Öyle güzel deyişlerimiz, türkülerimiz vardır ki bir dörtlükte söylenenleri, binlerce kelime ile ifade etmek mümkün değildir;
Komşusuna güvenip de, kilit vurmayan/ Karnı aç olana lokma yollayan,
Misafire döşek verip, kendi yatmayan/ Anadolu'dan geldik …
Misafire döşek verip, kendi yatmayan/ Anadolu'dan geldik …
Kavimlerle biz yerleştik/ Et-tırnak olduk kaynaştık,
Törelerle biz paylaştık/ Anadolu'dan geldik…
Törelerle biz paylaştık/ Anadolu'dan geldik…
Eflatun'da bizden dostlar, Yunus da bizden/Bektaş Veli Dergahında coşanlar bizden,
Çağrısında Mevlana'ya koşanlar bizden/ Anadolu'dan geldik…
Çağrısında Mevlana'ya koşanlar bizden/ Anadolu'dan geldik…
Bizleri Anadolu insanını, Türk Milletini anlatacak onlarca kitap yazsak, Sümer Ezgü gibi hem beynimize hem de yüreğimize yerleştirebilir miydik?
Bu sözlerle, ülkenin birliğini-beraberliğini-bütünlüğünü- inançlara ve etnik kökenlere saygıyı-yardımlaşmayı-kardeşliği insanın iliklerinde hissettiren sanatçıya saygı duyulmaz mı?
Bu sözlerle, ülkenin birliğini-beraberliğini-bütünlüğünü- inançlara ve etnik kökenlere saygıyı-yardımlaşmayı-kardeşliği insanın iliklerinde hissettiren sanatçıya saygı duyulmaz mı?
Hasret kimseye kalmasın/ Sevdalılar ayrılmasın,
Ben yandım eller yanmasın/ Sevdanın aşkın narına, cananıma…
Ben yandım eller yanmasın/ Sevdanın aşkın narına, cananıma…
Hasreti, sevdanın ateşiyle yanmayı Musa Eroğlu'nun bir dörtlükte anlattığı kadar güzel ifade edebilmek için kaç sayfa yazmak gerekir acaba!...
Göl içinde çarha döner/ Susuzluktan bağrı yanar,
Alemler seyrana iner/ Seyir var seyir içinde…
Alemler seyrana iner/ Seyir var seyir içinde…
Pir Sultan Abdal bu eserinde; Allaha inancı, Hz. Peygamberimize sevgiyi, onun amcasının oğlu ve damadı Hz. Ali'ye saygıyı o kadar mükemmel anlatır ki, bu çağda hala kuldan utanmadan, Allah'tan korkmadan insanları mezhep kavgasına itmeye çalışan yobazlara atılabilecek en şiddetli tokat olarak gösterilmelidir.
Türk Milleti bir 'kahır yumağını' hep bağrında taşır.
Arda boylarında-Srebrenitsa da çekilen ahlar, Kafkaslarda uğradığımız Moskof zulmüne karışır. Arap çöllerinde, Hz. Peygamberimizin kabrini korumak için severek ve koşarak ölüme giden Memedlerin ah'ı, Çanakkale de bu toprakları vatan yapmak için bir mezarı paylaşan her kökenden vatan evlatlarının ah'larına karışır.
Bu kahır yumağı bizi 'Türk Milleti' yapan ve bir arada tutan en önemli etkendir…
Terör örgütünün başındaki üç-beş eroin tüccarı katilin ve onların patronlarının anlamadıkları'sır' budur. Bizi bölmek için oynanan oyunların yarısı başka bir devletle uygulansa idi, o devlet şimdi kırk parça idi…
Bu sapıklar ne yaparlarsa yapsınlar Türk Milletini asla bölemeyeceklerdir.
Milli hassasiyetleri olan bir hükümet kurulduğunda, Türk Milletine yapılanların hesabının, misliyle sorulacağından kimsenin şüphesi olmamalıdır.
Arda boylarında-Srebrenitsa da çekilen ahlar, Kafkaslarda uğradığımız Moskof zulmüne karışır. Arap çöllerinde, Hz. Peygamberimizin kabrini korumak için severek ve koşarak ölüme giden Memedlerin ah'ı, Çanakkale de bu toprakları vatan yapmak için bir mezarı paylaşan her kökenden vatan evlatlarının ah'larına karışır.
Bu kahır yumağı bizi 'Türk Milleti' yapan ve bir arada tutan en önemli etkendir…
Terör örgütünün başındaki üç-beş eroin tüccarı katilin ve onların patronlarının anlamadıkları'sır' budur. Bizi bölmek için oynanan oyunların yarısı başka bir devletle uygulansa idi, o devlet şimdi kırk parça idi…
Bu sapıklar ne yaparlarsa yapsınlar Türk Milletini asla bölemeyeceklerdir.
