HABERLER>POLİTİKA
5 Kasım 2013 Salı - 09:30

Susam’dan çarpıcı adaylık çıkışı: Yargı sürecine sıkıştırılmış…

CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne düzenlenen operasyonun adaylık sürecine etki ettiğini söyledi. Susam, “Yargı sürecine sıkıştırılmış adaylıkların çok doğru olmadığını düşünüyorum” dedi. Susam, partinin üst organı MYK’da bir temsilcinin bulunmamasını eksiklik olarak nitelendirdi. Susam ayrıca, “Kendim için siyaset yapmıyorum” dedi.

Susam’dan çarpıcı adaylık çıkışı: Yargı sürecine sıkıştırılmış…

EGEDESONSÖZ - CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam önemli açıklamalarda bulundu. Radyo Pause’da yayınlanan “Fatih Yapar’la Neler Oluyor” programına konuk olan Susam,  yargının siyasete müdahalesinin İzmir’de sistemi değiştirdiğini ifade etti.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun 397 yıl hapis cezası talebi ile yargılandığı davanın etkisini değerlendiren Susam, “İzmir gibi bir kentte Büyükşehir Belediyesi’nin başkan adaylığı aslında genel başkanımızın da düşünceleri ve beklentileri ile oluşacak bir yapı. Türkiye’de yargının bağımsızlığı, demokratik işleyiş iyi olsaydı İzmir seçimlerini ve İzmir’i bugün daha farklı konuşurduk. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan yargı müdahalesinin İzmir’de seçimleri daha farklı bir noktaya taşıdığının altını çizmek istiyorum. Hem adaylar hem de kent açısından daha objektif bir çalışma yapılabilecek noktadan çıkıp, daha duygusal çalışmaların yapılabileceği bir noktaya getirdi. İzmir,  daha demokratik bir ortamın, yargının yerel yönetimlerin işleyişine haksız bir şekilde müdahale etmediği bir ortamı yaşamalıydı. Yani siyaseti yargı ile terbiye etmek durumunda olmamalıydı. Bunlardan üzüntü duyuyorum. Yargının kararlarına çok da fazla müdahale etmek, bununla ilgili konuşmak istemem ama yargı sürecine sıkıştırılmış adaylıkların da çok doğru olmadığını düşünüyorum. Onun için bu dönemi süreçten rahatsız bir insan olarak daha sessiz geçirmenin, süreci izlemenin, hassas siyaset yapılmasının gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.


 
KENDİSİ TAYİN EDER
Susam ayrıca büyükşehir adaylığı ile ilgili, “Genel başkanımız İzmir’i çok iyi izliyor. Sonuç itibariyle çıkacak adayı veya genel başkanın görev vereceği adayı kendisinin tayin edeceğine inanıyorum. Bu konuda Aziz Bey dahil talepler olabilir. Ama genel başkanın takdiri ve değerlendirmesi tüm bu taleplerin ötesinde kendisinin çizmiş olduğu strateji ile önemlidir. İstanbul’daki strateji de buna ilişkin olmuştur. Partinin bu yerel seçimlerde en yüksek oyu alabileceği, en çok kamuoyu ile bütünleşecek adaylarla gideceğine inanıyorum. Genel başkan başkanlığında oluşan tüm kurullar da bu hassasiyeti gösterecektir” dedi.
 
YEREL SEÇİMDEN BEKLENTİ YÜKSEK
Partinin yerel seçim sürecinde önemli işler yaptığını ifade eden Susam, oluşturulan beş kişilik komisyonun bilimsel çalışmalar yaparak süreci yürüttüğünü söyledi. Susam, “Bir takvim ortaya konuldu. Aday adayları erken açıklandı. Bunun tabi ki gerekçeleri var. Birincisi mevcut belediye başkanlarının performanslarını ölçmek… İkincisi mevcut belediye başkanlarının yaptıklarının değerlendirmesini bilimsel kriterlerle yapmak. Üçüncüsü ise hiç iktidar olunmayan yerlerde siyaseti erkene alıp, adayları erken açıkladıktan sonra yol alabilmekti. CHP’nin bu yerel seçimlerden önemli beklentisi var. CHP yerel yönetim seçimlerini ciddiye alarak süreci yürütüyor. PM’den iktidar olunmayan ve ön seçim yapılan yerler için adaylar çıktı. Bu süreç partiye önemli bir dinamizm getirdi” diye konuştu.
 
