Yılda 270 bin kadın hayatını kaybediyor

İSTANBUL - HPV (genital human papilloma virüs) cinsel yolla bulaşan ve genital siğil olarak bilinen kondilomların oluşmasından sorumlu olan viral bir enfeksiyon.

 

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Ünal Eren, HPV'nin dünyada ve Türkiye’de özellikle gençlerde giderek artan sıklıkta görüldüğünü ve ciddiye alınması gerektiğini söyledi.

 

"Hem kadınlarda hem de erkeklerde görülen bu hastalık, genel olarak genital bölgede ortaya çıkar ve nadiren ağızda oluşur. HPV almış kadınların yüzde 30-50’si bu virüsü kendi bağışıklık sistemi yardımıyla 8-12 ay içerisinde yok edebilir. Ancak HPV rahim ağzı kanserinin habercisi de olabilir.”

 

Rahim ağzı kanseri nedeniyle dünyada her yıl 270 bin kadının hayatını kaybettiğini belirten Op. Dr. Ünal Eren, hastalığını bulaşıcı olduğunu hatırlattı:

 

“Özellikle çokeşli kadınlarda ve erkeklerde bu risk artar. HPV bir kez vücuda girdikten sonra diğer virüslerde de olduğu gibi içeriye yerleşir, zaman zaman alevlenir ve tekrarlayan enfeksiyonlar oluşturur. HPV ve çıkan siğiller tespit edildiğinde mutlaka tedaviye başlanmalı ve hasta yakından takip edilmelidir. Bu hastalık son derece bulaşıcıdır ve bu nedenle her zaman korunmak şarttır. Cinsel bölgeyi enfekte eden siğiller temas yolu ile kolayca yayılır. Bir kişiden diğerine bulaşması için tam bir ilişki olmasına da gerek yoktur. Sadece sürtünme yolu ile de kişiden kişiye bulaşabilir."

 

Genelde dış genital bölgede siğillerin oluştuğunu söyleyen Eren, hastalığın diğer belirtileri, tedavi yöntemi ve korunma yolları hakkında ise şu bilgileri verdi: “Siğilleri hasta kendi görebilir ve eliyle hissedebilir. Siğiller yumuşak, ciltten hafif kabarık, pembe-beyaz renkli karnabahar benzeri oluşumlardır. Tek ya da grup halinde olabilir. Bunlar hiçbir zaman ağrı yapmaz ama ara sıra kaşınma ve yanma hissi verebilir. Tedavi edilmezse bu siğiller uzun süre kalabilir, büyür ve başka bölgelere yayılmaya devam eder.

 

HPV görüldüğünde, rahim ağzı, yani serviks kanseri için de test yapılması gerekir. Kadınlar için en sık görülen kanser türüdür. HPV ve rahim ağzı kanserinden korunmak, erken teşhis etmek için tek çare düzenli şekilde pap-smear testi yaptırmaktır. Genital siğiller hem erkeklerde hem de kadınlarda görülebilir ve HPV tanısı konulabilir. HPV tanısı konulan kişinin partneri de mutlaka muayene olmalı ve tedavi edilmelidir. Tedavi edilmediği takdirde, bu virüs eşten eşe geçmeye devam eder. Erkeklerde belirti vermeyen HPV’nin olduğunu bilmek mümkün değildir ve sessiz enfeksiyon varsa bunu bulmak için bir test yoktur. Kan dolaşımına geçmediği için kanda da bu virüsü bulmak mümkün değildir. Altı ayda bir yapılan pap-smear testleri ve kişisel korunma yöntemleri ile bu virüsten korunmak mümkündür.

 

2007 yılından bu yana ülkemizde de kullanımda olan HPV aşıları, rahim ağzı kanserine karşı bir koruyuculuk geliştirmekte yardımcı oluyor. Rahim ağzı kanseri aşısı dünyada bir ilk ve ilk kez bir kanser türüne karşı kesin koruyuculuk gösteriyor. Aşının etkili olabilmesi için bu aşının HPV virüsü ile karşılaşmadan yapılması gerekir. HPV ile enfekte olmuş kadınlarda kesin tedavi mümkün değildir. İdeal olarak bu aşılar, cinsel olarak aktif olunmadan önce 12 yaş civarında yapılmalıdır. Aşı cinsel olarak aktif olmuş kadınlarda da yarar sağlar. Aşı sayesinde vücut, virüse karşı geliştirdiği koruyucu antikor miktarının rahim ağzında yoğunlaşmasında artış sağlar ve böylece korur.”