EGEDESONSÖZ – Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamaları Birliği (ETİK) Başkan Yardımcısı Bülent Tercan, 2025 sezonunda İzmir’e gelen yabancı turist sayısında artış olacağını iddia etti. SONSÖZ TV’deki programda Gazeteci yazar Muhittin Akbel’in sorularını yanıtlayan Tercan, İzmir’in sadece deniz, güneş ve kumunun olmadığını, Meryem Ana, 7 kiliseler, Agora, Asklepion, Efes gibi çok önemli unsurlara da sahip olduğunu hatırlatarak, “Turistik tüm ilçelerimizin belediye başkanları, her uluslararası turizm fuarına katılıp gümbür gümbür ilçesini tanıtmalı. Ne yazık ki pek çok fuarda başkanlarımızı göremiyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

İZMİR, TURİZMDE KENDİNİ GELİŞTİRMEK İÇİN HİÇBİR ŞEY YAPMADI
İzmir’e 2024 yılında toplam 1 milyon 721 bin yabancı turistin geldiğini, buna karşın Antalya’nın 17 milyon turisti ağırladığını belirten ETİK Başkan Yardımcısı Bülent Tercan, “Aradaki 15 milyonluk fark çok büyük. Bu farkı hiç olmazsa 10 milyona indirmemiz lazım” dedi ve şunları söyledi:

“İzmir, Türkiye’de turizmin başladığı yer. Fakat 1980’lerin ortalarında, Turgut Özal döneminde, Antalya’da 49 yıllığına Hazine’ye ait araziler turizme açıldı. Oralara 5 yıldızlı büyük tatil köyleri yapıldı. Doğru bir planlamaydı, güzel bir projeydi. O süreçte İzmir, turizmde kendini geliştirmek için hiçbir şey yapmadı. Oysa İzmir’de her şey var. Deniz, kum, güneş var. İnanç turizminin tüm unsurları var. Hazreti İsa’nın annesi, Selçuk’ta bulunuyor. Biz bunu, layıkıyla pazarlayamadık. İnanç turizmi, burada… İncil’de anlatılan 7 kilise, İzmir ve çevresinde bulunuyor. Bunu da pazarlayamadık. Nasıl ki İslam alemi hacı olmak için Mekke’ye, Medine’ye gidiyor, Hıristiyan alemi de akın akın Selçuk’a gelmeliydi., getirilmeliydi. Neden İzmir geri kaldı? İzmir ne yazık ki turizm arenasında layıkıyla tanıtılmadı. Avrupa’daki önemli fuarlara katılıp İzmir’i tanıtmamız gerekirdi. Aralık ayında Londra’da Dünya Turizm Fuarı düzenlendi. Bir turizm şehri, bir turizm kasabasıysanız, mutlaka o fuarlarda boy göstermeniz gerekir. Çok acıdır ki İzmir, o fuarda cılız bir şekilde tanıtıldı. Fuarda kendinizi tanıtmazsanız, malınızı nasıl satacaksınız? Çeşme ve Selçuk, maalesef o fuarda yoktu. O fuarda bakanlığın bir standı vardı, onun içinde küçük bir yerde İzmir vardı. Oysa gümbür gümbür tanıtılmalıydı. Stantta kuru kuru broşür dağıtmak değil, gümbür gümbür tanıtım gerekir. İzmir’in, nazar boncuklarıyla, 7 kilisenin görselleriyle, Meryem Ana’yla, Tariş üzümüyle, zeytinyağıyla, bomba gibi tanıtım yapılmalıydı ve bu tanıtım sürekli olmalıydı.”

