EGEDESONSÖZ- Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, gazetemizin haber müdürü Ender Aldanmaz ve muhabirimiz Ozan Ekiz'in ülke ve İzmir gündemine ilişkin sorularını yanıtladı.
BİZ DEM PARTİ İLE EL SIKIŞMAYACAĞIZ
TBMM'nin yeni yasama yılında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin DEM Partili tokalaşmasını yorumlayan Başkan Özdağ, 'DEM'in PKK ve YPG ile olan ilişkilerinde hiçbir değişiklik yoktur. DEM Partisi'nin Türkiye'nin milli üniter devlete karşı düşmanlığı devam etmektedir. DEM milletvekilleri yapmış oldukları açıklamalarda Türkiye'nin menfaatlerinin değil Yunanistan'ın ve Ermenistan'ın menfaatlerini savunduklarını hiç gizlemeden ve gizlemek ihtiyacı hissetmeden ortaya koymaktadırlar. DEM milletvekilleri Türk sivil polisinin, silahlı kuvvetlerinin, jandarmasının yanında değildir. DEM milletvekilleri bütün varlıkları ile PKK ve YPG'nin yanındadır. Hiçbir DEM milletvekili bu söylediklerimin yalan olduğunu söyleyemez. Aksine doğru olduğunu rahatlıkla ifade eder. Hal böyleyken Devlet Bahçeli'nin DEM ile el sıkışmasının izahı 'dünyada barış arayışı içindeyken yurtta da barış arayışında olalım' şeklinde ortaya konulamaz. Türkiye'de terör devam etmektedir ve terörün sorumlusu PKK ve onun siyasi temsilcisi DEM'dir. Terörü başlatma ve devam ettirme konusunda en ufak bir geri adım atma eğiliminde değilken, Duran Kalkan 'Türkiye'yi dağıtacağız' tehditlerinde bulunurken PKK terör örgütü adına Devlet Bahçeli'nin DEM milletvekillerinin elini sıkmasını biz Zafer partililer anlamıyoruz, kabul etmiyoruz ve etmeyeceğiz. Biz DEM ile el sıkışmayacağız, çünkü DEM Parti, Türk milletinin ve Türk devletinin düşmanıdır' dedi.
HÜDA PAR İLE DEM ARASINDAKİ FARK; BİRİSİNİN YEŞİL, ÖBÜRÜNÜN KIZIL KÖKENLİ OLMASIDIR
Cumhur İttifakı içerisinde yer alan HÜDAPAR'ı da hedef alan Özdağ, 'Aynı şekilde Devlet Bahçeli'nin birlikte el kaldırdığı, değişik platformlarda omuz omuza durduğu HÜDAPAR için de DEM için söylediklerimiz kelimesi kelimesine geçerlidir. HÜDA PAR da Türk ve Türkiye düşmanıdır. Elinde Gaffar Okkan'ın ve onlarca asker ve sivilimizin kanı olan Hizbullah terör örgütünün uzantısı olma işlevini sürdürmektedir. Türkiye'nin milli bütünlüğüne ve birliğine karşı, yüzlerce açıklaması olan ve bu çizgiyi halen daha temsil eden HÜDA PAR ile DEM arasındaki fark; birisinin yeşil, öbürünün kızıl kökenli olmasıdır' şeklinde konuştu.
BAHÇELİ'NİN EL SIKMASININ NEDENİ…
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 'dünyada barış arayışı içindeyken yurtta da barış arayışında olalım' çıkışını yorumlayan Özdağ, 'Bahçeli'nin bu açıklamasının İsrail'in Ortadoğu bölgesinde başlatmış olduğu yıkım ve soykırım hareketi ile ilişkisi olduğunu hiç düşünmüyorum. İsrail esasen PKK ve PYD üzerinden 2011'den beri Türkiye'ye sınırdaş hale gelmiş durumda. Bu el sıkış daha çok bir erken genel seçimde ve anayasa değişikliğinde DEM'i de bu anayasa değişikliğinin içerisine almak, DEM seçmeninin bir erken seçimde Erdoğan'a oy vermesinin önünü açmak ve süreci rahatlatmak için atılmıştır' ifadelerini kullandı.
ESAD İLE GÖRÜŞÜLMELİ, LÜBNAN'DAN GÖÇENLER SURİYE'DE KALMALI
Lübnan'dan Türkiye'ye yönelik başlayan göç dalgası için konuşan Özdağ, 'Önce Lübnan'ın zenginleri geliyorlar. Lübnan'ın zengin sınıfı çok zengindir, kısa bir süre Türkiye'de kalır daha sonra Avrupa'ya geçerler. Bunun ne kadar süreceğini bilmiyoruz ama hava yolu ve deniz yolu ile geçenler Türkiye'de çok kalmayacaktır. Kara yolu ile gelenler daha tehlikeli. Türkiye'nin derhal Beşar Esad ile görüşüp Lübnan'dan Suriye'ye geçenlerin Suriye'de tutulması için temasta bulunması gerekiyor' açıklamasını yaptı.
