Yıl 1983... Meslekte daha çaylak sayılırım.

İzmir spor basınında Altay muhabiri olmak, öyle kolay bir şey değildi!.

Önce Yeşilova, Altınordu, İzmirspor muhabirliği yapacaksın, sonra terfi edip Altay muhabirliğine yükseleceksin!

Stajımı tamamlayıp Altay muhabiri olduğumda tanıdığım ilk yöneticiydi, Kemal Zorlu...

O gün, Kemal Zorlu'yu tanıdığımda ne kadar çok büyük mutluluk yaşadıysam...

Bugün, onu kaybetmiş olmanın tarifsiz acısıyla yanıyor yüreğim.

İyilik denince akla ilk gelen isimlerden biriydi Kemal Zorlu...

Ağabeylik, babalık, onun adında daha bir başka anlam kazanıyordu.

Benim gibi pek çok kişinin başı sıkıştığında danışma, fikrini alma ihtiyacını hissettiği biriydi Kemal abi...

Altay'ın, tüm sevenlerinin, İzmir'in başı sağolsun.

***

Rahmetli Rıdvan Burteçin Başkan, Kemal Zorlu Profesyonel Şube Başkanı...

Altay, tarihinde ilk kez 2. Lig'e düşmüş, 1982-93 sezonunda...

Takımı yeniden 1. Lig'e (Bugünkü adıyla Süper Lig) çıkarmak lazımdı elbette.

Kemal Abinin takımın şampiyonluk yarışında ne kadar büyük bir özveriyle görev yaptığını en iyi bilenlerdenim.

Futbolcuların ihtiyacı sevgiyse sevgi, kulübün ihtiyacı paraysa para...

Tüm imkanlarını seferber etmişti.

Sonuçta son Muğlaspor maçının kazanılmasıyla gelen şampiyonlukla sonrası birbirimize sarıldık.

Onun gözyaşları, beni de ıslatmıştı.

***

Transfer dönemiydi.

Orduspor'un golcüsü Mahmut'un Altay'a transfer edileceğini duymuştum.

Gizlice İzmir'e getirilen Mahmut'un, o gece, Kemal Zorlu'nun Alsancak'taki evine gideceği, pazarlığın orada yapılacağı bilgisini de almıştım.

Gecenin bir vakti, kapısını çaldım Kemal Abinin...

Açtı kapıyı... Karşısında beni görünce, 'Hayrola! Bu saatte niye geldin?' diye sordu.

'Mahmut'la transfer pazarlığı yaptığını biliyorum Kemal Abi. Şu anda sizin evde olmalı. Birlikte fotoğrafınızı çekip haberinizi yapmak istiyorum' yanıtını verdim.

Gülümsedi, yanağımı okşadı, beni içeriye davet etti:

'Evet; Mahmut benim evimde. Madem bu işin peşinden koşuyorsun, emek harcamışsın, evine gidip uyumak yerine evime gelmişsin, buyur içeri gir.'

Pazarlığa birebir tanıklık ettim, fotoğraflar çektim, haberi yaptım ve ertesi gün Mahmut'un transferini herkes benim haberimle öğrendi.

Bu anıyı neden anlattım?

Kemal Abi yalan söylemezdi, yalan söyleyeni hiç sevmez, hatta nefret ederdi.

Pekala o akşam, o günün pek çok kulüp yöneticisinin yaptığı gibi, 'Nerden çıkardın bunu yahu! Yok öyle bir şey! deyip beni başından savabilirdi, evine kabul etmeyebilirdi.

Emeğe saygı gösterirdi.

***

Altay için 'Bizim ailenin çocuğu' derdi.

Babası Mazhar Zorlu'nun Altay terbiyesiyle büyüttüğü Kemal Zorlu, Altay'da profesyonel futbolcu olmakmış en büyük arzusu...

O çocukluk günlerini anlatırken, '12 yaşındaydım. Türkiye'nin ilk minik futbol takımı kuruldu Altay'da. Ben takımın oyuncusu olmakla kalmadım, kaptanı oldum' derdi, gururlanarak...

Üniversite eğitimi nedeniyle 17 yaşında Altay'da futbolu bırakmak zorunda kalmıştı ama hayatı boyunca hep Altay'ın yanında oldu, hep Altay'ı konuştu, hep Altay'la dertlendi.

En büyük arzusu, Altay'ın şirketleşmesiydi.

Şirket olduğunda kulübün borç batağından kurtulacağını, çok daha ileriye gideceğini söylerdi.

Ama kulübün şirketleşmesini görmeye ömrü yetmedi.

***

Kemal Zorlu'nun Altay aşkı bir başkaydı.

Futbol için yaratılmıştı.

Doya doya futbol oynayamamanın kendinde yarattığı boşluğu, yönetici olarak doldurmaya çalışıyordu.

Atletizm de onun ilgi alanındaydı.

Atletizm Federasyonu'nda Asbaşkanlık görevinde de bulunmuştu Kemal Zorlu.

Giderek borç batağına saplanan kulüplerin mali açıdan disiplin altına girmesi, altyapı ve tesise daha çok yatırım yapması, hatta kulüp yöneticileri için eğitim verilmesi gibi çok önemli çalışmalara imza attı.

Spor Bakanlığı Merkez Danışma Kurulu'nda 22 yıl görev yapmak, kime nasip olmuştur bugüne kadar?

Türk futbolunu yönetmek istedi, Federasyon Başkanı olmak için yola çıktı, ama siyasi oyunlara engel olamadı.

Çok üzülmüştü, kalbi kırılmıştı.

Ama yine de doğru bildiklerini kamuoyuyla paylaşmayı ihmal etmedi.

***

40 yıllık dostum, kıymetli ağabeyim Kemal Zorlu...

Sevenlerini, dostlarını arkasında gözü yaşlı bırakıp giderken...

Babacığı Mazhar Zorlu başta olmak üzere...

Canından çok sevdiği anacığı Ayhan Hanım'a...

Rıdvan Burteçin, Esin Özgener, Bayram Dinsel, Erdoğan Tözge, Alaattin Özbulu, Ender Türk, Tuğrul Koparan, Yaşar Ürek, Oya Dağıstanlı gibi Büyük Altaylılara kavuştu.

Işıklar içinde uyu benim canım Kemal abim, mekanın cennet olsun