İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, muhabirimiz Diren Çelik'in sorularını yanıtladı.
İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, küresel deniz ticareti, İzmir'in deniz turizmi ve 2024 beklentileri ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Başkan Öztürk, deniz taşımacılığında sıkıntılı bir dönem yaşandığını ifade ederken kruvaziyer turizminde ise beklentilerinin yüksek olduğunu kaydetti.
2024 öngörüsü için Başkan Öztürk şunları söyledi:
'2024 kolay bir yıl gibi geçmeyecek. Gerek coğrafya gerek Türk insanı bu zorluklara alışıktır. Bu zorlukları da göğüsleyeceğimiz bir yıl olacak. Dünya artık çok küçük… Dünyadaki ticaret savaşları ticaret koridorlarına evrildi. Ülkeler birleşerek çıkış yolu bulmaya çalışıyor. Ticaret koridorları siyasetin parçası halinde ve bunlara çok dikkat etmemiz lazım. Türkiye'nin bu koridorlar içinde olmazsa olmaz bir noktada olması gerekiyor'
SELANİK VAPURU KIŞ AYINDA BAŞLAMASAYDI…
-Bir yılı geride bırakıyoruz. Yıla denizcilik sektörü ve turizm açısından damga vuran olaylardan biri de Selanik- İzmir feribot seferlerinin iptali oldu. Sizce 2024'te Selanik rüyası yeniden gerçek olur mu?
Ege Denizi iki komşu ülkenin aynı denizi, suları paylaştığı bir denizdir. Tarihsel geçmişi olan, mübadele yaşanmış; Türkiye'de yaşan Yunanlıların, Yunanistan'da yaşayan Türklerin değişiminin sağlandığı coğrafyadayız. Bu coğrafyanın tarihsel noktada iki ülkenin toplumlarını turizm ve ticari açıdan tekrar birleştirebilmek için ortaya konuşan uzun soluklu bir projeydi.
Üzerinde çok çalışıldı. Türkiye'de ve Yunanistan'da yapılan sayısız toplantı gerçekleştirildi. Nihayetinde Selanik Hattı İzmir'den başladı. 26 sefer yapıldı. Bu hatta uygun bir gemi konuldu ancak bir gerçek var ki, hali hazırdaki rotalar ve üzerinde çalışan gemilerle birlikte taşınan kamyonlar ve turizm için insan da taşındı. Geminin doğru seçilmemesinden ve zamanlama açısından da doğru değildi. Bu hattın yaz başlangıcında başlıyor olması hem yolcu taşınması hem kamyon taşınması birbirini destekleyen unsurlardı. Hattın kış aylarında başlamış olması yolcu sayısı açısından pek tatmin edici olmamasından kaynaklı zarar etti.
Dolayısıyla 26 sefer sonra durdu. 2024 sonrası tekrar böyle bir hat ortaya çıkar mı bilemiyorum. Bu hat burada çalışmadıysa uzun süre sonra tekrar gündeme geleceğini sanmıyorum.
NAVLUNLAR GERİYE GELDİ
-Ekonomik kriz kuşkusuz tüm sektörleri etkiledi. Liman trafiği bu konuda bir düşüş yaşadı mı? 2024 yılı limanlar için nasıl geçecek?
Pandemiyle başlayan ve pandemi sonrası gelişen süreç ile dünya denizciliğine baktığımızda birçok taşın yer değiştirdiğini gördük. Pandemide, insanların harcama alışkanlıklarındaki değişiklikler navlunları etkiler hale geldi. Harcama alışkanlıkları pozitif yönde gittiğinde yükselme eğiliminde olduğu için üretim merkezi olan Çin'den çıkan gemilerin kapasitelerindeki sorunlardan dolayı navlunlar yükseldi. Yükselişin ardından, pandemi sürecinde bu şekilde süreceklerini düşündükleri için 2023-2024-2025 yıllarında denize çok fazla gemi inecek ve arz yükselecek. Talep ise o kadar yüksek değil. Dünyadaki enflasyonist yaşam insanların rahat hareket edemeyeceği boyutlara getirdi. İnsanların harcamaları düşünce yeni gelen gemilerle birlikte navlunlar geriye geldi. Pandemi sürecinde 14-16 bin dolar seviyesinde olan nakliyelerin bin- bin 500 dolar seviyelerine kadar düştüğünü gördük. 2024'ün üçüncü çeyreğine kadar böyle devam edeceğini düşünüyorum. Gemi fiyatlarında düşüş yaşanacak, lojistik açıdan dünya dinlenme pozisyonuna geçecek.
KRUVAZİYER GEMİLERİNİN DAHA FAZLA GELMELERİ SÖZ KONUSU OLABİLİR
-İsrail- Filistin savaşı sebebiyle bazı kruvaziyer firmalarının Doğu Akdeniz'de rotayı Türkiye'ye kırdığı görülüyor. Sizce, 2024 yılında kruvaziyer hareketliliği artar mı?
Bir savaştan ötürü Türkiye'de kruvaziyer turizminin artması benim için arzu edilen bir şey değil. Binlerce masum insanın öldüğü bir savaştan kaynaklı, insanların turistik faaliyet dolayısıyla Türkiye'yi tercih etmeleri vicdanıma göre kabul edilebilir değil ancak hayatın gerçekleri de var. Türkiye, Doğu Akdeniz'deki en güvenli ülke konusunu her platformda anlatmaya çalıştık. Kruvaziyer hatlarının birçoğu bizleri dikkate almadı.