BELİRLİ BÖLGELERDE SENSÖR SİSTEMLİ MAKİNELİ TÜFEKLER KOYALIM, ORAYA GİRENİ TARASINLAR
Sığınmacıları ülkelerine geri döndürülmesi konusunda siyasi partileri samimiyetsiz bulduklarını söyleyen Başkan Özdağ, 'Zafer Partisi dışında hiçbir siyasi partinin bu 13 milyon sığınmacı, şimdi 14'e doğru gidiyor sayı, geri yollamak için bir iradesi, politik duruşu, gerekirse bedel ödeme kararlılığı, gerekirse batı ile bu konuda kapışma iradesi, batıya iradesini kabul ettirme gücü yok. Zafer Partisi dışında sığınmacıların geri gönderilmesi konusunda samimi değiller. Gönüllü gidecekler diyorlar. Kimse gönüllü gitmez, gönüllü gitmeyenler ne olacak? Bu sorunun cevabı yok. Biz biliyoruz, gönüllü gitmeyenler kalacak diyorlar. Peki 13 milyon sığınmacının 1 milyonu geri döndü, 12 milyonu ne yapacaksınız? CHP'ye, İYİ Parti'ye soruyoruz. Bu işi gerekirse zorla gönderme iradesine sahip tek partiyiz. Yine o kadar hazırlıksız, o kadar isteksizler ve inançsızlar ki sınır güvenliği konseptleri yok. Oysa önce sınırları kaparsın ve içeriye girişleri engellersin. Su alan bir tekneden su boşaltabilir misin? Önce delikleri kaparsın, kimse girmez. Sonra suyu atarsın. Biz Ottawa Anlaşması'ndan çekilelim diyoruz. Ottawa Anlaşması'ndan bizim dışımızda çekilelim diyen yok. Biz sınırlara mayın döşeyelim diyoruz. Yüksek irtifa balonlarla gökyüzünden inceleyelim, belirli bölgelerde İHA'lar, SİHA'lar dolaşsın. Belirli bölgelerde sensör sistemli makineli tüfekler koyalım. Oraya gireni tarasınlar. Dağın başı, oradan normal insan geçmez. Özetle, sınırlardan hiçbir sığınmacının geçmemesi gerekir. Bunu bir tek Zafer Partisi yapar' şeklinde konuştu.
İKTİDAR OLDUĞUMUZDA DEVLET TEKRAR SOKAKLARA HAKİM OLACAK
Yasa dışı bahis ve uyuşturucu çetelerinin sokaklara hakim olduğunu ve hatta kurtarılmış bölgeler kurduğunu belirten Ümit Özdağ şunları söyledi:
'Zafer Partisi dünyanın en büyük dönüş hareketini ortaya koyacak parti olmanın dışında uyuşturucu, sanal kumar ve yasa dışı bahisle de gerçekten mücadele edecek tek parti. Çünkü diğerlerinin hiç konuşmadığı, gençliğimizi elimizden alan müthiş bir uyuşturucu saldırısı var. Aile yapımıza yönelik müthiş bir kumar saldırısı var. Yasa dışı bahis o kadar yayılmış ki aslında Türkiye'de sporun ahlaki temelinin olduğunu söylememiz mümkün değil. Spor, spor olmaktan çıktı. Bütün bunların yeniden düzenlenmesi ve devletin yeniden devlet haline gelmesi gerekiyor. Bakın İstanbul'da dün iki tane it, it diyorum bilerek, sokak ortasında bir kadına tecavüz etmeye kalktı kameralar önünde… Oradan geçen insanlar zor kurtardılar. Bu kişiler 4 insana daha saldırmışlar. Zafer Partisi'nin yönettiği bir ülkede bu adamlar sokakta dolaşamayacaklar. Devlet tekrar sokaklara hakim olacak.
POLİSİN GİREMEDİĞİ KURTARTILMIŞ BÖLGELER VAR
İstanbul'da bin tane tetikçi var. On tane büyük mafya grubu var. Polisin giremediği kurtarılmış mahalleler var. Aynen 70'li yıllarda sağ-sol çatışmalarında olduğu gibi. Bu kez organize suç örgütleri tarafından… Polis vazife selayetler kanunu düdüğe çevrildi. Polislik mesleği tahrip ediliyor. A'dan Z'ye yeniden düzenlenmesi ve devletin Atatürk felsefesinde yeniden kurulması gerekiyor. Bunu da sadece Zafer Partisi yapar.
