Büşra ÇETİNKAYA / EGEDESONSÖZ – Türkiye’den ihraç edilen gıda ürünler, yasal limitler üzerinde çıkan Aflatoksin ve Okratoksin oranları nedeniyle ihraç pazarlarından geri gönderilmeye devam ediyor.

2025 yılının ilk günlerinde yine kuru incir, üzüm yaprağı ve limon gibi tarım ürünlerinde rastlanan zehirli kimyasallar yine gündemde.

Sofralık, yağlık zeytine dönüştü… Kuraklık, fiyatları düşürdü! Sofralık, yağlık zeytine dönüştü… Kuraklık, fiyatları düşürdü!

RASFF'nin 2023 raporuna göre ise, Türkiye, üst üste dört yıl boyunca meyve ve sebzelerde pestisit kalıntısı kaynaklı en fazla bildirim yapılan ülke oldu. Yapılan 168 bildirimin ise yarısından fazlası sınırda reddedilerek iade edildi.

Buharkent Ziraat Odası Başkanı Naim Özdamar, kuru incirde ortaya çıkan Aflatoksin sebebinin nereden kaynaklandığını Egedesonsöz’e açıkladı.

“PESTİSİT ÖZELLİKLE AKDENİZ MEYVELERİNDE ORTAYA ÇIKIYOR”
Pestisit çıkan ürünler ile ilgili konuşan Özdamar, “Ruhsatsız ilaç kullanmak birinci sebebidir. Ülkelerin bizim ülkemizden ithal ettikleri ürünlerde pestisit veya diğer kimyasalların ne kadar olacağı belirli oranlarda belirtiliyor. Kullanılıp kullanılmayacağı da belli. Özellikle limon  ve narenciye gibi Akdeniz ürünlerinde zararlı kimyasallar ortaya çıkıyor. Aflatoksin de bir mantar çeşidi ve nemli ortamlarda meydana geliyor. Daha çok iklim şartları etkili olduğu kadar incir depolanması büyük önem arz ediyor” dedi.

“İNCİRLER ZEYTİN KASASINDA SAKLANMALI”
Özdamar, kuru incirde Aflatoksin oranlarının yüksek çıkmasının sebebinin yüksek nem olduğunu söyledi. Saklama koşullarında dikkat edilmesi gereken noktalara değinen Özdamar,

“Aydın bölgesinde incir depoları var. Bu depolarda incirler, üreticiden geldikten sonra uygun şartlarda saklanmıyor. Nemli ortamlarda saklanıyor. İkincisi, yığınlar halinde bırakılıyor. Halbuki incirler, rüzgar alabilecek şekilde olan zeytin kasalarında saklanmalıdır. Böyle olursa aflatoksin meydana gelmeyecek. Yüksek nemden meydana geliyor çünkü” ifadelerini kullandı.

“SIKINTI ÇENGELCİDEN VE DEPOCUDAN KAYNAKLANIYOR”
Özdamar, sorunun çiftçiden kaynaklanmadığını ifade ederek şunları söyledi:

“Sorun çiftçide başlamıyor. Çiftçi inciri topladığı anda hemen sergiye götürür ve beklemeden, renk değişikliğine sebep olmadan hemen ulaştırır. Sıkıntı, özellikle depoculardan ve bazı ihracatçıların uygunsuz saklama koşullarından kaynaklanıyor. Aydın bölgesinde jeotermal sistemlerin yaygınlığından dolayı jeotermal bulaşıklar ortaya çıkabilir. Burada da hidrojen sülfür çok fazla ortaya çıkıyor.

“ÇENGELCİLER DENETLENMELİ”
İki kesim var pazarlama aktörlerinde çiftçi ile ihracatçı arasında: Çengelciler ve depocular. Çengelciler herhangi bir maliyeye kayıtlı olmayan, inciri üreticiden alıp üzerine birkaç TL para koyup depocuya veya ihracatçıya aktaran kişiler. Bu kişilerin incire dair hiçbir bilgisi yok. Açık araçlarda, kasalarla birlikte ev ev dolaşırlar, inciri alırlar, ihracatçıya ulaştırırlar. Denetlenmesi gereken en önemli kesim bunlardır. Öncelikle maliye kayıtları olmadığı için, il tarım müdürlüklerinin denetlemesi ve bunlara engel olması lazım. Ne zaman alıyorlar, ne zaman teslim ediyorlar, nasıl saklama koşullarında taşıma yapıyorlar? Kontrol yapılmıyor? Esas problem oradan kaynaklanıyor.”

“HALKA ZEHİRLİ ÜRÜN SATILMIYOR”
Özdamar, ihracattan geri dönen ürünlerin iç piyasaya sürülmediğini, il tarım müdürlükleri tarafından imha edildiğini vurgulayarak “Ürünlerin gittiği ülkelerde imha ediliyor ya da il tarım müdürlüklerine gönderiliyor ve müdürlükte imha ediliyor. Bu piyasaya sürülme gibi bir durum yok. Halka zehirli ürünler satılmıyor. İl tarım müdürlüğünün denetiminde gerçekleşiyor. İhracatçıya geri dönmüyor. Bu konuda yanlışlık yapan ihracatçılar için yapılan denetimler var. Mesela, Aydın bölgesinde 1 yıldan uzun süre kapatılan ihracatçıların şirketleri var. Gıda Kodeksi’ne ve incirin sağlıklı olarak ulaşmasına engel oldukları için şirketleri kapatıldı. İhracatçılar dikkat etmiyorlar, kendi ekmekleriyle de oynuyorlar. Kendilerine ihanet etmiş oluyorlar. İhracat ürünleri bunlar, ülkenin itibarını da mutlaka etkileyecektir. Denetimler artırılmalı diye düşünüyorum. İhracatçıların çoğu bilinçli, daha az hata yapıyorlar” şeklinde konuştu.