Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi muhabirimiz Diren Çelik’in sorularını yanıtladı.

İzmir iş dünyasının amirallerinden, Ege İhracatçı Birlikleri'nin Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, dünya, Türkiye ve kent ekonomisi ile ilgili olarak değerlendirmelerde bulundu, 2024 yılı ile ilgili öngörülerini sıraladı..

Eskinazi, artan enflasyona dikkat çekerek bir an önce tek haneli rakamlara indirilmesi gerektiğini kaydederken iş insanlarınının yaşadığı vize sıkıntısı ile büyük iş kayıplarının yaşandığını söyledi.

2024 yılının zor bir yıI olacağının işaretlerini veren Eskinazi, 30 TL'lere dayanan döviz kurunun bu enflasyonist ortamda ihracatçılar için yeterli olmadığını belirtti.

2022'DEN KALAN SIKINTILAR DEVAM EDİYOR

-Bir yılı geride bırakıyoruz. Bu yıl, ihracatçıları en çok etkileyen konuların başında enflasyon, kurda yaşanan dalgalanma ve vize problemi konusu geldi. Bu sorunlar ihracatçıyı nasıl etkiledi?

Ülke olarak en büyük belamız enflasyon. Enflasyon otomatik olarak her şeyi etkiliyor. Ülke çıkarları açısından bakıldığında ülkenin bir numaralı sorunu olan enflasyonun tek haneli rakamlara bir an evvel indirilmesini sağlamamız lazım. Döviz kurları ise, 2022 yılından kalan en büyük sıkıntımız. 2022 senesinde kurlara yapılan baskı neticesinde rekabetçiliğimizi o günlerde kaybettik.

2023 senesinde kurlarda bir miktar hareketlenme oldu ama o hareketlenme 2022 senesindeki kayıplarımız arasında bir işe yaramadı. 2022 senesindeki o kayıplarla gittiğimiz için kurlar dolayısıyla hala mağduruz. 2022 yılındaki kayıplar telafi edilemediği için tekstil, hazır giyim,deri, tarım sektörlerinde zor durumdayız. Katma değeri istihdama dayalı olan sektörlerde rekabetçiliğimizi kaybettik, geri kazanamıyoruz. Düzelecek gibi değil. Yıl sonunda açıklanacak olan asgari ücretle bir yük daha gelecek. Yerde kıvranan insana bir tekme daha vurulmuş oluyor. Kurlardaki baskı telafi edilemediği için 2024'e de böyle bir negatif tablo ile gireceğiz.

KURDA YÜZDE 40 ZAM OLMADI

-Geçtiğimiz yıl, döviz kurunun 25 TL ve üzeri olması gerektiğine ilişkin açıklamalarda bulundunuz. Şimdilerde döviz kuru 30 TL'lere dayanmışken ihracatçılar için bu yeterli mi?

Yeterli değil, çünkü her zaman o günki mevcut durumu konuşuyoruz. 6 ay sonra konjonktür değişiyor. Asgari ücret 8 bin 500 TL'den 11 binlere çıkarken yüzde 40'tan fazla zam yapıldı. Kurda yüzde 40 zam olmadı. O gün döviz kuru 18 TL'lerde iken bunu ifade ediyorduk. Şu anda dolar kurunun 40 TL olması lazım. Dolar kuru 40 TL'lerde olursa eski zararlar ancak kapatılır.

2023'TE ACI İLACIN UCUNU GÖRDÜK, ASIL İLACI 2024 SENESİNDE İÇECEÐİZ

-Seçimlerin ardından değişen kabine ile birlikte ekonomi yönetiminde başka bir anlayış gelişti. Toplumun her kademesi acı ilacı içmek zorunda kaldı. Bu değişen anlayış bir iş insanı olarak beklentilerinizi karşılıyor mu?

Yeni ekonomik heyete güveniyoruz. Başta Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek ardından da Merkez Bankası Başkanımız Gaye Hanım ekibine güveniyoruz. Onlara destek olmaya çalışıyoruz. 2023'te acı ilacın ucunu gördük. Asıl ilacı 2024 senesinde içeceğiz. 2024'teki ilk 6 aydaki nelerle karşılaşacağımızla ilgili şimdiden tedbir almamız lazım. Türkiye'nin enflasyonu yenmek için girmiş olduğu bu patikadan çıkmaması lazım. Önümüzdeki sene, hedeflenen yüzde 36'lık enflasyonu mutlaka tutturmalı. Bu tedbirler hepimiz için çok önemli dayanabildiğimiz kadar dayanacağız ancak arada can suyu verirlerse de seviniriz. Hepimizin bu acı reçeteye katlanması gerekecek.

MALINIZ FUARA ULAŞIYOR AMA SİZ GİDEMİYORSUNUZ

-Vize problemi konusu da bu yıla damga vuran konulardan biriydi. Vize randevularının gecikmesi dolayısıyla ihracatçının kaybı büyük oldu mu?

Büyük kayıplar yaşandı, yaşanmaya da devam ediliyor. Hala vize sorununu çözemedik. İş insanlarına ayrıcalık verilmeli. İş insanları ayrı kategoride değerlendirilmeli. Kapalı olduğu için randevular iş insanları da genelin içine giriyor. Fuara gideceksiniz, malınız gidiyor. Ama siz gidemiyorsunuz. Bazı konsolosluklarla görüşünce bizi kırmıyorlar ancak bu sürdürülebilir değil. İş kaybı oluşuyor.

DEVLETİN POLİTİK TEMASLARI OLMALI

-İhracatta yeni rota arayışları konusu sıklıkla gündeme geliyor. Ancak İzmir'in marka üretme noktasında sorunlar yaşadığı da görülüyor. Kente ait marka üretmede sorunlarımız var. Sizce ihracatta sıçrama yakalanması konusunda başta marka değerler yaratmak olmak üzere iş dünyasına ne gibi görevler düşüyor?

Bugünden yarına bir marka yaratmak mümkün değil. Marka bir malın üzerine isim veya etiket koymakla olmuyor. Bunun yanı sıra marka yaratmak için devletin desteklediği Turquality programları var. EİB'te 30 tane firmamız var. Çesitli konularda marka yaratmak için çalışıyorlar. Marka için de bir alt yapı gerekiyor.Güvenirlilik gerekiyor. Firmaların kendilerini buna hazırlamaları gerekiyor. Verilen teşvikler de buna yönelik. Yurtdışında kendinizi tanıtabilmeniz gerekiyor. İhracatı da tamamlayabilmeniz için de devletin politik temasları gerekiyor. Arada ikili anlaşmalar olmayınca gümrük duvarlarına takılıyorsunuz. Politikacıların ve devlet çalışanlarının bunu halletmesi lazım. Bir bakıma bu da Avrupa ile giriş anlaşmasından kaynaklanıyor. Bunların revize edilip serbest ticaret anlaşmasında bizim de bulunmamız gerekiyor. Avrupa Birliği'nin serbest ticaret anlaşmasında taraf olamıyoruz. Bu da rekabetçiliğimizi marka olsak dahi etkiliyor.

İLK 9 AY ÜMİT YOK

Son olarak 2024 yılı sizce nasıl geçecek?

-2024 çok zor geçecek. İlk 6 ay çok zor. Üçüncü çeyrekte belki biraz toparlanırız ama yaralar sarılır mı bilemiyorum. 2024'ün son çeyreğinde biraz daha rahat edeceğimizi düşünüyorum. 2024'te İlk 9 ay bir ümit yok.