem yapan insanların görüntüleri sık sık ekranlara yansıyor. Onların karşısına jandarmayı çıkarmak her şeyden öte devletin yurttaş önündeki saygınlığına zarar verir. Devlet yurttaşı için vardır değil mi?

Salt yüzde iki buçuk vergi için yabancı şirketlerin ormanları, dağları delik deşik etmelerine değer mi? Yerlerinden yurtlarından olmamak için çırpınıp duran insanlar bağırıyor:

“Yetti gari! Yüzde iki buçuk ne tutuyorsa aramızda toplayıp verelim. Verelim de bizi rahat bırakın!

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 12 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Baran 11 Ağustos 2024 Pazar 10:21

Her şeye karşı çıkmak muhalefet mi oluyor. Amerika ya neden karşı çıkmıyorsunuz. Ne işin var senin burada demiyorsunuz? Akp ye girme Orta doğu ya diyeceğin yerde Amerika defol git desenize. Birazcık Solcu olun.

Yorumu oyla      2      1  
Az Bilmiş 11 Ağustos 2024 Pazar 01:15

Tahmininiz doğru değildir. Benim hiç sokak röportajım olmamıştır. Yolumuz ERDOĞAN'' ın yoludur. Pazara kadar değil mezara kadardır. Sizin adamlar PARİS e gitmişler. Biz havaalanı açarız siz Fransa''ya gidersiniz. Fark burada. Halkın parasını çar çur yaparsınız. Paraları tekerlek takarsınız. Ama kamuflaj olsun diye 5 li çete dersiniz, 127 milyar nerede dersiniz. Halk bunlara inansaydı genel seçime alamazdık demi ya. Ama sizler para kulelerine açıklayamadınız. Sürekli dinimize saldırıyorsunuz. Ne diyorsunuz biz inananlara: Ortaçağ karanlığından beslenenler diyorsunuz. Bugünlük bu kadar yeter.

Yorumu oyla      2      1  
Samorna 10 Ağustos 2024 Cumartesi 17:06

tahmin ettiğim gibi sokak röportajlarında ki akp li dayı....

Yorumu oyla      1      1  
Az Bilmiş 9 Ağustos 2024 Cuma 20:02

Sayın Samorna. Kaldığım yerden devam edeyim. Ben hiçbir zaman farklı isimlerle yorumlar yazmadım. Hep aynı rumuzu kullandım. Çok bilmiş yazsam kabalık olurdu. Emekli olduktan sonra çok sevdiğim Ak Partime üye kaydımı yaptırdım. Trollük benim işim değildir. Benim için ADAM demişsiniz teşekkür ederim. Hep objektif olmak istiyorum. Sizin ifadenizle akp bize göre Ak Parti olan parti hiç çökmedi. Bak neden yazayım oku. Ekonominin bu kadar zor olduğu bir zamanda genel seçimleri aldık, yerelde CHP bize az burun farkı ile geçti. Mevcut CHP genelde ve yerel seçimde sandıklara taşıma suyu ile değirmen döndürmeye çalıştı. Bizim seçmenimiz sandığa gitmedi ve kendi oyumuzu eksik aldık. Sebebi ekonomiktir. Ben hiç bir zaman saçmalamam ve boş yazmam. Sen boş olduğun için anlayamıyorsun. Seviye farkı diyelim.

Yorumu oyla      1      2  
Az Bilmiş 9 Ağustos 2024 Cuma 17:49

Sayın Samorna, şahzıma ifşa etmek istemiyorum. Fakat yaşıma çok yakın tahmin etmişsiniz. Evet Devletimden emekliyim. Ben de tüm emeklilerin maaşlarının düşük olduğunu kabul ediyorum. Sebebi de KILIÇDAROĞLU dur. Devletimizi sırtından hançerlemiştir. Biraz acayım. Sayın ERDOĞAN hep hep EYT yi hayır diyordu. Son yapılan genel seçimler öncesi devleti ele geçirmek için klavyenin düğmelerini hepsini birden bastı. Dağdaki hayvanlara kadar, denizdeki canlılara kadar söz verdi. Hatırlayın o genel başkanla (ismini hatırlayamadım) gizli protokol bile yaptı. Erdoğan'' da devlet elden gitmesin diye EYT ye çıkartmak için söz verdi ve yaptı. Sonuç olarak kaynagı olmayan EYT devlet bütçesine kambur oldu. Avrupa''da yakınlarım var. İşte geldiler. Sohbet ediyoruz. Orada emeklilik yaşı 65 - 70 lermiş. Bizde ablamın oğlu 42 yaşında EYT den emekli oldu. Maaşı 12.500 oldu. Ama değeri yok. Sorumlusu KILIÇDAROĞLU dur. Yorumumu sonra devam edeceğim.