KABADAYI DA KALMADI, RACON DA KALMADI
Organize suç her yerde olduğu gibi İzmir'de de var. Korkunç büyük bir kara para var. Bu kara para örgütlerin bölünmesine, mafyanın büyümesini beraber getirdi. Siyasi bağları kuvvetlendi. Eskiden mahalle kabadayıları vardı. Şimdi artık kabadayılar yok. Eskiden racon kesilirdi, şimdi racon kalmadı. Racon kesecek bir mafya abisini iki tane uyuşturucu kullanan çocuğa öldürtüyorsunuz'
ZAFER PARTİSİ'NDE BÜYÜK BİR TOPARLANMA VAR
Siyasi partilerde yaşanan ittifakların sürekliliği ve bazı partilerde yaşanan birleşme eğilimleri konusunda konuşan Özdağ, 'Zafer Partisi kendi yolunda devam ediyor. Kendi doğrularını kararlılıkla savunmaya devam ediyor. Kendi politikaların, doğrularını tavizsiz savunuyor. Biz Atatürk cumhuriyetinin yaşaması, Türkiye'nin stratejik bir göç dalgası ile demografik yapısının değiştirilmemesi, Türkiye'nin neo-liberal paradigmayı terk ederek yeniden kalkınan bir ülke olması için çaba sarf eden, düşüncesi olan herkesi kendi çatımız altına davet ediyoruz. Zafer'de de büyük bir toplanmanın olduğunu düşünüyoruz' dedi.
İzmir'e sık geleceklerini söyleyen Özdağ, 'Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya, Adana, Samsun… Bunlar hinterlandı olan şehirlerdir. Bu hinterland ile birlikte o şehri değil tüm bölgeyi etkileme imkanınız cardır. İzmir, Ege'dir. Çanakkale'den Muğla'ya kadar uzanan arkada Manisa'yı, Uşak'ı, Aydın'ı kapsayan bir şehir. O yüzden İzmir'e sık geliyorum. Güzel bir zaferleşme süreci var İzmir'de ve çevre kentlerde bunu devam ettireceğiz' şeklinde konuştu.
İZMİR, ERDOĞAN NEFRETİ İLE OY VERMEMELİ, ATATÜRK SEVGİSİ VE BİLİNCİ İLE OY VERMELİ
CHP'li İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni hedef alan Başkan Özdağ şunları söyledi:
İzmir bunu hak etmiyor. İzmir, Erdoğan nefreti ile oy vermemeli. Atatürk sevgisi ve bilinci ile oy vermeli. Böyle yaptığı gün İzmir, hem Erdoğan'dan kurtulur hem de kendisini adam yerine koymayan, odun koysam seçilir zihniyeti ile kurtulur.
TUGAY BİLEREK VE İSTEYEREK ZARARA UĞRATTI
İzmir'in belediyecilik hizmetlerinin felaket olduğunu CHP'li arkadaşlarımız da artık anlatıyorlar. Cemil Tugay, Karşıyaka Belediye Başkanlığı sırasında Karşıyaka Belediyesi'ne ait çok kıymetli toprakları ve arazileri değerinin çok altında Cengiz İnşaat'a satmıştır. Gerçek değerini bilmediğini söyleyemeyiz. Demek ki bilerek, isteyerek kamuyu ve Karşıyakalıları zarara uğratmıştır. Bunu 5 yaşındaki çocuklar bile bildiğine göre; Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi de bilmektedir. Demek ki bu zarara uğratmadan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi de kendi payını almıştır ki bu seçimlerde beyefendiyi İzmir Büyükşehir'e aday olarak göstermiştir.
Aynı şey Bodrum Belediye Başkanı iken Cennet Koyu'na yasalara aykırı şekilde otel yapan Cengiz İnşaat'ın önünü açan kişi konusunda da demek ki bu süreçten CHP Genel Merkezi kendi payına düşeni aldı ki Bodrum Belediye Başkanı yapmışlardır.
CENGİZ İNŞAATI KAPIDAN İÇERİ ALMADIK
Cengiz İnşaat Zafer Partisi ile görüşmek istedi. 'Bizi yanlış tanıyorsunuz, biz size kendimizi tanıtmak istiyoruz. Sizin yollayacağınız bir genel başkan yardımcınıza kendimizi anlatalım' teklifinde bulundular. Ben bu teklifi Genel İdare Kurulu'na götürdüm. 'Cengiz İnşaat'tan böyle bir teklif geldi, bir arkadaşımızı yollayalım mı?' diye sordum. Genel İdare Kurulumuz oylama yaparak 'hayır yollamayalım' dedi. Genel İdare Kurulumuzu tekrar tebrik ediyorum. Mükemmel bir karar aldılar.
Biz işte bunun için Zafer Partisi olarak bu sistemin dışındayız. Mevcut partileri de sistem partileri olarak görüyoruz. Cengiz İnşaat ve diğerleri için önemli olan ne şart altında olursa olsun para kazanmak. Hangi iktidarla olursa olsun o iktidarla yol yürümeye devam ederler. Şimdi örtülü olarak CHP ile nasıl ilişki içerisinde olduklarını görüyoruz. Biz onları kapıdan içeri almayız.