Soner Çağlar / Egesonsöz - Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Ege Bölge Toplantısı İzmir Hilton Oteli'nde gerçekleştirildi. Toplantıya Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Ulaştırma eski Bakanı Binali Yıldırım ile TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy’un yanı sıra Ege Bölgesi’nden çok sayıda turizmci katıldı. Toplantıda Başaran Ulusoy’un son günlerin popüler reklamları arasında yer alan bilinmeyen numaralar servislerinin reklamlarına atıfta bulunarak, “Sayın Bakanım 18-8, uçak biletlerindeki KDV’nin indirilmesini istiyoruz” ifadeleri günün esprisi oldu.
Toplantıda Başaran Ulusoy, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'a yönelik övgülerde bulunurken, sektöre yaptıkları katkılardan dolayı teşekkür etti. 2016 yılı hedefi olarak müzelere 50 milyon ziyaret, 1 milyar 157 milyon dolar da gelir beklediklerini anlatan Ulusoy, İzmirliler'in Ertuğrul Günay'ın kıymetini bilmesi gerektiğini ifade etti. Ulusoy, eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'a da seslenerek, “Sayın bakanım 59 TL'ye Kars'tan İstanbul'a uçakla insanlar gidiyor. KDV'yi yüzde 18'den 8'e indirin inanın uçuşlar daha çoğalacak” dedi. Son günlerin popüler reklamları arasında yer alan bilinmeyen numaralar servislerinin reklamlarına atıfta bulunan Ulusoy, “Sayın Bakanım 18-8, sizden bunu istiyoruz” ifadelerini kullanması salonda gülüşmelere neden oldu. Ulusoy ayrıca, Yıldırım'dan gemi yanaşma ücretleri ile karayolu belgeleriyle ilgili de çeşitli kolaylıklar sağlanmasını istedi.
“18-8 tuttum bu ifadeyi”
Ulaştırma eski Bakanı Binali Yıldırım ise, turizm ile ulaşımın et ile tırnak gibi olduğunu belirterek, “Türkiye turizmde bu noktaya ulaşım altyapısının gelişmesi sayesinde geldi” dedi.
Ulusoy'un ulaşımdaki yüzde 18'lik KDV'nin yüzde 8'e indirilmesine talebine Yıldırım şu yanıtı verdi: “18-8, tuttum ben bu ifadeyi. 18-8 bana iki şeyi anlatıyor. 18-8 paslanmaz çelik vardı. Bir de 18-8 yeni bilinmeyen numaralar. Dünden beri havacılar İzmir’e karargah kurdular. Her yerde karşımıza çıkıyorlar. Dün de EGİAD'ın toplantısında bu talep yazılı olarak geldi, şimdi de kürsüden geldi. Yani bizim alanımız daralıyor. Manevra alanımız gittikçe daralıyor. Kuşatılmış vaziyettiyiz. İkinci konu taşımacılıkla, karayolu belgeleriyle ilgili konu. Bu çok karışık bir konu. Teferruatlı çalışılması gereken bir konu. Birine yarayan öbürüne yaramıyor. Yani bu işi ya olduğu gibi bırakacaksın kargaşaya dönecek ya da bazı şeyleri yerleştirmemiz lazım. A, D, C belgesi birine yarıyor, birine yaramıyor. Bu konuda sürekli düzeltme yapıyoruz. Bu belgeleri vermekten daha önemlisi denetleme de sıkıntımız var. Birşeyde anlaşsak bile o denetlemede zaafiyet olduğu için ona riayet edilmiyor. Yeni baştan oturacağız, bir düzenleme yapmak mecburiyetindeyiz. Geldiğimiz mesafeden geriye gitmemizi kimse istemesin.
Gemilerle ilgili ücretlerin tekrar gözden geçirilmesi konusunu da düşünebiliriz ama bir gerçek de var. Bu seneki trafikteki artışta yüzde 30'luk artış var. Bu kabul edilmiş gibi gözüküyor başkanım. Bunu tekrar gözden geçirelim. Grup indirimi yapalım. Bazı mesailerle ilgili düzenlemeleri yapalım.”
