ANKARA - Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, terör örgütü PKK'nın, artık birilerinin taşeronluğunu yapmaya başladığını, Türkiye'nin gerçekten çağdaş bir demokrasi olmasını istemeyen zihniyetlerin var olduğunu söyledi.
Bağış, Habertürk televizyon kanalında canlı yayın konuğu oldu. Gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Bağış, İstanbul Etiler'de meydana gelen patlamada yaralananlar için geçmiş olsun dileklerinde bulunarak, saldırıyı kınayarak, ''birilerinin Türkiye'yi germek istediği ortada'' yorumunu yaptı.
Türkiye'de, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konvoyuna saldırıp ''hedefimiz AK Parti ve emniyet teşkilatı'' diye telsizlerden açıklama yapan eli kanlı bir zihniyet olduğuna işaret eden Bağış, bunların nerelerle bağlantılı olduğunun da ortaya çıkmaya başladığını kaydetti.
"GÜNEYDOĞU'DA TEHDİT EDİLİYORUZ"
Seçim sürecinde AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Ömer Çelik'in seçim bürosuna ve araçlarına 14 kez molotofkokteyli atıldığını, kendisinin Siirt ziyaretinde polis araçlarından birine de molotofkokteylli saldırıda bulunulduğunu anımsatan Bağış, Güneydoğu'da AK parti adaylarının şantaj ve tehditle seçim kampanyası yapmamaya zorlandığını dile getirdi.
Bağış, ''Buna rağmen bizim teşkilatımız, adaylarımız adeta kefenlerini giymiş, şahadet şerbetini içmeye hazır bir şekilde Türkiye'de demokrasiyi savunuyorlar. Bunları, maalesef eli kanlı örgüt yapıyor ve PKK, artık birilerinin taşeronluğunu yapmaya başladı. Türkiye'nin gerçekten çağdaş bir demokrasi olmasını istemeyen zihniyetler var'' diye konuştu.
"HA KÜRT HA TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ HİÇ FARKI YOK"
Eli kanlı zihniyetin, artık Türkiye'nin üzerinden elini çekmesini, bu pis oyunlarına son vermesini temenni ettiklerini belirten Bağış, şöyle konuştu:
''Malesef etnisite üzerinden kafatasçılık yaparak ırk üzerinden siyaset yapanların -ki bunlar ruh ikizidir, birbirinden hiç farkı yoktur ha Kürt milliyetçiliği ha Türk milliyetçiliği... Başkasına düşman gözüyle baktığınız anda zaten sizin çok farklı ötekileştirme sürecine girdiğinize şahit olursunuz- toplumu gererek her iki ırkçı zihniyeti köpürtmeye çalıştıklarına şahit oluyoruz. Buradaki oyun budur.
Son zamanlarda ortaya çıkan bir takım görüntüler, fotoğraflar, Silivri ile Kandil arasında çok net bir bağlantı olduğunu ortaya koyuyor. Çünkü bunların amaçları, herhangi bir şekilde toplumun ihtiyaçlarını, taleplerini dile getirmek değil, tam tersine toplumu germek ve oluşan o gergin ortamdan rant elde etmek. Bugün PKK denen örgüt, Avrupa'nın en geniş ağına sahip bir uyuşturucu şebekesidir, bu işte muazzam bir rant var. İnsan kaçakçılığında şu anda dünyanın en yüksek kapasiteli örgütlerinden biri olarak tanınmaktadır. Bunların, bizim Kürt asıllı kardeşlerimizin haklarını savunduklarını düşünmek dahi saflık olur.''
Bağış, kapatılan DTP'li bugünkü BDP'lilerin, siyasi partilerin kapatılmasını adeta imkansız hale getiren Anayasa değişikliğine destek vermediklerini anımsatarak, ''MHP, CHP ve BDP'nin, aslında aynı çizgide durduğunu, 12 Eylül referandumu öncesi de aldıkları tavrın, bir ortak mekanizma tarafından yönlendirildiklerinin ortaya çıktığını'' ifade etti.
''KILIÇDAROĞLU'NDA BİRAZ MİTOMANİ BELİRTİLERİ VAR''
Genel seçimler yaklaşırken mitinglerdeki söylemleri de değerlendiren Bağış, şöyle devam etti:
''Malesef Türkiye'nin 'değişim' diyerek göreve gelen yeni anamuhalefet lideri, değişim adına ortaya pek bir şey koyamadı. Ortaya attığı her fikri, 24 saat geçmeden geri çektiğine şahit oluyoruz. Bir gün 'genel af' diyor, ertesi gün vazgeçiyor, bir gün 'başörtüsüne özgürlük' diyor, ertesi gün vazgeçiyor, 'uçakla davetiye gönderildi' diyor, ertesi gün 'yok öyle değilmiş' diyor. Biraz mitomani (yalan söyleme hastalığı) belirtileri var. Kendi söylediklerine kendi de inanmaya başladı bir noktadan sonra. Orada hakikaten hoş olmayan bir fotoğraf ortaya çıkıyor. Ya yanlış yönlendiriliyor ya da bilinçli bir şekilde hatanın içerisine giriyor.
Anamuhalefet partimiz de diğer muhalefet partilerimiz de sanki bir takım merkezi odaklardan talimat alırcasına acayip bir işbirliği içine girdiler. Bakıyorsunuz Anamuhalefet Liderinin Hakkari mitingine BDP belediyelerinin oraya insan taşıdıklarını görüyorsunuz ama bunun bir bedeli oluyor, orada Türk bayrağı kullandırtmıyorlar.'' (AA)