Geçenlerde yolum KOSGEB'e düştü. Yolum düştü de başıma gelmeyen kalmadı. 15 yıldır medya ve yayıncılık üzerine faaliyet gösteren firmamız için KOSGEB'in sağladığı teşvik kolaylıklarından faydalanmak için KOSGEB Güney Müdürlüğüne gittim. Kuruluşumuzdan itibaren KOSGEB'e hiçbir teşvik ve proje başvurusu yapmamıştık. KOSGEB'teki bizim firmaya bakan arkadaşın da yeni değişmiş olduğunu öğrendim. Defalarca telefonla dahili numarasından ulaşmaya çalıştım ama muvaffak olamadım. Telefonları kesinlikle açılmıyordu. Bunun üzerine hem yeni arkadaşla tanışayım ve kafama takılan birkaç soruyu sormak üzere KOSGEB Güney Müdürlüğünün Kordon'daki ofisine gittim.
İlgili arkadaş odasında yoktu. Yüksek sesle adını söyleyince karşı odada arkadaşının yanında olduğunu öğrendim. İsmini söyleyerek filan bey siz misiniz dedim. Direk 'Bir sorun mu vardı? diye sert bir ifadeyle cevap verdi. Ben de bir sorun yok, 'Bizim firmanın danışmanı sizmişsiniz, hem sizinle tanışmak hem de teşviklerle ilgili birkaç soru soracaktım, der demez. 'Ben danışman değilim, ben uzmanım' diye haykırdı. Sanki ben ona danışman demekle hakaret etmişim gibi ters cevap verdi. İçimden 'Galiba uzmanlık, insanlığın üzerinde bir makam' diye düşündüm. Ama güzel geçmekte olan bir günümü mahvetmemek için sakin olmaya çalışıyorum.
Bana ne bir hoş geldin, ne bir buyurun oturun filan demedi. Bu sorularımı da arkadaşının odasından cevaplıyor. Sonra 'Web sitemizde her türlü bilgi var, olmadı arayın danışma merkezimizi bilgiyi oradan alın' dedi. Web sitenizi inceledim ama bir iki konuda danışacaktım dediysemde beni dinleyen olmadı. Sonra odasının kapısına doğru yaklaştı ve masasının üzerindeki 5-10 dosyayı dışarıdan göstererek 'işlerim çok yoğun' dedi.
Ben de tabi ki net olarak sordum. Bana yardımcı olacak mısın? Olmayacak mısın? Cevap kesindi. 'Hayır olmayacağım.' dedi. Ve o an bende kendisini KOSGEB Başkanlığına şikayet edeceğimi belirttim. Müdürlükten çıkarken Bölge Müdürünün odasını sordum, onun da tayini çıkmış. Eee müdür olmayınca işlerin böyle savsaklanması normaldir.
KOSGEB'te bu tür kişilerin olmasına çok üzüldüm. Ülke sanayi ve ticaretinin gelişmesi ve büyümesi için can atan devlet büyüklerimiz istediği kadar çaba sarfetsin, ekonomi yönetimindeki alt kadrolardaki vizyonsuz kişiler oldukça ekonomimizin gelişmesi zaman alacaktır.
Kamu kurumlarına ve KOSGEB'e alınacak kişilerin insan ve insani ilişkilerinin iyi olmasına dikkat edilmesi vatandaşlar ve iş çevreleri olarak en büyük temennimizdir. Hatta kamuya iş başvurusu yapacak kişilere bilgi sınavından önce 'güleryüz' sınavı yapılmalıdır diye düşünüyorum. Maalesef kamuda işe girmek için kırk takla atıp, işe alındıktan sonra insanlara çile çektirenler azalmakla birlikte hala karşılaşmak üzüntü verici.
Tabi ki, bu makam ve mevkisi çok büyük ismi bende saklı arkadaşın durumunu başta KOSGEB Başkanlığı olmak üzere, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Bimer'e güzel bir yazıyla ilettim.
Özellikle iş dünyasına sesleniyorum, siz siz olun yolunuz İzmir KOSGEB Güney Müdürlüğüne düşerse çalışanlarına yanlışlıkla danışman veya başka ünvanla hitap etmeyin. Mutlaka sayın uzmanım deyin ki benim başıma gelen sizin başınıza gelmesin. Yoksa uzman bir anda azmanlaşır da şaşırıp kalırsınız.