Bir hafta önce gece geç saatlerde günün yorgunluğunu atmak için facebook ta gezinirken birden 14 yıldır ulusal olarak yayınladığımız ' Popüler Sağlık Dergisi'nin logosu gözüme ilişti. Doğru mu görüyorum diye gözlerimi ovuşturup tekrar baktığımda logo karşımda duruyordu. İlaç pazarlaması yapılan bir sitenin tanıtımına dikkat edince derginin eski sayılarından birinin kapağını ve altında editörümüz tarafından ilacın denenip tavsiye edildiği yazıyordu. Tanıtımı tıklayıp siteye girdiğimde yine logomuzun ve dergi kapağının sitede de kullanıldığını gördüm. Bunca yıllık emeğimizle sektörde haklı bir yere getirdiğimiz derginin kapağının ve logosunun ilaç pazarlamak için kullanılması karşısında öfkelendim ve haksızlığa uğradığımı düşündüm. Bir de ilacı kullananların bundan zarar görmeleri halinde bu yayınlardan haberdar olmadığımızı anlatmak zorunda kalacağımızı düşününce o gece uyuyamadım. Adamlar o kadar pervasız ki siteye sabit telefonlarını da koymuşlar. Sabah ilk iş olarak aradığımda karşıma çıkan bayana dergimizin ismini kullandıklarını, ismimizi ve logomuzu bizden izinsiz kullanamayacaklarını, 15 yıldır markasının bize ait olduğunu ve suç işlediklerini söylediğimde bana cevabı, ' git istediğin yere şikayet et ' oldu. Bizde hukuk danışmanı arkadaşımızla gerekli dilekçeyi mahkemeye vererek mağdur edildiğimizi, markamızın izinsiz kullanıldığını ve insanlara internet ortamında ilaç pazarlamanın yasak olduğunu ve yayının durdurulmasını talep ettik. Aradan bir hafta geçti site hala açık hatta şimdi aynı formatta başka bir site açmışlar farklı bir ilaç satıyorlar. Bunun üzerine Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'na da şikayetimizi bildirdik. Şimdi mahkemeden ve kurumdan cevap bekliyoruz.
Bu yaşananlar adalet sisteminin ne kadar kötü çalıştığı konusunda kanaatimin pekişmesine neden oldu. Geçtiğimiz yıllarda yapılan bir kamuoyu araştırmasında vatandaşların yüzde 72'sinin mahkemeye düştüğünde adil yargılanacağına inanmadığı sonucu çıkmıştı. Yaklaşık yarım gün geçirdiğim adliye binasından çıkarken bende benzer hisler taşıyordum. Daha önce İnternetten ilaç satmanın yasak olduğuna ve Eczacılar Birliği'nin bu konuda yaptığı girişimlerle ilgili çok sayıda haber okumuştum. Oysa adamlar hem internetten ilaç pazarlıyorlar hem de bizim 14 yıldır sektörde haklı bir yere getirdiğimiz dergiyi referans olarak gösteriyorlardı. Bu sahte ilacı kullanan vatandaşların göreceği zararın sorumlusu olma düşüncesi bile insanı rahatsız ediyor. Biz bu konuda bilgimiz olmadığını ve izin vermediğimizi ispatlarız ancak ilaçtan zarar gören vatandaş ne yapacak? Denetimsiz satılan bu sahte ilaçlar kullanıcılara ne gibi zararlar veriyor. Maalesef pek çok konuda olduğu gibi bu konuda da yapanın yanına kar kalıyor. Oysa Sağlık Bakanlığı'nın bu konuda gerekli çalışmaları yapması lazım. Bizim şikayetimize gerek kalmadan bu tür sitelerin takibini yaparak halka zarar vermelerini önlemesi lazım. Bu ilaçların çok sayıda insanın ölümüne neden olduğu daha önce defalarca haber konusu oldu. Bu ölümlerden sonra göstermelik açıklamalarla durumu geçiştirmek doğru mu? Bu sahtekarların ilaçlarla insanları zehirlemesine daha ne kadar seyirci kalacaklar acaba?
Bizim durumumuza gelince yıllardır emek verdiğimiz derginin bu sahtekarlarla birlikte anılmasını hazmedemiyorum. Bu tür şeylere meydan vermemek için 15 yıl önce markasını aldığım derginin ismi ve logosu sahte ilaç satan siteleri süslüyor. Fikri ve sınai haklar kanunu gereği koruma altında olması gereken marka, maalesef korunamıyor.
Buradan Bilişim Suçları Savcılığına, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'na, Sağlık Bakanlığına açık çağrı yapıyorum. Bizim ismimizi, logomuzu, markamızı izinsiz ve bilgimiz olmadan kullanan bu sahtekarlar için suç duyurusunda bulunuyorum. (Reklamı olmasın diye sitelerin ismini yazmıyorum ancak şikayet dilekçelerimizde var.) Bu siteler bir an önce kapatılmalı, yeni isimlerle tekrar açılmaları önlenmeli ve bu sitelerden ilaç alacak vatandaşların mağduriyeti engellenmeli. Özellikle Sağlık Bakanlığı konuyu yakından takip etmeli.
Bize gelince bunca yıl emek verdiğimiz, matbaada sabahladığımız, istihdam yarattığımız, vergi verdiğimiz, markasını aldığımız Popüler Sağlık Dergisi'nin sektördeki itibarını ve güvenilirliğini korumak için elimizden geleni yapacağız. Süreci takip edip görevini yapmayanları ve bu sahtekarları uyarmaya ve hukuki olarak haklarımızı aramaya devam edeceğiz.