Üretim Devrimi Kurultayı İzmir'de gerçekleştirildi

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ -  Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek başkanlığında Türkiye'nin birçok ilinde düzenlenen Üretim Devrimi Kurultayı'nın 100'ncüsü İzmir'de gerçekleştirildi.

'Yeni Dünyada İzmir'in Fırsatı' başlığı ile gerçekleştirilen panele, Perinçek'in yanı sıra, iş insanı Ethem Sancak, iş insanı Bekir Cahit Yücel ve Türk-İş İzmir 3'ncü bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak da konuşması olarak katıldı. Tepekule Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen toplantıya çok sayıda partili de katıldı.

CENGİZ:  NASIL ÇÖZERİZ DİYE KONUŞUYORUZ
Açılış konuşmasını gerçekleştiren Vatan Partisi İzmir İl Başkanı Çağdaş Cengiz, "Türkiye'nin her yerinde üreticilerin söylediklerini iki kelime ile özetliyoruz. Bu böyle gitmez. Mevcut sistemde bunun çözümü yok. Herkes sorunları konuşuyor ancak çözümü konuşanların sayısı o kadar çok değil. Biz bunu birbirimizin bildiğini yine birbirimize anlatmak için değil, bunu nasıl çözeriz diye konuşuyoruz. 99 üretim kurultayı yaptık. Bunda sanayicimiz, üreticimiz, iş insanlarımız hep birlikte çözüm yılını konuştuk. Bu kurultay ile sonuç iyice berraklaşıyor. Herkesin sıkıntı diye gördüğü şeylerin içinden büyük fırsatlar ortaya çıkıyor. İçinde bulduğumuzu sürece ekonomik sorunlar ile vatan savunması hepsi iç içe girmiş durumda. Türkiye enerji sorunu da, mavi vatan mücadelesini de, ekonomik krizden çıkışını da ortak noktada bulacak. Bu da üretimdir" diye konuştu.

PERİNÇEK:  TÜRKİYE'NİN ÖNÜNDE BÜYÜK BİR KARAR VAR
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ülke gündemindeki konular ile ilgili değerlendirmelerde bulunurken, "Türkiye biber, patlıcan, maydanoz, doğalgaz, petrolü konuşuyor. Traktörün deposuna doldurulmayan mazotu, toprağa atılamayan  gübreyi konuşuyor. Zorlukları konuşuyor Türkiye. Genel olarak bir karamsarlık umutsuzluk var. Türkiye'nin yakın geleceği ile ilgili endişeler var. Sistemin içinde baktığımızda yalnız zorluğu görürüz. Bir tek kör çıkmazı görürüz. Zorluklar aynı zamanda büyük kararları ve büyük çözümlerin habercisidir. Büyük çıkışlar, devrimleri kör çıkmazlar doğurur. Biz Vatan Partisi olarak üretim devrimini görüyoruz. Bu bilimsel. Türkiye devleti ve halkıyla, Atlantik sisteminin dışına çıkmaktadır. Türkiye'nin en büyük gerçeği nedir diye sorarsanız NATO'nun generalleri Türkiye'de hapishanelerde yatıyor. TSK Türkiye'nin kuzeyindeki koridoru Fırat Kalkanı ile yarıp geçti. Türk devleti ABD'nin kontrolünden çıktı. Anketler de bu gerçeği doğruluyor. Seçmenin yüzde 34'ü ne Millet ne Cumhur İttifakı'na oy vermeyeceğin söylüyor. Bu sistem içinde çözüm yok demek.  Türkiye halkı Atlantik Sitemi içinde çözüm görmediğini söylüyor. Bu büyük bir şey. Bunlara kararsız diyorlardı ancak kararlı olan kişiler bunlar. Dolar sistemi çöküyor. Dolar saltanatı çöktü. Bütün ülkeler dolarla değişime itibar etmiyor artık. ABD her yerde yeniliyor artık. Afganistan'da, Türkiye'de, İran'da, Suriye'de yenildi. Rusya Ukrayna'da ABD planlarının üzerine yürüdü. ABD Ukrayna'da ufak bir İsrail kuracaktı ancak kuramadı. ABD aynı zamanda kendi içinde de yenilmeye başladı.  Tüm bunlara baktığınızda Türkiye'nin önünde büyük bir karar var" dedi.  

