Geçtiğimiz günlerde bir arkadaşımın daveti üzerine Menemen Plastik Organize Bölgesi'nde bir fabrika açılışına katıldım. Konuşmaları dinledikçe 'iyi ki gelmişim' demekten kendimi alamadım. Ekonomik verilerin kötü sinyaller verdiği, yabancı yatırımcıların ülkeyi terk ettiği bir dönemde Selanik Merkezli bir firma ile daha önce bu firmanın Türkiye bayiliğini yapan Levanten bir aile ortaklaşa 10 milyon Euro yatırım yaparak İzmir'de bir fabrika kurmuşlar. Yılların sanayicilerinin inşaat sektörünün cazibesine kapılarak müteahhitliğe soyunduğu böyle bir dönemde bu çapta bir yatırımı İzmir'e kazandırdıkları için bu iki müteşebbise ne kadar teşekkür etsek az. Dilerim sayıları daha da çoğalır.

Açılış töreninde aldığım notlardan yatırım ile ilgili biraz bilgi vereyim. PALAPLAST CEO'su NikoPalatiana'nın anlatımına göre, '1980 yılında Palatiana kardeşler tarafından Selanik'te kurulan Palaplast 50m²'lik bir alanda faaliyetine başladı. 1985 yılında 1500 m²'lik tesise geçerek doğru yönetim, dışa dönüklük ve öngörüsü sayesinde dünya genelinde bir marka haline geldi ve 2003 yılında Palaplast en büyük yatırımını gerçekleştirdi. Plastik bağlantı parçaları ve borular için yeni, yüksek standartlı dikey üretim tesisini 30.000m²'si kapalı olmak üzere 100.000m²'lik bir alanda tesis etti. Halen 4.000 adetlik ürün yelpazesine sahip Palaplast bugün yıllık üretim 10.000 ton plastiğe ulaşmakta ve ürünler 70'ten fazla ülkeye ihraç edilmektedir. 1995 yılında JanoCavusoglu ile görüşme gerçekleştirdik. Türkiye pazarının, ürünlerimize ilgisi büyüktü. Çavuşoğlu ailesinin karakteri, mükemmel işbirliği ve profesyonelliği sayesinde ortaklar arasındaki iş ilişkisi dostluğuna dönüştü. Bu fabrika, büyüme ve gelişme vizyonuyla 12 yıl önce başlayan bir yatırımdır. Açılışını yaptığımız fabrika birçok akıllı teknik çözümü, üretkenliği ve performansı optimize eden altyapıları gizlemektedir. Bu tesis gelecek yıllarda dahada büyüyecektir. '

Açılış töreninde AK PALAPLAST İZMİR adına konuşan diğer ortak Fabio Çavuşoğlu ise şu bilgileri verdi:

'2000 yılında Palaplast dağıtım şirketi olarak İzmir'de faaliyetlerine başladık. 2003 yılında İzmir Pınarbaşı'nda kiralık bir fabrikada dağıtım ile birlikte dağıtımını yaptığımız sulama borularının üretimini gerçekleştirdik.Kaliteli ürün ve fiyat ilişkisinin doğru yönetimi sonucunda tarım sektöründe aranan güçlü bir marka haline geldik. Dünya'da ve Türkiye'deki ekonomik daralmaya rağmen üretimimizi arttırmaya ve 10 milyon Euro'luk yatırımı İzmir Menemen'de yapma kararı aldık. Menemen Plastik Organize Bölgesinde 30 dönümlük arazi üzerinde 7,5 dönümlük kapalı alanda üretim gerçekleştirilmekte, 4000'in üzerinde ürün Türk çiftçisinin kullanımına sunulmakta. Yatırımın 2. Etabında ise kapalı alan sahası 10 dönüme çıkartılacak üretim kapasitesi artırılacak. Türk çiftçisine su tasarrufu sağlayan en modern sulama teknolojilerini sunarak, yalnızca verimli tarım yapılmasını değil aynı zamanda su kaynaklarının korunması da sağlanacak.'

Yatırımı gerçekleştiren firmanın iki ortağının söyledikleri kısaca bunlar. Biri Yunanistan vatandaşı diğeri İtalyan asıllı bir levanten vatandaşımız birlikte çok güzel bir yatırıma imza atmışlar. Türkiye'nin ekonomik krize gireceği endişesi ile varlıklarını yurtdışına taşıyanlara örnek olur diye umuyorum. İzmir'deki yerel yöneticilerin ve mahalli idarecilerin de böylesi yatırımlara destek olmaya davet ediyorum. Ege Bölgesi Sanayi Odası yöneticileri de böyle bir yatırımı İzmir'e kazandırdıkları için bu yatırımcıları ödüllendirecektir diye düşünüyorum.

Açılışta bir konuşma yapan Yunanistan İzmir BaşkonsolosuArgyroPapoulia ise sözleriyle açılışa katılan Türk davetlilerin gönlünü fethetti. Papoulia şunları söyledi:

'Bu işbirliği, her iki ülke ekonomisine destek vermekte ekonomik ilişkileri daha da güçlü hale getirmekte. Özellikle ticaret, enerji, ulaştırma, turizm ve kültür sektörlerinde iki taraflı Yunan-Türkiye ekonomik ilişkileri son 20 yılda önemli ölçüde arttı. İkili ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesiyle, iki komşu millet daha da yakınlaştı. Her iki millet ortak bir çok kültüre sahip, arkadaşlık ve barışçıl işbirliği yoluyla ortak ilerleme ve refah sağlanabilecektir.'

Açılış, Yunanistan'dan gelen çok sayıda davetlinin de katıldığı eğlence ile devam etti. Yine Yunanistan'dan gelen bir müzik grubunun çalıp, seslendirdiği şarkılara Türk ve Yunanlı misafirlerin birlikte eşlik etmesi aslında iki ulusun ne kadar ortak yönü olduğunu da bize gösterdi.