Yayın Koordinatörümüz Muhittin Akbel, İzmir’de yılın Ahi’si seçilen Muammer Zeybek’in hayat hikayesini yazı.

İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İEOSB), Ahi'lik kültürünü yaşatanları onurlandırmaya devam ediyor. 2023 yılının Ahi'si, bir berber... Eşrefpaşa semtinin en güzel abisi şed kuşandı, kaftan giydi. Çok da yakıştı.

Doğrusu, Muammer Zeybek ustaya çok yakıştı Ahilik kaftanı... Çünkü O bunu çoktan hak etmiş. Öyle ki 10 yaşında çırak olarak başladığı berberlik mesleğini tam 63 yıldır aralıksız sürdürüyor. Üstelik, bir ara tekleyen kalbinde 4 tane stent takılı olmasına rağmen... Yaşıtları gibi kabuğuna çekilmek niyetinde değil.

İzmir Berberler Odası Başkanı Şükrü Bilgin ile kapısını çaldık Muammer ustanın... Şükrü Bey, Muammer ustanın Oda'ya karşı yükümlülüklerini muntazam bir şekilde yerine getirdiğini, Oda'sına sahip çıktığını, beyaz önlüğüyle fark yarattığını, müşterilerine karşı son derece saygılı olduğunu anlattı.

Muammer usta ile sohbetimize dönelim. Henüz 10 yaşındayken, babaannesinin yönlendirmesiyle berber olduğunu anlatırken, 63 yıl öncesine gidiverdi:

'Okumak istiyordum ama babamın beni okutacak maddi gücü olmadığını da biliyordum. Babaannemin, o günlerde babama söylediklerini çok iyi hatırlıyorum: Oğlum sen kazma kürekle hayıtını kazanmaya çalışıyorsun, Muammer'in kaderi sana benzemesin. Onu bir zanaata ver de hayatı kurtulsun. Berber olsun. Berberlik pirli (O işin piri olan meslek) iştir; başı kış, ayağı taş görmez! Babam da beni Ödemiş'in Kireççi köyünden aldı, ilçeye bir berbere çırak verdi.'

43 YILDIR EŞREFPAŞA SAKİNLERİNİN BERBERİYİM

Muhittin Akbel sordu, Muammer usta tüm içtenliğiyle, bir Ahi olmanın da verdiği ağırlıkla sorulara cevap verdi. Buyrun efendim; Ahi Muammer Zeybek'le sohbetimize siz de katılın...

- Çıraklık ne kadar sürdü Muammer usta, kaç yıl sonra ustalığa terfi ettin?

M.Z.: 15 yaşıma kadar, yani beş yıl çıraklık yaptım. 1965 senesinde artık ustaydım. Torbalı Ayrancılar yakınlarında, bugün Yeşilköy olarak bilinen, eskilerin Mersinlikahve dediği bir köy var. Orada yörükler yaşardı. Bir ağabeyimiz beni bu köydeki bir kahveye getirdi; kahveciye, eti senin, kemiği benim, der gibi şunları söylediğini çok iyi hatırlıyorum: Usta, sen bu çocuğa kenarda bir masa sandalye ver, orada berberlik yapsın. Boş zamanında senin garsonluğunu yapsın; çayını kahveni dağıtsın, etrafı temizlesin. Askere gidinceye kadar orada hem berberlikte ustalık, hem de kahvecilikte çıraklık yaptım. Askerlik sonrası, İzmir'e geldim, 1971'de... Çimentepe mahallesinde Beşyol mevkii vardır. Orada küçücük bir dükkan açtım. Bekarım diye bana ev vermediler. Ben de bir perde astım, arka tarafında yattım kalktım. Ben bu mesleğin çilesini çekenlerdenim, anlayacağınız. 1980'de Eşrefpaşa'ya caddeye indim. 43 yıldır bu mahallenin esnafı olmanın mutluluğunu, gururunu yaşıyorum.

YETİŞTİRDİÐİM 14 BERBER, BUGÜN KENDİ İŞLERİNİ YAPIYOR

- Geçmişte senin de çırakların olmuştur herhalde ama şu sıralar çırak bulabiliyor musun?