Batının Türkiye'ye dayattığı programın yıkıldığını belirten Perinçek, "Bizim 2014 yılında Silivri'nin önünü yıkmamız ile Türkiye sistemin dışına çıkmaya başlamış. Artık ilk 10 içinde 7 tane Asya ve Latin ülkeleri var. Bu ortamda Türkiye'nin zorluklarına bakıp onlar önünde secde etmenin anlamı yok. Bu zorluklara teslim olmayacağız.  Bütün haberlerde fiyat pahalılığından bahsetsinler ancak mesel bu değil. Türkiye büyük bir üretim devriminin içine girmektedir. Türkiye'nin programı var. Turgut Özal ile Batı'nın Türkiye'ye dayattığı program bitti. Bu programın özü 'üretici Türkiye'nin sırtında kambur' du. Bunlar bitti artık. Bu program Türkiye'yi 500 milyar dolarlık dış borca götürdü. Bu nedenle Türkiye'nin önünde Vatan Partisi'nin getirdiği üretim devrimi sadece bir tercihi değildir. Bunun karşısında başka bir seçenek yoktur. Birkaç yıl içinde üreticilerin milli hükümeti kuracak ve Vatan Partisi bu hükümet ile anahtar görevi yapacak. Üretim devrimi programı uygulanacak. Türkiye kamucu, halkçı programı birkaç yıl içinde uygulamaya başlayacak. Bunun için göreve hazır mıyız? Çok büyük mücadelenin ve üretim devriminin içindeyiz.  Türkiye'nin çalışma çağında olan gençlerini seferber ederek üretim seferberliği olacak. Çalışmayana ekmek yok! Bütün partililer emekliye, memura, işçiye şu kadar vereceğim diyor. Ben bunun sırrını söyleyeyim. Çok üretirseniz, çok verirsiniz. Dışarıya götürülmüş olan tüm paraları geri getireceğiz. El koymayacağız, diyeceğiz ki getirin yatırıma harcayın. Türkiye'nin 40 yılını sigortaladık. Türkiye'nin 40 yılı Varan Partisi'nin yetiştirdiği gençlik ile güvence altına aldık" diye konuştu.

SANCAK: YARIM KALAN ŞARKIYI BİRLİKTE TAMAMLAYACAĞIZ
Kurultayda konuşmasını yapan iş insanı Ethem Sancak, "Geleceğe ışık tutacak çok önemli bir adı bugünkü toplantı. Gelecek nesiller bu günü konuşacaklardır. Bence Yeni Dünyada İzmir'in Yüreği sloganını kullanmak lazım. İzmir herhangi bir şehir değil. İzmir kurtuluş savaşını zafere ulaştıran, insanlık tarihine büyük şahsiyetlerinden Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün askeri ve siyasi zaferi kazandıktan sonra milli ekonominin startını verdiği ildir İzmir. Birinci Dünya Savaşı 600 yıllık büyük imparatorluğumuzun emperyalistler tarafından yıkılmasının savaşıdır. Türkler 600 yıl boyunca adaletin, merhametin ve mazlumun bekçiliğini yaptılar. Türkler her zaman ateş ile imtihan olur ve büyük liderin önderliğinde yeniden kurulurlar. Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet bunun nişanesidir. Mustafa Kemal Atatürk bu büyük ateşin içinde liderlik etti. Tıpkı, Sezar, Fatih Sultan Mehmet, Büyük İskender gibi insanlığa büyük katkılar sağladı Mustafa Kemal Atatürk.  Türkiye'nin ekonomik bağımsızlığını kazanması tamamlanmamış bir şarkı gibi kaldı. Bunu tamamlanın ise tam zamanı. Bunun için yeni bir Türkiye inşa edeceğiz. Bu büyük Asya Uygarlığı'nın başlangıcı olacak. Ruslar ayağa kalktılar. Çünkü düzeni bozulmasın isteyen zorba güçler birkaç zamandır zaten 3 büyük gücü kendilerine düşman ilan etmişlerdir. Bunlar Çin, Rusya ve Türkiye. İlk hamlelerini de Ruslara yaptılar. Gerçi 15 Temmuz'da bizlere yaptılar. Ancak Anadolu direnişini yıkamayınca Moskova'ya yüklendiler. Çünkü onlarda biliyor ki insanlığın doğuşu olan Asya yeniden ayağa kalkmıştır. Peki biz bu süreçte ekonomimizi nasıl hayata geçireceğiz ve Mustafa Kemal'ın hayata geçirdiği ancak yarım kalan şarkıyı nasıl tamamlayacağız? Türkiye'nin düşler, insan kaynağı, halkı mutlak bu görevi yapacaktır. Mustafa Kemal'in askerleri olarak bu bitmeyen şarkıyı zafere ulaştıracağız" ifadelerini kullandı.