SÜREÇ İYİ YÖNETİLMELİDİR
Partide bu dönem yerel seçim sürecinin olması gerektiği gibi sürdüğünü söyleyen Susam, çalışmaların yerele dönük olduğunu ifade etti. Susam, “Eskiden partide aday adayları genel merkez koridorlarında çok daha fazla zaman kaybederlerdi. Şimdi ‘anket yapacağız, halk kimi belediye başkanı görmek istiyorsa onu aday yapacağız’ denilince o aday adaylarının çalışma alanları kendi bulundukları bölgeye döndü. Orada halka kendini anlatmaya, kabul görmeye çalışıyorlar. Bunun faydaları var ama bu süreci iktidar olduğunuz yerlerde iyi yönetmelisiniz. İzmir gibi bir kentte binin üzerinde meclis üyesi, iki yüzün üzerinde belediye başkan aday adayınız varsa, kamuoyuna ciddi hareketlilik getiriyorsa ve siz de iktidarsanız belediye başkanlarını doğru anlatmalı, yerine talip olanların da sürecini iyi yürütmesini sağlamalısınız. Yani aday adayları mevut isimleri yıpratmamalıdır. Bu zorlu bir süreç... Bu süreç doğru yönetilmelidir. İl başkanlığı, milletvekilleri, il yönetimi tarafından genel merkez ile paralel götürülmelidir. İyi yönetildiği zaman bundan müthiş verim alırsınız. Her adayınız pazarda, farikada, kahvede sizi anlatır. Bunu yaparken doğruyu anlatmalı, il başkanlığının yön gösteren, denetleyen, koordine eden yapıda olması lazım” dedi.

MYK’DA TEMSİLCİ OLMAMASI EKSİKLİK
Parti genel merkezinde İzmir’den bir ismin olması gerektiğini her fırsatta tekrarlayan Susam, eski MYK üyesi olarak aynı fikrini koruduğunu söyledi. Susam, “Bu durumun olması gerekirdi. Ben bunu ilk gün de söyledim. Siyasetin bu kadar yoğun yaşandığı İzmir’in genel merkezde temsili daha etkin, yetkin, iş gören noktada olmalıdır. Maalesef bu durum son PM ve MYK belirlenmesinde giderilmedi. Bu bir eksikliktir. Bu eksikliği doldurmaya çalışan genel başkan yardımcıları ve parti yöneticilerinin İzmir’e yoğun ilgisi var. Bundan son derece memnunuz. İzmir, genel başkanımızın da çabası ile özel anlam yüklenen bir kent. Sık sık İzmir ile bir araya gelmeye çalışıyor. Ben de sorulduğunda durumu anlatıyorum. İzmir’de iyi bir sonuç alacağız. Son 29 Ekim’de vatandaş kendiliğinden mesajı verdi. Halk İzmir’de ‘Cumhuriyet değerlerine sahip çıkıyorum. Hukuk devletini, bağımsız yargıyı arzu ediyorum. Ekonomik sıkıntılarım olabilir ama insan hakları, demokrasi açısından ödün vermeyecek anlayışım var. Buna saygı duyun. Yaşam tarzıma dokunma’ mesajını verdi. Bu iyi anlaşılmalıdır” dedi.


 
KENDİM İÇİN SİYASET YAPMIYORUM
Susam, ülkenin içinde bulunduğu durumu iyi analiz edebilen bir kişi olduğunu söyledi. Susam, “Yedi yıldır bilgi, teknoloji, sanayi, ticaret komisyonlarında görev yapıyorum. Bu ülkenin konularını çok yakından takip ediyor ve çözüm önerileri getiriyorum. Ayrıca uzun yıllardır siyasetin içindeyim. Bugün mütevazi olmak durumunda değilim. İş dünyası açısından da siyasi açıdan da aktif görevler aldım. Bunları yapıcı üslup kullanarak, kırmadan, dökmeden samimi bir şekilde anlatmaya çalışıyorum. Samimi bir demokratik ortamda, diyalogda yeteneklerimizi ve zafiyetlerimizi birbirimize söylemek zorundayız. Ben siyasetçiysem bu ülkede siyaseti kendim için yapmıyorum. Siyaseti bu ülkenin bana verdiği nimetler, kentin sorunluluğu ve değerler için yapıyorum. Yoksa siyaset zor bir iş… Siyasetin gerçeğini yerine getirdiğiniz zaman çok fedakarlık isteyen, özel yaşamdan, aile yaşamınızdan fedakarlık yapmanız gereken bir uğraştır. Bu işi seviyorsanız ve birikiminiz varsa, hizmet arzusu, şevki varsa bunları aşabilirsiniz” dedi.