Programları nedeniyle toplantıdan erken ayrılmak zorunda kalan Yıldırım, “Sayın Günay, benim adıma konuşmak için yüzde 110 yetkilidir. Türkiye geneli için yüzde 110, İzmir’de ise yüzde 200 yetkilidir” diyerek, kürsüyü Günay’a bıraktı.
Yurt dışına kaçırılmış eserlerimizi geri getiriyoruz
Bakan Ertuğrul Günay da, Türkiye'den yurtdışına götürülen tarihi eserleri parça parça geri getirmeye çalıştıklarını, son 3 yılda 3 binden fazla eseri geri aldıklarını söyledi. Günay, Türkiye'nin de artık dünyaya övünçle göstereceği müzelere sahip olduğunu, Gaziantep'teki mozaik müzesinin de bunlardan biri olduğunu belirtti. Sabah katıldığı bir etkinlikte İzmir'e uluslararası film festivali talebinde bulunulduğunu belirten Günay, ''İstanbul'da, Ankara'da, Malatya'da, Adana'da yıllardır bu yapılıyor. İzmir'in kısa film festivalinden uluslararası festivale geçme talebi geç kalmış bir talep'' dedi.
Tadilatta olan 20-25 müzenin ayağa kaldırılmaya çalıştığını, Topkapı'yı bakan olarak devraldığında buranın işgal altında olduğunu anlatan Günay, ''Sağlık, Eğitim, Ulaştırma Bakanlığı, okul, matbaa, lojman hepsi burada vardı. Halbuki Topkapı krem gibi dünyanın müstesna mücevherlerinden biri. Gece-gündüz emek verdik. İyi bir noktaya geldik'' dedi.
Türk ekonomisinin Cumhuriyetin 100. yılında dünya ekonomileri arasında ilk 10'a girmeyi hedeflediğini, Türk turizminin dünyada 7'nci sırada yeralarak bu hedefi yakaladığını dile getiren Günay, şöyle devam etti: “Hem gelirde hem gelen turist sayısında dünyada ilk 10'un içindeyiz. Cumhuriyetin 100. yılında hedefimiz dünyada ilk 5'e girmektir. Önümüzde İngiltere, Fransa, İspanya, İtalya, Çin, ABD var. İngiltere'yi bir iki yıl içinde geçeceğiz. Bu yılın ilk 4 ayın ortalaması bir önceki yıla oranla yüzde 17-18 yüksek. Gelir artışı yüzde 20'nin üzerinde. İtalya, İspanya, Fransa seviyelerine önümüzdeki 10 yıl içinde yakalayacağız inşallah.”
Yurt dışına götürülen tarihi eserlere de değinen Günay, yaklaşık 90 yıl önce Almanlar tarafından götürülen Boğazköy Sfenksini geri alabilmek için 2 yıl boyunca gece-gündüz uğraştığını, eski büyükelçilerin kendisine ''Zorlama bunu, senden önce kaç bakan gündeme getirdi, olmaz'' dediğini, kendisinin ısrarla konuyu gündeme getirdiğini ifade etti. Günay, ''13 Mayıs'ta en son Alman Kültür Bakanı haklı olduğumuzu teslim ettiler ve yetkililerimizle Alman yetkililer belge imzaladılar. 94 yıl sonra Hattuşaş kazılarının 100. yılından önce Boğazköy sfenksi Türkiye'ye dönmüş olacak'' diye konuştu.
Dünyadaki turizm anlayışının giderek değiştiğini, arkeolojinin ön plana çıktığını vurgulayan Bakan Günay şöyle dedi: ''Yeni turizm hamlesini başlatıp geliştirmemiz lazım. Tarih varlıklarımıza eskisinden daha fazla değer veriyoruz. Arkeolojiyi, müzelerimizi çok önemsedim. Bizden gidenleri parça parça almaya çalışıyoruz. Son 3 yıl içerisinde 3 binden fazla eseri (yurtdışından) geri aldık. Petrol üzerinde değil ama inanılmaz bir arkeolojik zenginliğin üzerinde oturuyoruz. Türkiye'nin petrolü yok ama arkeolojisi var. Turizm Türkiye'nin geleceğini kuracak olan dünyanın barışçı geleceğini kuracak sektördür.''