M.Z.: Nerede o eski çıraklar! Şimdi çırak bulmak ne mümkün! Bugüne kadar bu dükkanda kaç çırağım oldu, sayısını unuttum. Fakat çıraklıktan kalfalığa terfi eden 14 kişinin isimlerini sayabilirim. Usta oldular ve şimdi kendi işlerini yapıyorlar. Beni ziyarete gelirler, elimi öperler. Şimdi nerede öyle çocuklar! Sonrasında yeni çıraklar aradım, ama bulamadım. Tam 10 yıl önce çırak aramayı bıraktım. Yaz tatillerinde çoğun ayağı bağlansın diye bana çırak getiriyorlardı, mevsimlik... Oysa ben meslek öğretmek istiyordum. Korkarım 20 yıl sonra, çıraksızlık nedeniyle insanları tıraş edecek berber bulunmayacak!

BEYAZ ÖNLÜK, BERBERLERİN ÜNİFORMASIDIR

- Son yıllarda beyaz önlük giymiş berber hiç görmemiştim ama sizin üzerinizde beyaz bir önlük var. Bu önlük, 63 yıllık bir berber olarak sizin için ne anlam ifade ediyor Muammer usta?

M.Z.: Bu beyaz önlük, bir doktorlara yakışır, bir de berberlere... Bu önlük, bizim üniformamızdır. Ben bu önlüğü giymesem, üzerimde günlük kıyafetim olsa, içeriye giren müşteri, benim berber olduğumu nereden anlayacak? İçeriye müşteri giriyor, berber nerede diye soruyor! Üzerinde önlüğün varsa, müşterinin böyle bir soru sormaya gerek kalmaz. Mesleğe ilk başladığım günden beri bu beyaz önlüğü giyerim. Beyaz önlük, hijyen, temizlik sembolüdür. Müşteriyi tıraş edersiniz, önlüğü işyerinde bırakırsınız ve müşterinin saçını sakalını eve taşımazsınız. Mesleğini sevmeyen insanlar, bu işi çok para kazanmak için yapan adamlar, maalesef beyaz önlük giymiyorlar. Oysa bu önlük bizim üniformamızdır. İlk ustam, bana bu beyaz önlüğü doktorların, berberlerden aldığını söylemişti. Çünkü hekimlikte de hijyen, berberlikte olduğu gibi çok önemlidir. Şunu söyleyeyim, Ahi unvanını almamda bu önlüğün etkisi olduğunu Şükrü başkanımdan!

AHİLİK İÇİN NE KADAR UYGUNUM DİYE BENİ İZLEMEYE GELMİŞLER!

- Muammer ustayı Ahi yapan sadece giydiği beyaz önlük mü?

M.Z.: Olur mu efendim, beyaz önlük tek başına hiç kimseyi ahi yapmaz! Temizlik, hijyen, benim en çok dikkat ettiğim konudur. Yaptığım her tıraşı özenerek yaparım. Müşteri memnuniyeti, benim için çok önemlidir. Bugüne kadar bir müşterim bile bu dükkandan memnuniyetsizlikle ayrılmadı. Berberler Odası Başkanımız Şükrü Bilgin, sağ olsun Ahi adayı olarak beni de önermiş. Dükkanıma devlet makamlarından insanlar gelmişler, haberim yok. Onları tıraş etmişim. İncelemişler, soruşturmuşlar; müşterilerime, bölgedeki esnaf arkadaşlara beni sormuşlar. Ahilik kültüründe olduğu gibi müşterilerimle aramdaki dostane diyaloglar, müşteriyi karşılamam, kapıya kadar uğurlamam, sadece onların yanındayken değil, her zaman yaptığım şeylerdir. Mahallenin delisini de, kimsesizleri de para almadan kim bilir kaç kez tıraş ettim, helal hoş olsun. Hepsi bu dükkandan çıkarken hayır duaları ederek çıktılar. İnşallah beni ahrette onlar karşılayacaklar. Onların duaları, bana Ahilik mertebesine ulaştırdı. Bu güzel duyguyu yaşamama vesile olan Oda Başkanım Şükrü Bilgin'e ve emeği geçen herkese minnettarım.

AYAKTA ŞORT, ÜSTÜNDE ATLETLE BERBERLİK YAPILMAZ

- Bugünkü genç nesil berberler, sizin gibi titiz mi, ince eleyip sık dokuyor mu, müşteri memnuniyeti adına?