2013 yılında en fazla yolcu sayısı 2 milyon 250 bine ulaşmıştı. Pandemi sürecinde sıfırlara kadar geldik sonrasında da toparlanmalar oldu. 2023 yılında ise kasım ayında 1 milyon 517 bin oldu. Daha gidecek yol var. 2013'teki sayı bile Türkiye'nin yüzölçümüne göre yeterli değil. Gelişmiş kruvaziyer terminallerini düşündüğümüzde bu rakamlar kabul edilebilir değil. Yeni uyandılar, umarım böyle devam eder.
Türkiye'yi kruvaziyer hatları, Doğu Akdeniz'de bulunan bir ülke gibi değerlendirip burayı savaş riski var gibi düşünürlerse bir düşüş yaşanabilir. İsrail- Filistin savaşının uzayacağını düşünmüyorum. Güvenli bölge olarak düşündükleri Türkiye'ye daha fazla gelmeleri de söz konusu olabilir.
Kış sezonunda bile Türkiye'de kruvaziyer gemi var. Çok geç kalınmış bir tercih. Eğer bu savaştan dolayı çeşitli terminallerden sonradan rota değiştirip gelen gemileri düşündüğümde keşke bu savaş olmasaydı diyorum. Bir de bir gösterge var ki, kruvaziyer firmaları 'Türkiye'yi tercih ettik bir sorun olmadı, devam edelim' ifadesi… Bunu görmeleri gerekiyordu.
-Savaş endişesiyle Süveyş ve Panama kanalındaki gemilerin rota değiştirmesi ihracatı nasıl etkiler?
Deniz ticaretinde önemli geçiş noktaları kullanılmadığı sürece bir önemi yok. Günümüzde denizcilikte hız önemli hale geldi. Bazı noktalarda hızın da önemi kalmıyor. Dünyada iklim değişikliği yaşıyoruz. 2030- 2050 yılındaki karbondioksit emisyonun olacağını artık tüm dünya konuşuyor. Daha düşük hızlarda daha uzun sürelerde taşıma gerekebilir. Ani gelişen olaylardan dolayı herhangi bir tıkanmada suyun çekilmesi yağışların yeterince olmaması deniz ticaretinde önemli etki sağlıyor. Bekleme maliyetlerine yansıyor. Son kullanıcılar bunları ödüyor.
ALSANCAK LİMANI HER GEÇEN GÜN KAN KAYBEDİYOR
-Alsancak Limanı'nın özelleştirilmesi konusunda İzmir'in siyaset ve iş dünyasından destekleyenler de oldu karşı çıkan da… Sizce Alsancak Limanı'nın geleceği nasıl olmalı?
İzmir'de yaşayan 5 milyona yakın insan var. İzmir tarihinden beri ihracat kapı haline geldi. Limansız bir İzmir düşünülemez. Aliağa bölgesinde çok önemli limanlarımız var. Alsancak Limanı her geçen gün kan kaybediyor. Tüm yatırımlar yapılıyor ancak yetmiyor. Bunun artırılması lazım. İzmir Limanı'nın geleceğinin ne şekilde olacağına karar verecek olan devletimizdir, çünkü burası bir devlet limanıdır. Çeşitli yöntemlerden hangisinin kullanılacağı da devletin vereceği bir karar ve bunun en doğrusunu verileceğini düşünüyorum. İzmir limanı çağı yakalamak istiyor ise belirli yatırımların yapılması lazım.
BAÐLANTI YOLLARI YAPILMALI
-Çandarlı Limanı ve Kemalpaşa Lojistik Bölge Projeleri ile ilgili ne düşünüyorsunuz?
Çandarlı Limanı ile ilgili ani bir gelişme olmadıkça bir değişiklik olmayacağını düşünüyorum. Bunun nedenleri var. Arz-talep meselesi. İzmir'deki limanları düşündüğümüzde bölgedeki arz ve talep edilen miktar arasında neredeyse yüzde 100 fark var. Bu şartlar altında başla bir liman yatırımı da gerekli görünmüyor.
Kemalpaşa Loljistik Merkez Projesi ise önemli ve zaten var olan bir yatırım. Daha önce valiliğin himayesinde, ihracatçılar birliği ve ticaret odalarının ortak olduğu belirli şirketler kuruldu. Çalışmalarına devam ediyorlar. Bölgede TIR gümrüğü ile ilgili çalışmalar var. Bölgenin ihtiyacı var. Demiryolları ve bağlantı yollarının yapılması gerekiyor. 2024 yılında tamamlanırsa bundan mutluluk duyarız.
YUNANLILARIN İŞİNE YARADI
-Yunanistan'ın Türk vatandaşlarına Ege'deki 10 ada için 7 günlük turist vizesi verileceğinin açıklamasının ardından, deniz turizmi nasıl etkilenecek?
Deniz turizminin iki noktasında etkili olabilecek bir tanesi kruvaziyer, diğeri de feribot taşımacılığı… Önemli bir kısım Yunan adalarına feribotla gidiyorlar. Birçoğu günübirlik gidiyor. Bu süre artırabilir. Bu müjde ise müjdede bir balans olmalı. Yunanistan'dan da insanların gelip faaliyette bulunması lazım. Sadece Türklere muafiyet sağlandı bu onların işine yarayacaktır. Yunanistan'ın ve esnafının ticareti açısından gelişim olur.
KOLAY GEÇMEYECEK
-Son olarak 2024 yılı sizce nasıl olacak?
2024 kolay bir yıl gibi geçmeyecek. Gerek coğrafya gerek Türk insanı bu zorluklara alışıktır. Bu zorlukları da göğüsleyeceğimiz bir yıl olacak. Dünya artık çok küçük… Dünyadaki ticaret savaşları ticaret koridorlarına evrildi. Ülkeler birleşerek çıkış yolu bulmaya çalışıyor. Ticaret koridorları siyasetin parçası halinde ve bunlara çok dikkat etmemiz lazım. Türkiye'nin bu koridorlar içinde olmazsa olmaz bir noktada olması gerekiyor.