Hanzade Ünuz, refleksoloji uzmanı Kürşat Şahin Yıldırımer ile el ve ayak masajıyla tedaviyi ve sağlığa desteğini konuştu.

Gözler yalan söylemez diye bir söz vardır…

Haberiniz var mı?

Meğer eller ve ayaklar da çok şey söylüyormuş…

Refleksoloji uzmanı Kürşat Şahin Yıldırımer'in yalancısıyım…

Kürşat Şahin Yıldırımer 'Eller ve ayakları vücudumuzun kumandası gibi kullanabiliriz' diyor.

Sağlığımız için başka hiçbir şey yapamıyorsak…

Toprakla ilişiği kesilen…

Gün boyu ayakkabılar içinde eziyet çeken ayaklarımız için…

Deniz kenarında, kumsalda taşların üzerinde yürümemizi öneriyor.

O da olmuyorsa…

Evde tahta bir kutuya koyacağınız denizden topladığınız küçük taşlar üzerinde yürüyün diyor.

Refleksolojiyi el içi ve ayak tabanına masaj yoluyla bir destek tedavi yöntemi diye özetleyebiliriz.

Tarihi eski Mısır'da M.Ö. 3000'li yıllara kadar uzanıyor.

El içi ve ayak tabanına yapılanbaskılı masaj yöntemiyle beyindeki nöronlar göreve çağrılıyor.

Ben haydi nöronlar göreve dedim…

Refleksoloji nedir, ne işe yarar diye sordum?

Kürşat Şahin Yıldırımer de tamamlayıcı tıp uygulamaları arasında kabul edilen refleksolojinin püf noktalarını anlattı…

UZAKTAN KUMANDA GİBİ…Küçük yaşlarımdan beri anatomi, fizyolojiye merakım vardı. Sağlık konusu ilgimi çekiyordu ama ben ilk olarak medikal masaja başladığımda refleksolojiyi bilmiyordum. Milli Eğitim Bakanlığı'nın 608 saatlik kurslarına katılarak önce masör oldum. 2010 yılında da medikal masaj yapmaya başladım. Tamamen masaja konsantre olmuştum, bu işi yapıyordum. Refleksolojiye geçiş nasıl oldu derseniz, İzmir'de çalışırken geniş bir çevrem oldu. Emekli bir büyükelçi bana neden refleksolojiyi de öğrenmiyorsun dedi. Ben refleksolojinin masajını öğrenmiştim ama klinik tedaviyi öğretmemişlerdi. Türkiye'de eğitimi de yoktu, emekli büyükelçi tanıdığım aracılığıyla bir İngiliz nöroloji uzmanıyla tanıştım. İstanbul'da devlet büyüklerine seans yapan biriydi. Londra'da 6 ay yanında eğitim aldım. 2012 yılından bu yana da İzmir'de refleksoloji üzerine çalışıyorum. Refleksologlar ayak tabanını bir fihrist gibi görürler. Ayak tabanındaki her bölgesel nokta vücudumuzun farklı bir organına denk gelir. Masaj yöntemiyle uyarılır. El ve ayaklar vücudun her yerine ulaşan bir uzaktan kumanda gibi kullanılır.

İYİLEŞMEYİ DESTEKLERRefleksoloji el içi ve ayak tabanında bulunan noktalara basınç ile yapılan masaj tedavisidir. Ayak altı ve el içindeki her noktanın vücudun ayrı bir organına denk geldiğine inanılmaktadır. Refleksolojiye ait en eski bulgular Mısır'da bulundu, M.Ö. 2.500 – 3000 yıllarına ait. Mısırlı bir hekimin mezarından çıkan buluntular el ve ayak masajının o dönemde kullanıldığını gösteriyor. Çin'de ise 5000 yıl önce akupunktur ile birlikte ortaya çıktığı sanılıyor.

Refleksoloji ile sinir hücrelerindeki elektrik sinyallerini ve sinir hücrelerini birbirine bağlayan kimyasal maddeler uyarılır. Ayağa yapılan masajla tek bir ayaktaki 7 bin 700 sinir uyarılarak bedenin kendi kendine iyileşmesi sağlanır. İnsan vücudu – 70 milivolt elektrikle çalışır, nöronlar negatif elektrik yüklüdür ve bir sinir hücresinin zarı boyunca – 70 milivolt elektrik potansiyeli vardır. Refleksolojinin uyarılarıyla pozitif yüklü sodyum kanalı açılıp nöron uyarıldığında bu potansiyel + 35 milivolte geçer. Masajla ayak tabanına yapılan uyarılar beyindeki dentritleri, antenleri devreye sokuyor. Nerotransmitter dediğimiz taşıyıcılarla bombardımana tutuyor, yeni snaps bağlantıları kuruluyor. Bir tür vücudun elektrik sistemini düzenlemek diyebiliriz.

Refleksoloji kılcal damarları harekete geçiriyor, süreci hızlandırıyor. Ellere yapılan masaj vücutta omuzlara kadar olan bölgede etkilidir. Ayak tabanı ise omuzlardan aşağıya olan sıkıntılarda etkilidir. Ama eller ayaklara göre daha geç cevap verir, ayakta 15 seansta yanıt veren bir durum, elde 30 seans gerektirebilir. Hasta önce mutlaka bir hekime görünür, kan değerlerine bakılır ve tedavisi başlar. Refleksoloji tamamlayıcı tıp olarak devreye girer, iyileşmeyi destekler.

