Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 2012-13 eğitim yılında hayata geçirilen 4+4+4 şeklindeki zorunlu eğitimde değişikliğe gidebileceklerini, liseyi 4 yıl yerine 3 yıla indirip “zorunlu” olmaktan çıkarabileceklerini söylemişti. Bu açıklama, çeşitli platformlarda tartışılırken, yıllardır çırak bulamadığı için kalfa, usta yetiştirememekten yakınan esnafla, okullaşmanın aşağıya çekilmesini istemeyen eğitimcileri karşı karşıya getirdi. Esnafın çok büyük bir heyecanla alkışladığı bu proje, eğitim sendikasından ret gördü.
ATA: ESNAFIMIZ BÖYLE BİR ADIMI OLUMLU KARŞILAYACAKTIR, ÇÜNKÜ…
İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Yalçın Ata, bu düşüncenin hayata geçirilmesini istediklerini, Milli Eğitim Bakanlığı’nı desteklediklerini söyledi. “Son derece olumlu bir karar olur” diyen Başkan Ata, “Her platformda , zorunlu eğitimin ortaokuldan sonra olmaması gerektiğini söyledik. Çünkü esnaf çırak, kalfa bulamıyordu, usta yetiştiremiyordu; sanayici ise ara eleman sıkıntısını fazlasıyla çekiyordu. Eğer bu düşünce hayata geçirilirse, esnafımız da sanayicilerimiz de çok mutlu olur” ifadesini kullandı. Ata, şu değerlendirmelerde bulundu:
“4+4+4 sisteminde bir çocuk zorunlu eğitimi bitirdiğinde 18 yaşında oluyordu ve o yaştan sonra bir zanaat öğrenme eğilimi olmuyordu. Bu durumda tüm çocuklar üniversiteye gitmeyi hedefliyordu. Hiç kimse oto tamircide, marangozda, sanayide çalışmaya yanaşmıyordu. Oysa 8 yıllık mecburi eğitimden sonra çocuklarımız, istikballerine kendileri yön verebilecek, bir zanaat sahibi olmak isteyenler, zorunlu olarak liseye gitmek zorunda kalmayacak.14 yaşında bir çocuğu yetiştirebilirsin, meslek öğretebilirsin. Bu projenin meyvelerini de birkaç yıl içinde toplamaya başlarız. Esnaf teşkilatı ve meslek kollarında çok olumlu karşılanacak bir düşünceyi konuşuyoruz. Yıllardır, sistemde yanlışlık olduğuna vurgu yapıyoruz. Çünkü ara eleman bulmakta güçlük çekiyoruz. Mesleklerimizin sürdürülebilirliği tehdit altındaydı, arkadan kimse gelmediği için… Ben ortaokula gitmeye başladığımda babamın yanına giderek ayakkabıcılığı öğrendim. Mesleğin çıraklığını yaptım. Bu karar, meslek liselerinin itibarını inanılmaz derecede artıracaktır. Diyorlar ki çocuk işçi çalıştırmak istiyorlar! Çocuk işçi çalıştırmak gibi bir hevesimiz yok. Hiçbir esnaf arkadaşımın böyle bir düşüncesi olamaz. Çocuk çocukluğunu yaşayacak ama bu arada da meslek öğrenecek.”
AKYOL: ERKEK ÇOCUKLAR SANAYİYE GİTSİN, KIZLAR EVE KAPANSIN İSTİYORLAR
Eğitim Sen İzmir 4 Nolu Şube Başkanı İsmail Akyol ise esnafın çatı örgütünün başkanının aksine, zorunlu eğitimin 8 yıla düşürülmesiyle Türkiye’de okullaşmanın iyice dibe çekileceğini, çocuk işçi çalıştırmanın önünün açılacağını, özellikle de kız çocuklarının eve kapatılıp küçük yaşta evlendirme düşüncesini pekiştireceğini iddia etti. Başkan Akyol, şu açıklamalarda bulundu:
“Böyle bir karar, hükümetin eğitime bakışıyla uyuşuyor. Bakanlık, son birkaç yıldır mesleği eğitim merkezlerini yaygınlaştırma çabası içinde. Çocukların, küçük yaştan itibaren sermayeye ucuz emek olarak gönderilmesi isteniyor. Çocukları mümkün olduğunca okuldan uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Ayrıca kız çocuklarının ortaokuldan sonra eve kapatılması, erken yaşta evlendirilmesi düşüncesi yatıyor. Milli Eğitim Bakanlığı sık sık eğitim politikalarında değişikliğe gidiyor, bu da onlardan biri. Bakanlık eğitim politikalarında değişiklikler yapıyor ama hiçbir planlaması yok. Her zaman söyledikleri bir şey var; mesleki eğitim merkezlerini yaygınlaştırmak, çocukları sanayiye göndermek… Son yıllarda örgün eğitimin dışına hızla çıkılmaya başlandı. Zaten binlerce öğrenci, çalışmak zorunda kaldığı için, mesleki eğitim merkezlerine gitmek üzere örgüt eğitimden uzaklaşıyordu. Şimdi bunu daha hızlandırmayı amaçlıyorlar. Eğer akıllarından geçen, hayata geçirilirse, milyonlarca öğrenci, örgün eğitimden uzaklaşır.”
BAKANLIK, BİR ADIM ATARKEN PAYLAŞLARA HİÇ FİKİR SORMUYOR
Eğitim Sen İzmir 4 Nolu Şube Başkanı İsmail Akyol, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Okulda olması gereken çocuklar, sanayide çalıştırılacak. Toplumun eğitim durumunun biraz daha aşağıya çekilmesi söz konusu. Eğitimde bir adım atılacaksa, bunun enine boyuna paydaşlarla tartışılması gerekiyor. Fakat bakanlık, bugüne kadar eğitim sendikalarıyla, öğretmenlerle bu konuları hiç konuşmadı, hiçbirimizden fikir sormadı, fikir almadı. Bizim tavrımız belli. Böyle bir zihniyete karşıyız, çocuklar sanayide işçi değil, okulda öğrenci olmalı. Şu anda henüz netleşmiş olmayan bu düşünceyle ilgili gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Yeri geldiğinde, iş ciddiye bindiğinde kamuoyu önünde tepkimizi göstereceğiz. Bu proje, aynı zamanda devletin sermayeye kaynak aktarma projesidir.Mesleki eğitim merkezlerine giden çocuklara devlet, patronların adına para ödeyecek. Bu dolaylı yoldan, sermayeye kaynak aktarmanın ta kendisidir. Sendika olarak, ülkemizde okullaşma oranını aşağıya çekecek her türlü yapılanmanın karşısındayız. Bundan sonra da karşı olmaya devam edeceğiz. Çırak bulamadıkları için kalfa, usta yetiştiremediklerini söylüyorlar. Bu işin, usta-çıraklıkla izah edilmeye çalışılması doğru bir şey değil. Mesleki eğitimin sanayi boyutu da var. Burada toplumun eğitimi ve okullaşma bir tarafa itilip eski sistemdeki gibi usta-çırak ilişkisi içerisinde çocukları mesleki anlamda eğitme yönelimini öne çıkarmak istiyorlar. Bizim karşı çıktığımız nokta, tam da budur. Liselerin 3 yıla indirilmesi, zorunlu olmak çıkarılmasıyla ilgili ayrıntılar ortaya çıktığında, tavrımız da ona göre sertleşecektir.”