Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – Demokrat Parti Milletvekilleri Cemal Enginyurt ile Salih Uzun’un istifası üzerine, partinin TBMM’deki temsilcisi olarak Haydar Altıntaş kaldı. Salih Uzun gibi İzmir Milletvekili olan Haydar Altıntaş, iki arkadaşının istifasından büyük üzüntü duyduğunu belirterek, “İlla milletvekili sıfatı taşımasa da sırtına yaslanabileceğimiz, kol kola yürüyebileceğimiz çok insan var Anadolu’da. Bundan sonra onlarla yol yürürüz” dedi.
TEK BAŞIMA KALSAM DA FARK ETMEZ, PARTİMİ TEMSİL EDERİM
Cemal Enginyurt ve Salih Uzun’un Demokrat Parti’den istifasından dolayı yalnızlık hissetmeyeceğinin altını çizen Haydar Altıntaş, Egedesonsöz’e yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi:
“Ben iki milletvekili arkadaşım partiden istifa etti diye yalnızlık hissetmem. Çünkü ben bu düşünceye, Demokrat Parti kültürüne çocukluğumdan beri gönül vermiş biriyim. Onun için öyle veya böyle bizim sırtına yaslanabileceğimiz, kol kola yürüyebileceğimiz, illa milletvekili sıfatı taşımasa da Anadolu’da birçok insan var. Biraz da onlarla yol yürürüz. Dağlara gideriz, taşlara gideriz, oralardaki arkadaşlarla siyaset yaparız. Bu partinin binlerce, on binlerce banisi (Bir eseri ortaya oluşturan, ortaya koyan kişi) vardır Anadolu’da. Gideriz, onları buluruz. Tek başımıza kalsak da bizim için fark etmez; görevimi yaparım.”
SALİH BEY İSTİFA EDECEĞİNİ BANA SÖYLEMEDİ
Kendisi gibi İzmir Milletvekili olan Salih Uzun ile TBMM’de aynı sıralarda oturduklarını, birlikte çok şeyi paylaştıklarını anlatan Haydar Altıntaş, “Salih Bey, istifa edeceğini bana hissettirmedi” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Cemal Enginyurt ve Salih Uzun arkadaşlarımın istifaya kadar giden davranışlarından üzgün değil miyim? Elbette çok üzgünüm! Tamam; siyasette yol ayrılığı, fikir ayrılığı olabilir. Ama buradan giderken, medenice gitmelerini beklerdim. Salih Bey de benim gibi İzmir milletvekili. Son 1 haftada konuşmadım ama öncesinde Meclis’te aynı sıralarda oturuyorduk, konuşuyorduk. Türkiye siyasetiyle ilgili görüş alışverişinde bulunuyorduk, ekonomiyi konuşuyorduk, İzmir’le ilgili sorunları tartışıyorduk. İzmir’e olan vefa borcumuzu nasıl ödeyeceğimizi de konuşuyorduk ama istifa edeceğini bana hiç söylemedi. Cemal Bey’in muhalefeti çok keskindi. Onun gidişine de üzüldüm. Partiden ayrılıp gitmeleri tabii ki iyi olmadı ama arkadaşlar gitmeye karar verdilerse, yapacak bir şey yok. Anadolu’da bir laf vardır, yürüyen atın başı tutulmaz, diye. Bu da aynı durum”
“MEHMET AĞAR” ÇIKIŞI: LAFÜGÜZAF
Haydar Altıntaş, Salih Uzun’un istifa gerekçeleri arasında yer alan “Mehmet Ağar, partinin büyümesini istemiyor” sözlerini de değerlendirdi:
“Lafügüzaf bunlar. Genel kurulumuzu yaptık. Her şey milletin gözü önünde oldu bitti. Genel Başkanımız Sayın Gültekin Uysal’ı böyle bir şeyle itham etmek abesle iştigal bir durumdur. Ayıptır. Mehmet Ağar’ın partideki icraatı da ortadadır. Günahıyla sevabıyla tarihe mal olmuş birisidir. Bu konuda daha fazla konuşmak istemiyorum. İki arkadaşımın partimizden ayrılmış olmasından derin bir üzüntü duydum. Üçümüz beraber olsak, elbette çok daha iyi olurdu, kuvvet koyardık. Bazen yolda böyle ayrılıklar oluyor, yapacak bir şey yok. Bundan sonraki siyasi hayatlarında kendilerine başarılar diliyorum.”