Yorumu oyla      2      2  
Samorna 8 Ağustos 2024 Perşembe 12:38

Şu az bilmiş isimli yorumcunun böyle 60 lı yaşlarında ve emekli. işi gücü farklı isimler ile sağa sola yorum yapmak olan bir adam olduğuna yemin edebilirim ama ispat edemem. adam halen daha akp nin çöktüğünü kabul edemiyor.Şu gazetede her haberin altındaki yorumları okurum ama ben bu adam kadar saçmalayını ve boş yazanı görmedim. şey gibi böyle sokak röportajlarındaki akp lideyılar gibi hahaha.

Yorumu oyla      8      2  
Az Bilmiş 7 Ağustos 2024 Çarşamba 17:25

Sayın ANADOL. Döktürmüşsünüz de BOŞ döktürmüşsünüz. Neden mi. Çünkü sizin zihniyet gözüyle bakarsak diyorum. Yeraltı ve yerüstü kaynakları hiç dokanılmasın her yer BAKİR kalsın öylemi olsun. Peki ülkenin başta enerji olmak üzere ihtiyaçları nasıl karşılanacaktır. Örneğin mermer ocaklarını kapattık diyelim. Peki mermerleri yurtdışından getirelim paramız dışarı gitsin. Parada yok. Nüfusumuzda yan gelsin yatsın demi. Böyle mi olsun. Sonra bu ülkede işsizlik var de mi. Geçmişte halka iktidara karşı kışkırtınız bu şehir içindeki GSM operatörlerinin cihazları ile ilgili olarak. Ne dediniz. İnsan sağlığına zararlıymış diye insanlar Türkiye''nin her yerinde eylem yaptırdınız. Türkiye''nin enerjisinini çaldınız. Ben onlara dedim ki. Sen sigara içiyor musun. Sigara daha tehlikelidir dedim. Eylem yapma dedim. Madem cep telefonu kullanma dedim. Sizler kötü niyetli siniz. Bu ülkenin kalkınmasını istemiyorsunuz. Allah CHP yi bu ülkenin başına nasip etmesin. CHP gelse her taraf FELÇ olur. Haberiniz olsun. Yoruldum. Bu kadar yazı yeter.

Yorumu oyla      1      10  
Dr.Güner Uçar 7 Ağustos 2024 Çarşamba 16:49

BU GÜZEL YAZİNİZ İÇİN SİZİ CANDAN KUTLARİM SAYIN ANADOL.ÜLKESİNİ SEVEN HER YURTRAŞIN KATILIMCI OLMA ZAMANI.

Yorumu oyla      0      0  
Gülay Elgin 7 Ağustos 2024 Çarşamba 09:27

Çok kez yazıldı, söylendi: Türkiye yönetilmiyor, talan ediliyor. Alnı secdeye değiyor diye seçilenlerin ellerinde Kuran, dillerinde yalan, ülke talan... Bu tür yazılari ne zaman okusam aklıma Lozan''da İngiltere adına masada bulunan Lord Curzon''un İnonü''ye -mealen- İsteklerimizi reddediyorsunuz. Biz de onları şimdilik cebimize koyuyoruz. İlerde paraya ihtiyacınız olacak. Para bizde. Kapımıza geleceksiniz, biz de şimdilik cebimize koyduklarımızı birer birer önünüze koyacağız sözü gelir. Lozan''da kazandığımız haklar birer birer bu yerli işbirlikçileri eliyle bizden geri alınıyor. Tek adam adına maliyenin başında oturan Mehmet Şimşek''in İngiliz vatandaşı olması bir rastlantı mı? (Alın size kocaman bir soru işareti ve diğerlerini de ardına sıralayın.) Lozan Antlaşması''nın süresinin 100 yıl olduğu yalanını boşuna mı söylediler?!.. "Yeni Türkiye", "Türkiye Yüzyılı", "Türkiye Maarif Modeli" gibi söylemlerinin ne anlama geldiği iyi kavranmalı, başta gençlik olmak üzere halkımıza doğru anlatılmalıdır. Çünkü başta İngiliz emperyalizmi olmak üzere emperyalist ülkeler Lozan Antlaşmasını yok sayarak Sevr''i dayatmaya çalışıyorlar. DIRENECEĞİZ

Yorumu oyla      3      1  
Edip 6 Ağustos 2024 Salı 14:06

Vatan delik deşik edildi herkes ke! Di vatanında maden arasın

Yorumu oyla      1      0  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Umutsuzluğun doruklarında yaşam meselesi
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Beyhude yakınmalar
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Böyle yayın yasağı olmaz!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Yunan’a kahveli mesaj!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Çiçeklerin açtığı bugün ‘memleket’ bayramıdır!
Kemal ARI
Kemal ARI
Atatürk, esir yunan komutanına ne dedi?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Kadı ola davacı…
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Gazzeli çocuklara mektuplar (2)
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Lider olmak
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Dünya Okuryazarlık Günü kutlu olsun!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva