İzmir'de seçimin kaybedeninin AK Parti olduğunu yazmamızın üzerinden hayli zaman geçti. Daha sonraki gelişmeler ve yaşananlar bizi doğruladı. AK Parti de gruplar arasındaki rekabet iyice arttı. AK Parti Genel Merkezi de sürecin sorumluluğunu Aydın Şengül'e ödeterek,onun yerine Kerem Ali Sürekli'yi il başkanı olarak atadı. Yaklaşık 20 yıldır tanıdığım Kerem Ali Sürekli daha önce talip olduğu İl Başkanlığı görevine bence ona en çok ihtiyaç duyulduğu zaman atandı. Sırasıyla; 2002 de teşkilattan sorumlu il başkan yardımcılığı, Karşıyaka belediye başkan adaylığı, İl başkan adaylığı, Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyeliği, Karşıyaka Belediye Başkan Adaylığı, Karşıyaka İlçe Başkanlığı, bir dönem İzmir milletvekilliği yaptı. Bu görevlerde bulunan birisinin siyasi tecrübesi tartışılmaz. İzmir de çok az isim bu kadar farklı görev üstlenmiştir.

AK Parti Genel Merkezi, parti içinde gruplaşmaların tavan yaptığı bir dönemde en doğru ismi İl Başkanı olarak atadı. Sürekli'nin siyasi serüvenini yakından izleyen birisi olarak ilk aklıma gelen özellikleri; teşkilatçı, mütevazi, hakkı yense de partisine küsmemiş, beyefendi, rakiplerinin de saygısını kazanmış, akçeli işlere bulaşmamış ve temiz kalmış, çalışkan, dinlemeyi bilen, sabırlı, kolay iletişim kurabilen, uzlaşmacı kişiliğidir. Tüm bu özellikleri nedeniyle teşkilat tarafından sevilen ve saygı duyulan bir isim olmuştur her zaman.

AK Parti İzmir İl Merkezi'nde yapılan devir teslim törenine katılan isimler de bu tespitimizi doğrular nitelikteydi. Törene eski milletvekilleri, biri hariç tüm eski il başkanları, kuruluşta ve farklı dönemlerde görev yapmış AK Parti'nin önemli isimleri, küskünler, teşkilatın emekçileri katıldı. Başka birisinin bir araya getiremeyeceği bu isimleri bir araya getirmek, Kerem Ali Sürekli'nin doğru seçim olduğunu ortaya koydu.

Şimdi oluşacak yeni yönetim kurulu merakla bekleniyor. Birilerinin adamlarından değil de liyakat sahibi isimlerden oluşacak yeni yönetim kurulunun başarılı olması ve parti tabanını harekete geçirmesi çok önemli. Eminim bu zor görevin de başarıyla altından kalkacaktır.

İl yönetimine talip olan başkanlar

Söz il yönetiminden açılmışken herkes kimlerin olması gerektiğini söylüyor. Biz de kimlerin olmaması gerektiğini söyleyelim. Duyumlarımıza göre seçim kaybeden bazı belediye başkanları ve belediye başkan adayları yeni yönetimde görev almak istiyorlarmış. Belediye başkan adaylarını daha sonra yazarız ancak öncelikle belediye başkanları için birkaç sözümüz var. Siyaseti yakından takip edenler bilir ki, Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi başarısının altında Belediye Başkanlığındaki performansı yatar. AK Parti her zaman yerel yönetimdeki başarılı uygulamaları ile övünmüştür. Ancak İzmir deki bazı belediye başkanları AK Parti'nin yerel yönetimle ilgili ilkelerinin dışında farklı uygulamalar yaptılar. Bunları; halka tepeden bakmak, partili üst düzey isimlerin yakınlarına ayrıcalık sağlamak, yüksek ücret ödeyerek konserler yapmak, makam odasına arkadan kapı açıp merdiven yaptırarak vatandaşlara gözükmeden girip çıkmak v.b. olarak sıralayabiliriz. Şimdi yönetime talip olduğu iddia edilen başkanları yazabiliriz.

Kemalpaşa Belediye Başkanı Arif Uğurlu seçimin kaybedenlerinden. AK Parti'nin İzmir'de en güçlü olduğu ilçe hangisi diye sorulsa herkesin aklına ilk Kemalpaşa gelir. Arkasında tek parti iktidarının gücü varken Kemalpaşa'da seçimi kaybetmek için çok hata yapmak gerekiyordu. Arif Uğurlu hepsini yaptı. Vatandaşa görünmeden makam odasına girip çıkmak için merdiven yaptırmayı düşünen Uğurlu, halkın tedirgin olacağı icraatlar yapmaktan kaçınmadı. AK Parti de daha önce önemli görevlerde bulunan isimleri dışlayan Arif Uğurlu muhafazakar kimliği ile tanınan Kemalpaşa'ya Aleyna Tilki'yi konser için getirerek tepki çekti. Biz aylar önceden Kemalpaşa'yı CHP'nin alacağını yazdığımızda dost sohbetlerinde eleştirildik. Bazı dostlar, araştırma firmamız da olduğu için anket sonuçlarına dayanarak mı böyle bir iddia da bulunduğumuzu sordu. Bizim anket yapmamıza gerek yoktu. Kemalpaşa'yı ve siyasi aktörleri tanıdığımız için bizim için tahminde bulunmak zor olmadı. Bir tarafta sürekli hata yapan, AK Parti'nin önde gelen birçok ismini dışlayan, hamaseti dilinden düşürmeyen ancak samimi olmayan, halkın gönlüne girmeyi başaramayan, siyasi tecrübesi olmayan bir başkan, diğer tarafta ise bir dönem belediye başkanlığı yapan ve ikinci döneminde kaybeden, hatalarından ders çıkarmış, taban siyasetini iyi yapan, adı şaibelere karışmamış, halkın güvendiği Rıdvan Karakayalı vardı. Üstelik de yanında 10 yıl Ulucak Belediye Başkanlığı yapmış, farklı bir siyasetçi profili çizen ve siyasi deneyimi ile öne çıkan Mehmet Türkmen vardı. Ayrıca Saadet Partisi de Kemalpaşa'da daha önce belediye başkanlığı yapan, yaptığı hizmetler hala örnek gösterilen Mehmet Ali Özüdoğru'yu aday göstermişti. Bu verilere bakarak tahminde bulunduk ve yanılmadığımız seçim sonuçları ile kanıtlandı.

Menderes Belediye Başkanı Bülent Soylu da seçimin kaybedenlerinden. Daha önce de vurguladığımız gibi Aylar önce Menderes'in de CHP'ye geçeceğini yazmıştık. ' Beni gazeteciler ile muhatap etmeyin' özlü sözü nedeniyle bizim radarımıza giren ve defalarca bu nedenle eleştirdiğimiz Soylu, bu sözünü yalanlama gereği duymadı. Ancak Menderesli seçmenler verdikleri oy ile Sayın Soylu'yu yeryüzüne indirmeyi başardılar. Akıllar da kalan ise küçük dağları ben yarattım tavırları, Sibel Can'a bir konser için 775 bin TL vermesi, ' bir oy farkla bile kaybedersem Menderes'i terkederim' sözü oldu.

Yine Torbalı Belediye Başkanı Adnan Yaşar Görmez hakkında aday adaylığı sürecinde aday gösterilmesinin sakıncalarını yazmış ve bazı sorular sormuştuk. O günlerde Torbalı'da bir hayli ilgi gören yazımızdaki sorulara cevap alamadık. Ancak vatandaşlar demek ki o soruların cevabını biliyormuş. Oy vermeyerek cezalandırdı.

Şimdi başında bulundukları belediyeleri kaybeden bu başkanlar ödül olarak il yönetimine alınacak mı? Yeni yönetim listesini merakla bekliyorum.

Öne çıkanlar:

  • Seçim sonrasında en beğendiğim olay Selçuk'ta yaşandı. Devir teslim sırasında AK Partili eski Başkan Dahi Zeynel Bakıcı ile yeni seçilen CHP'li Filiz Şengel'in sergiledikleri tavır ve konuşmaları son yıllarda İzmir siyasetinde gördüğüm en güzel manzaraydı. İki Başkanın birbirleri için söyledikleri sözler ve sergiledikleri hareketler siyasette centilmenliğin çıtasını bir hayli yükseltti. Dilerim böyle sahneler tüm siyasetçilere örnek olur.
  • Göreve başlar başlamaz makam odasının kapısını ve masasını kaldıran Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin ile halka kapılarını açan ve makam otosu saltanatına son veren Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal'da alkışı hak etti.
  • Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda'yı ise meclis listesinde ilk sıralara çok sayıda kadın koyup, 7 kadını meclis üyesi seçtirdiği için tebrik ediyorum.
  • Seçim döneminde rakibinden çok eski belediye Başkanı Tahir Şahin'in aleyhte çalışmasının vereceği zararı önlemek için efor sarf eden Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy'u da kriz yönetiminde gösterdiği başarı nedeni ile kutluyorum.