O RAKAMIN YÜZDE 60’I KUŞADASI’NA GİDİYOR
Bülent Tercan, İzmir Adnan Menderes Havalimanı’na gelen yabancı turistlerin yüzde 60’ının Kuşadası’na gittiğini, dolayısıyla İzmir’e gelen turist sayısının 700 bin dolayında olduğunu öne sürdü:

“Antalya’da kitle turizmi yapılıyor. Antalya gibi olalım demiyorum, zaten olamayız. Biz İzmir’e özgü değerleri anlatarak ön plana çıkalım istiyoruz. Kemeraltı’nı tanıtalım. Yeme içme kültürümüz var, Kordon’umuz var. Ne zaman Avrupalı bir misafirim gelse, Kordon’a götürüyorum. Misafirlerim yemeklerimize de Kordon’a da İzmir’e de bayılıyor. Gelen misafirlerimden birinin bile İzmir’i beğenmediğini görmedim. İzmir’e gelen turist sayısı 1 milyon 721 bin olarak kayıtlara geçmiş durumda. Fakat şöyle de bir durum var. Turist, İzmir Adnan Menderes Havalimanı’ndan giriş yapıyor, pasaportuna Adnan Menderes Havalimanı İzmir damgası vuruluyor ama o turistlerin yüzde 60’ı, hatta bazı dönemlerde yüzde 70’i Kuşadası’na gidiyor. Geriye 700 bin turist kalır ki bu rakam, İzmir için tamamen bir faciadır.”

İlk toplantıdan kaçmışlardı... Sabancı’nın projesi yeniden halkın kantarında! İlk toplantıdan kaçmışlardı... Sabancı’nın projesi yeniden halkın kantarında!

YERLİ TURİST, DENGEYİ SAĞLAYACAK İLGİYİ GÖSTERMEDİ
ETİK Başkan Yardımcısı Bülent Tercan, İzmir turizmi açısından 2024 sezonunu değerlendirdi:

“2024 turizm sezonu, bizim için çok zorlu bir sezon oldu. Bir kere enflasyonun getirdiği maliyet artışları sektörü zorladı. Otellerdeki enerji giderleri, personel giderleri, peynirden ete tüm yeme içme masrafları,  dövizin baskılanması, turizmciyi sıkıntıya soktu. Dolayısıyla Avrupalı turistlerle çalışan otelcilerimiz dövizle artış yapamadı. İç turizmle dengeyi sağlama çabası içine girildi. Fiyatların biraz yüksek olmasından dolayı yerli turist de dengeyi sağlayacak bir ilgi göstermedi. Tüm bu sorunlara rağmen yıkılmadık, kazasız belasız, zararsız sezonu bitirdik. Turizmde para kazanmak istiyorsak, yabancı turist sayısını mutlaka artırmamız lazım. Çok iyi reklam ve tanıtım yaparak kentimize gelen turist sayısını kat kat artırmak zorundayız. 2025 yılında İzmir Büyükşehir Belediyemizin öncülüğünde mutlaka yabancı turizm fuarlarına katılmalıyız. Önümüzde Berlin Fuarı var, Zürih var. İzmir’den direkt uçuşların olduğu şehirlerde özellikle ciddi tanıtım atağına geçmek zorundayız. Önümüzdeki sezon için İngiltere’den gelecek turist sayısında yüzde 15’lik bir artış olacağını öngörüyoruz. Almanya’dan da ön rezervasyonlarda ciddi bir artış var. Genelleme yapacak olursak, 2024’e göre 2025 yılında ortalama yüzde 10’luk bir turist artışı olacak diye düşünüyoruz.”

İNANÇ TURİZMİYLE 12 AY İŞ YAPABİLİRİZ
Ekim ayında İzmir’de gerçekleştirilen Dünya SKAL kongresinin de İzmir turizmine önemli bir katkı sağlayacağını belirten Bülent Tercan, “SKAL dünya kongresinin İzmir’e çok büyük bir katkısı olacağına inanıyorum. İzmir’e 50 yılda bir gelebilecek kongreyi yaptık kentimizde. Bunu başardığımız için mutluyuz, gururluyuz. SKAL, dünyanın en eski turizm örgütü. Bu kuruluşta otelciler var, havacılar var, acenteler var, bloggerler var. Tüm dünyadan 350 turizmci katıldı. Panama’dan, G. Afrika’dan, Peru’dan, adı pek duyulmamış ülkelerden bile gelenler oldu. Bu kadar turizmciden 300’ü, ilk defa Türkiye’ye geldiklerini söyledi. Bunlar karar vericiler. İzmir’i programlarına alacaklar. Önümüzdeki sezon İzmir anlamında SKAL kongresinden dolayı yüzde 30’luk bir turist artışı bekliyoruz. İlk kez ülkemize gelen konuklar müthiş etkilendiler. İzmir’in tüm değerlerini gösterdik. Meryem Ana, 7 kiliseler turu, Agora, Bergama’yı gezdirdik. İzmir Ticaret Odası, İzmir Büyükşehir Belediyesi, SKAL’ın popülerliğini kullanıp İzmir’in reklamını yapmalı. SKAL derneğimizin kardeşi, Roma bizi bekliyor. Onlarla ortak çalışmalar yapacağız. Roma ile inanç turizmini geliştireceğiz. İnanç turizmiyle 12 ay turizm mümkün. İnanç turizmi, savaş zamanlarında bile olmuş bir şey” dedi.