YÜCEL: BABACAN DÖNEMİNDE BUNLAR TEZGAH OLARAK ÖNÜMÜZE GELİYORDU
Konuşmasını gerçekleştiren İş insanı Bekir Cahit Yücel, "Vatan Partisinde birçok büro var, ben bunlardan iki tanesinin üyesiyim.  Herkes ekonomiyi tartışıyor. Ev, büro, kahvelerde hepsinde enflasyon ve kur ile ilgili tartışmalar oluyor. 1991 yılında Sovyetler Birliği yıkıldıktan sonra ABD, İngiltere ve İsrail karşılarında güç kalmadığı varsayımı ile dünyanın her yerinde operasyonlara başladılar. Sosyal medyayı ele geçirdiler, parasal operasyonlar yaptılar. Ancak üretim bazını kaybettiler. Bunu Çin, Hindistan, Endonezya, Japonya gibi ülkelere kaybettiler üretimi.  Türkiye'ye yapılan operasyonda ise amaçları borçlandırmaktı.  Biz üretim devrimi yapacaksak, para politikası değişimi gerekiyor. Türkiye'de çok fazla yatırım, üretim engelleri var. Bunlar için AK Parti gerekli siyasi iradeyi göstermiyor. Ali Babacan döneminde bunlar tezgah olarak önümüze geliyordu. Artık yatırım yapmak mümkün olmayan bir hale geldi. Biz olsak Vatan Partisi olarak bu sorunları zorla da olsa çözeriz. Ancak AK Parti cephesinden siyasi irade göremiyoruz. Türkiye'nin asıl yatırım yapması gereken, Suriye, Irak, İran, Azerbaycan gibi ülkelerle ortak bir iş ortamı yaratmak. Türkiye'nin ne cari açık problemi kalır ne başka bir şey. Bu ülkelerin hepsi petrol kaynağı olan ülkeler. Türkiye'nin gücü de devlet geleneği, ticari geleneği… Belki 8 belki 10 yıl sonra Çin'den kalkan trenlerin 8-10 gün içinde İzmir'e geldiğini göreceğiz. İzmir'in de Çandarlı Limanı ile bir atak yapması kaçınılmaz. Ancak Türkiye'de hiç dikkate alınmayan İzmir-Afyon otoyolu var. Bunun bir an önce dikkate alınması gerekiyor" diye konuştu.

ÇAKMAK: NEDEN ASGARİ ÜCRETİ KONUŞMAYA BAŞLADIK?
Türk-İş İzmir 3'ncü bölge temsilcisi Hayrettin Çakmak örgütlenmeye dikkat çekerken, "Üretim, ekonomi diyoruz. Bunların içinde emek dünyası ve emekçiler var. Yani para mevzuatı var. Örgütlenmediğimiz, örgütlenmenin önünü açmadığımız sürece ülkemizi bir adım iler,ye götüremeyiz.Bugün yaşam iyice zorlaşmaya başladı. Her gün gelen zam yağmurları ile sıkıntılarımız artmaya devam ediyor. Her gün haberlerde ülkemizdeki asgari ücreti konuşuyoruz. Neden bunu konuşmaya başladık? Örgütsüz olduğumuz için. Asgari ücret sadece hizmet sektöründe olmalı. Biz işçilere Anayasal haklarını kullandırıp örgütlendiremiyoruz. İzmir bölgemde baktığınızda, yabancı sermayeli işletmelerimizde örgütlemekte güçlük çekiyoruz. Bunları yapamadığımız için asgari ücreti konuşuyoruz" dedi.