GENÇ GÖRÜNMEK İSTİYORSANIZ…Refleksoloji Rusya'da gebeliğin üçüncü ayında zorunlu sosyal güvenlik kapsamında, İsrail'de de öyle. Çin'de zaten çok yaygın. Çin'de ve Endonezya'da özel refleksoloji parkurları vardır. Ayakkabıyı çıkarıp özel taşların üzerinde bir tur yürünür. Sonra oturup dinlenip, çoraplarını giyip güne devam eder. Bana rahatlamak için ne yapabilirim diye soranlara 45 cm x 45 cm doğal ağaçtan bir kutu yaptırın, içine deniz kıyısından toplanmış doğal taş koyun. Her sabah nefes çalışmasını yapıp, iki bardak suyunuzu içtikten ve kahvaltınızı yaptıktan sonra çıplak ayakla bu kutuda gezin diyorum. Genel rahatlama anlamında güne o şekilde başlayarak faydasını gören çok danışanım var.

Denizde bize iyi gelen farklı bir şey var ama biz farkında değiliz. Suya girmeden önce kıyıda çakıl taşlarının üzerinde yürürüz hatta bazen ayağım acıdı bile deriz. Aslında o taşlar ayak altından uyarı verir, rahatlamamız o taşlarla olur. Baskı ile ayak tabanları uyarı alır. Bugün kullandığımız ayakkabılarla ayaklarımızın yerle teması kesildi. Yürüyün, rahatlayın. Vücuttaki elektriği de alır ister istemez rahatlarsınız. Endonezya'da sokakta 55 yaşında sandığın kişi 80 yaşındadır. Bizde nasıl her köşede bir cafe varsa, Endonezya da her köşede refleksoloji merkezi vardır. İşten çıkan gidiyor, haftada iki kere masaj yaptırıyor. Bugün İstanbul'da ünlülerin, devlet büyüklerinin hayatlarında refleksoloji mutlaka vardır.

NASIR NEYİ GÖSTERİR?Bütün rahatsızların temelinde stres ve üzüntü yatıyor. Sürekli stres altındaysanız kortizol salgılıyorsunuz. Gör, karar ver, kaç diye… Bunu yakamayınca karaciğer yağlanıyor, şeker sorunu çıkıyor, böbreklerde sorun başlıyor. Trafikte sinirleniyorsun, kortizol salgılanıyor ama hareketsiz haldesin, yakamıyorsun enerjiye dönmüyor. Ne oluyor sıkıntılar başlıyor.

Masör kişinin ne kadar gergin olduğunu anlar. Profesyonel masajda omuriliğe dokunduğun zaman vücuttaki gerginliği anlarsın. Halk dilinde kulunç denen kristalleşmeyi hissedersin, kollardaki bacaklardaki gerginliği anlarsın. Nasıl bir alçı sıvacı duvara dokunduğunda nerede bozukluk olduğunu anlar, biz de dokunduğumuz zaman sıkıntılı bölgeyi anlıyoruz.

Ben günde ortalama on kişiye refleksoloji seansı yapıyorum. Çocuklarda 15 dakikanın üzerine çıkamazsın, yaşlılar da öyle sinirleri hassastır. Diğer yaş gruplarında 20 ile 40 dakika arasında değişir. Örneğin el ve ayaktaki nasır boşa çıkmaz, nasır rahatsızlıkların habercisidir. Vücut nasır olan yerde uyarıyı kapatır, beyin bağlantıyı keser. Ellerde ve ayaklarda çıkan nasır boş yere değildir. Uyarı gelmesini by pass yapmak için nasır yapıyor vücut. Halbuki nasır vücuttaki bir sıkıntının, sorunun habercisidir. Kulunç olanların serçe parmağında nasır vardır çoğunlukla.

REFLEKSOLOJİ NELERE İYİ GELİYOR?Ergenlik çağından önce refleksolojiyle müdahale edildiğinde boy uzatır. Migrende uzun soluklu bir çalışma gerekiyor, gerginleşen sinirler, dolaşımdaki kanın oksijensiz kalması söz konusu. Panik atak, depresyon, bel ve boyun fıtığı, migren, hormon sorunları, felç, romatizma, astım, eklem ağrıları, kireçlenme, kabızlık, unutkanlık, konuşma bozukluğu gibi hastalıklara iyi geldiği bilinmektedir. Bel fıtığı var diyelim ki kişinin. Öksürürken mi idrar kaçırıyor, oturup kalkarken mi idrar kaçırıyor? Bunda bile çalışma şekli farklıdır. Bel fıtığı ile idrarın ne ilgisi var derseniz L1 ve L3 sinirler zaten mesaneye bağlıdır. Fıtığı yenmek isterken kişinin daha çok idrar kaçırmasına neden olabilirsin. O nedenle refloksolojinin eğitimli uzman kişiler tarafından yapılması da çok önemli bir ayrıntıdır.