KRUVAZİYERİ DERT EDİNMEMİZ LAZIM
Kruvaziyer gemilerinin artık İzmir Limanı’na uğramayacak olmasını da değerlendiren Bülent Tercan, şu görüşlere yer verdi:

“Bir kere şunun altını çizelim; İzmir, bir ana kruvaziyer limanı değil. Esas kruvaziyer limanı, Kuşadası Limanı’dır. İzmir’e, Kuşadası’ndan seken gemiler geliyordu. Yani Kuşadası dolu olduğu için oraya giremeyen gemiler İzmir’e geliyordu. İzmir, kruvaziyer için yedek limandır. Bizim bu sorunu dert edinmemiz lazım. Gemi yolcusu ankette İzmir’e bir daha gelmeye değmez dediyse, ona bunu söyleten sorunları kesinlikle ortadan kaldırmalıyız. Bizim İzmir Ekonomik Kalkınma Kurulu’muz var. Bu kurulda, İzmir kruvaziyer turizminin devamını nasıl sağlarız diye gündeme alıp tartışmalılar. Kuşadası limanını bir Türk şirketi yönetiyor. Onlarla oturup konuşmak lazım, eksiklerimizin giderilmesi anlamında… İzmir’i nasıl ana liman yapabiliriz, onun yollarını bulmamız lazım. Turistin şikayetlerine saygı duymamız lazım, yok abartıyorsunuz falan diyemeyiz. İzmir Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği, Şoförler Odası devreye girmeli. Taksicilerden ciddi şikayetler var. Bu konuyla dertlenmek lazım, söz konusu sorunları, engelleri ortadan kaldırabilmek için… Kemeraltı Esnaf Derneği Başkanımız Kemeraltı esnafının yanlış yapmaması konusunda büyük bir hassasiyet gösteriyor ama hatalar oluyor maalesef...”

ÇEŞME PROJESİ, İZMİR İÇİN KAÇIRILMIŞ BİR FIRSATTIR
Bülent Tercan, Çeşme Turizm Projesi’nin iptal edilmesine bir turizmci olarak çok üzüldüğünü söyledi:

“Çeşme Turizm Projesinin iptal edilmiş olmasına gerçekten çok üzüldüm. Ben de o projeyi çok irdeledim, benim de kafamda soru işaretleri vardı. Sonuç itibariyle Çeşme’ye, İzmir’e çok faydalı bir proje olacaktı. Oteller yapılacaktı oraya. Orada ağaç katliamı falan olmayacaktı, orada orman yok çünkü. Denizden de karadan da baktım, inceledim. Çorak bir arazi cennete dönüşecekti. Termal oteller olacaktı, marina olacaktı. Çeşme’de 5 metrelik kayığı bağlamak isteseniz, marinada yer yok. İzmir’in otellere ihtiyacı var ve orada ciddi anlamda yatak olacaktı. Ben üzüldüm şahsen. Orada çok büyük bir istihdam olacaktı. Buraya itiraz edenler, Çeşme Termal Turizm ile ilgili tek cümle kurmadılar. Siyasallaştırmamak lazım. Konu turizmse, turizm gözlüğüyle bakmak lazım sorunlara... Zamanında kazma vurulmuş olsaydı, Çeşme Turizm Projesi’nde oteller çalışmaya başlıyor olacaktı bugün... Çeşme projesi, İzmir için kaçırılmış bir fırsattır.”