Sadece 2017 yılında…

Yani geçtiğimiz yıl…

Bu güzel ülkede…

409 kadın, ya kocası ya sevgilisi ya da aileden biri tarafından öldürüldü…

387 çocuk cinsel istismara uğradı…

332 kadına cinsel şiddet uygulandı…

Durmuyor, duracağı da yok…

***

Hal böyle olunca…

Bir kez daha Türkiye'nin gündemine 'hadım' cezası geldi…

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül bile, 'Kimyasal hadım konusu iki-üç gün içinde gündeme gelebilir' dedi…

Peki; nedir bu 'Kimyasal Hadım Cezası'?

'Cinsel saldırı suçlularına yönelik olmak üzere ayakta ya da yatarak, ilaçla ya da ilaçsız olarak veyahut her iki usul ile cinsel dürtünün azaltılmasına ya da denetimine yönelik tedaviler ile cinsel isteğin azılmasını ya da yok edilmesini sağlayan yöntem…'

Daha açık olarak söylemek gerekirse…

Kimse o azgın sapık…

Bu tedaviden sonra 'erkekliğini kaybedecek' demek!

Ne zamana kadar?

Cezası (Bazıları buna tedavi diyor…) bitinceye kadar…

Yan etkisi var mı?

Ufuk tefek var… Vücutta yağlanma gibi, ateş basması gibi…

Peki, bi'daha çocuğu olur mu?

İlacın etkisi geçtiğinde 'mümkün'

Ancak, 'tedavi / ceza' sürdüğü müddetçe…

Saldırganlık mafiş!

Minik bir hatırlatma…

Aslında…

'Kimyasal Hadım Cezası', bir buçuk yıl önce Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmişti…

Ancak…

Ağustos 2017'de, Danıştay 10'uncu Dairesi, 'kimyasal hadım' uygulanabilmesini öngören yönetmelik için açılan davada, durdurma kararı vermiş; 'Vücut bütünlüğüne yönelik düzenlemelerin' ancak kanunla yapılabileceğini vurgulamıştı…

Peki, bu cezayı uygulayan ülke var mı?

Çuvalla…

İngiltere, Polonya, Moldova, Estonya, Amerika Birleşik Devletleri, Arjantin, Avustralya, Hindistan, İsrail, Rusya ve Güney Kore uzun zamandır takır takır 'Kimyasal Hadım' yapıyor…

Operasyon basit!

Kimyasal hadımda, haplar ve iğneler sayesinde cinsel saldırı suçlusunun testosteron hormonu (Cinsellik Hormonu) azaltılıyor ve cinsel isteği ortadan kaldırılıyor…

***

Oysa…

Bizim 600 küsür yıllık Osmanlı Tarihimiz'de…

'Hadım'ın farklı bir yeri var…

'Harem Ağaları'nı hatırlarsınız…

Mesela…

'Muhteşem Yüzyıl'da bir 'Sümbül Ağa' vardı…

Hah, işte O'nun gibi olacaklar…

Gelgelelim… O tarihlerde, tıp teknolojisi ve anestezi gündemde olmadığı için 'hadım etmek', öldürmekten beterdi…

İnsanın içini kaldıran o bölümü sansürlü geçiyorum…

Hadım etme operasyonu, Osmanlı döneminde üç şekilde yapılırmış… Ya penis ve testisler tamamen kesilir, ya sadece yumurtalıklar alınarak sperm üretimine son verilir yahut yumurtalıklar kesilmez ama ezilirmiş… Sonuç, 100 harem ağasına uygulanırsa o operasyon…

Sadece beşi yaşarmış…

Yazarken bile midem bulandı…

Sonsöz: Gel-gitleri çok bir ceza… Bir kere değil, bin kere düşünerek hayata geçirmek, herhalde en hayırlısı olacak…