M.Z.: Maalesef çok nadir diyeceğim. Onlar zaten kendilerine berber denmesinden hoşlanmıyorlar, kuaför diyecekmişiz! Geçenlerde Bahçelievler semtinde dolaşırken, bir berber dükkanının, pardon kuaförün (!) önünden geçtim. Baktım genç meslektaşım ince bir sakal yapmış, kulaklarına küpe takmış, ayağında şort, sırtında ise bir atlet! İçime sindiremedim doğrusu. Önlük takmasa da olur. Ama şortla, atletle yapılmaz bu iş.O kılık kıyafet, berber esnafına yakışmaz. Hiçbir esnafa yakışmaz. Bir esnafın, özellikle berberin kılık kıyafeti, temizliği, müşteriyi ağırlaması, dört dörtlük olmalı. Kirli sakal modası çıktı. Ben bu modadan hiç hoşlanmıyorum. Berber adam sakalsız olur.

BERBERLİKLE KUAFÖRLÜK ARASINDAKİ FARK, PARASALDIR!

- Peki berberlikle kuaförlük arasında ne fark var?

M.Z.: Berberlikle kuaförlük arasında duygusal bir fark var, yani parasal! Kuaförüm diyenler saç sakal için 400 lira isterler mesela... Berberler ise müşteri ne verirse, onu alırlar! Biz berberlerin de fiyat tarifesi var ama ne berber o tarifeye bakar, ne de müşterilerimiz!

- Muammer usta, bu işi daha ne kadar yapmayı düşünüyorsun?

M.Z.: Şu anda kalbime giden dört damarda stent var. Yıkılmadım, ayaktayım. İki çocuğum var, ikisi de üniversiteyi bitirdi. Oğlum bilgisayar mühendisi, kızım halkla ilişkiler okudu. Ben yaptığım işi aşkla yapıyorum. Herhalde cenazemiz bu dükkandan çıkmayacak. Sağlığım elverdiği müddetçe bu mesleği icra ederim. Tıraş edemeyecek hale gelirsem de dükkanın önüne bir sandalye koyarım, gelenle gidenle, dostlarla, mahalle sakinleriyle selamlaşırım. Daha ne kadar bu işi yapabilirim bilemiyorum ama bildiğim bir şey varsa, o da kendimi emekliye ayırıp evde ölümü beklemeyeceğimdir.

ALLAH HER ESNAFA AHİ OLMA MUTLULUÐUNU YAŞATSIN

- Ahi seçildiğini duyduğunda neler hissettin Muammer ustam?

M.Z.: O anda yaşadığım heyecanı, mutluluğu anlatacak kelime bulamıyorum desem yeridir. Demek ki ben mesleğimde seviliyormuşum, dedim. Karakterimizle, insanlığımızla örnek olmuşuz, ne mutlu bana, dedim. Dükkanıma inceleme araştırma için gelen devlet görevlilerini tanımam ki ben... Dükkanıma kim gelirse gelsin, herkese aynı davranırım. Demek ki onlar da benim yaklaşımlarımdan, dükkanımın temizliğinden, işime olan sevgimden, saygımdan etkilenmişler, beni 2023 yılının ahisi olarak görmüşler. Hepsinden Allah razı olsun. Allah her esnafa ölmeden ahi olma mutluluğunu yaşatsın.

- 43 yıldır burada berberlik yaptığına göre, çok eski müşterilerin vardır. Mesela müşterilerin arasında 20 yıllık, 30 yıllık müşterilerin var mı?

M.Z.: 20-30 yıllık müşteri ne demek, 50 yıllık müşterilerim var, 50 yıllık! 1965 yılında Mersinlikahve köyünde berberlik yaparken tanıdığım müşterilerim, taa oradan bana tıraşa geliyorlar hala. Mahallemden 50 yıllık müşterilerim var. Artık biz berber müşteri durumundan öteye, bir aile olduk. Benim dükkana bir kere tıraş için giren müşteri, çok uzun yıllar başka yere gitmiyor.

YENİ NESİL BERBERLERDEN RİCA EDİYORUM, MESLEKLERİNİ DÜZGÜN YAPSINLAR

- Muammer ustam, genç berberlere, ya da kuaförlere ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersin?

M.Z.: Hepsinden çok rica ediyorum; mesleklerini düzgün yapsınlar, müşterileri üzmesinler. Müşterilerini iyi karşılasınlar, hak ettiklerinden fazla para istemesinler. Helalinden kazanmaya baksınlar. Dürüst olsunlar.