Milli hassasiyetleri olan bir hükümet kurulduğunda, Türk Milletine yapılanların hesabının, misliyle sorulacağından kimsenin şüphesi olmamalıdır.
Ramazan ayında üzücü olayları yaşadık. Şehitlerimizi, fidanlarımızı dualarımızla uğurladık. Acımızı her zaman olduğu gibi yüreğimize gömdük. Vatan sağolsun.
İki adet Hüseyin, Türk Milletini üzmeye kalktı.
Çorabına adı ve soyadını yazdıran, son devrin büyük zenginlerinden, kurduğu tuzaklarla haysiyetli insanları cezaevine attıran ve cezaevlerinde intiharlarına sebep olan bu zatı Türk siyasetine armağan eden kişi, Van Cezaevinde
'Esrar Kaçakçılığı' suçundan yatan her on kişiden en az dördü ile aynı soyadını taşıyan siyasetçi ve Mustafa Bayram'dır. Doğruyol Partisine kabul eden kişi ise Tansu Çiller'dir.
Bu kişinin, üç-beş memedin ölmesi yüzünden yerinden kıpırdaması başta memedleri, sonra da Türk Milletini rahatsız eder. Sakın kıpırdamasın, nasılsa yakın bir zamanda memedler ona gereken cevabı vereceklerdir…
Çorabına adı ve soyadını yazdıran, son devrin büyük zenginlerinden, kurduğu tuzaklarla haysiyetli insanları cezaevine attıran ve cezaevlerinde intiharlarına sebep olan bu zatı Türk siyasetine armağan eden kişi, Van Cezaevinde
'Esrar Kaçakçılığı' suçundan yatan her on kişiden en az dördü ile aynı soyadını taşıyan siyasetçi ve Mustafa Bayram'dır. Doğruyol Partisine kabul eden kişi ise Tansu Çiller'dir.
Bu kişinin, üç-beş memedin ölmesi yüzünden yerinden kıpırdaması başta memedleri, sonra da Türk Milletini rahatsız eder. Sakın kıpırdamasın, nasılsa yakın bir zamanda memedler ona gereken cevabı vereceklerdir…
Öteki Hüseyin ise, yüreksiz bir şov adamı olduğunu tüm Türkiye'ye gösterdi…
Tunceli dağlarındaki Kürt gençlerinin eline silah verip, onları kardeşlerini öldürmek için zorlayan 'Terör Baronlarına' tek kelime edemedi.
'Tevhid'i' gönülden okuyan bir Sebahat Akkiraz gibi olamadı.
Mekanı cennet olsun bir Ali Ekber Çiçek duruşu sergileyemedi.
Aktivist'miş, her tarafın Aktivist olsa ne olur? Ekmek yediğin vatanını dahi savunmayana adam bile demezler…
Tunceli dağlarındaki Kürt gençlerinin eline silah verip, onları kardeşlerini öldürmek için zorlayan 'Terör Baronlarına' tek kelime edemedi.
'Tevhid'i' gönülden okuyan bir Sebahat Akkiraz gibi olamadı.
Mekanı cennet olsun bir Ali Ekber Çiçek duruşu sergileyemedi.
Aktivist'miş, her tarafın Aktivist olsa ne olur? Ekmek yediğin vatanını dahi savunmayana adam bile demezler…
İnşallah önümüzdeki bayram acılarla, kayıplarla, kahırla geçireceğimiz son bayram olur.
Herkesin bayramını kutlar, sevgi ve saygılarımın kabulünü rica ederim.
Herkesin bayramını kutlar, sevgi ve saygılarımın kabulünü rica ederim.
Türküyle başladık, türküyle bitirelim;
Kardeş kavgasına gittik de ne oldu/ Aynı topraklarda düşman durduk da ne oldu,
On binlerce cana kıydık da ne oldu/ Biriz biz Anadolu'yuz, Türkiye'yiz.
Kardeş kavgasına gittik de ne oldu/ Aynı topraklarda düşman durduk da ne oldu,
On binlerce cana kıydık da ne oldu/ Biriz biz Anadolu'yuz, Türkiye'yiz.
Türkiye'm unutma sen /Açan gülü kurutma sen,
Bizi bize darıltma sen/Biriz biz, Anadolu'yuz, Türkiye'yiz…
Bizi bize darıltma sen/Biriz biz, Anadolu'yuz, Türkiye'yiz…
Not: Bayramda yazılar aksarsa, kimse kusura bakmasın…