BAŞKA ORGANİZASYONLAR…
Susam siyasette aktif görev aldığı süre boyunca yaşadıklarını da anlattı. Susam, “yeteri kadar değerlendirildiğinizi düşünüyor musunuz” sorusuna da, “Zaman zaman kırıldığınız zamanlar olur. Siyasette çok iyi değerlendirildiğim dönemler de oldu. Çok hak etmediğimiz eleştirilere ve başka organizasyonlara tabi tutulduğumuz zamanlar da oldu. Siyasetin doğasında maalesef bu var. Ben bundan kırılıp dökülmüyorum ama bu konuda siyaset daha doğru işlemelidir. Bunu sadece kendi partim için söylemiyorum. Tüm Türkiye’de demokratik kurallara saygı duyulduğu, toplumun kendisini ifade edebileceği bir siyaset mekanizması olmalıdır. İnsanlar da orada eşit yarışmalıdır. Orada etnisitesi, inancı, toplumsal kariyeri, parası ve başka etkenler olmamalıdır. Kişi doğru değerlendirilmelidir. Onun için siyaset içinde yer alan genel başkandan üyeye kadar durumu böyle değerlendirilmelidir. İş bu şekilde yürümeyince siyaset çığırından çıkıyor.
 
BAŞBAKAN DEĞİL PARTİ GENEL BAŞKANI GİBİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın İzmir’de yerel yönetimlere yönelik yaptığı eleştirilere yanıt veren Susam, Erdoğan’ın parti genel başkanı gibi değil ülkenin başbakanı gibi davranması gerektiğini söyledi. Susam, “Başbakan, İzmir’e geldiğinde kentin yerel sorunlarını değil genel konuları konuşmalıdır. Ülkenin genel konularını konuşurken İzmir’e vizyon da koymalıdır. Kentin gelişmesine, güçlenmesine katkı koyarak herkesin başbakanı olmalıdır. Siyaset yapmak yerine ihtiyaçlara cevap verecek konuşmalar yapan bir başbakanı dinlemek isterim. Başbakan, parti genel başbakanı kimliğini ön plana çıkartıp yerel konuları konuşunca biz de cevap vermek zorunda kalıyoruz. Yoksa başbakana cevabı siyasi partinin genel başkanı verir. Türkiye’de iktidar 12 yıldır bu ülkeyi yönetirken sanki yönetmemiş, idare etmemiş, sorumlu kendisi değilmiş gibi davranıyor. Bir muhalefet partisi gibi çalışarak sürekli ortamı geriyor.  Bu sadece İzmir’de değil Türkiye’de de böyle. Dış politika, işsizlik, terör, cari açıklık gibi konularında başbakan konulara açıklık getirirken hep geçmişi kötülüyor. Bu iktidar dünya’da olmayan bir sürede yönetimde kaldı. İktidar partisi ülkeyi bu hale getirmesinin hesabını vermelidir. Kendisi tek başına konuşuyor. Ülke gündeminden ders almak istemiyor. AKP bu zamana kadar kendi öncelikleri için önüne çıkan pürüzleri ortadan kaldırdı. Türkiye’nin önünde duran sorunlar çözülmedi” dedi.
 
MAĞDURİYETİ BIRAK
Ülkenin gerçekleri konuşması gerektiğini, semboller ve gerginlikler üzerinden siyaset yapılmaması gerektiğini dile getiren Susam, “İktidar bugün vizyonu ortaya koymuyor. Geçmiş dönemlerle hesaplaşıyor. Tabi ki geçmişte yanlışlar yapıldı. Bir iktidarın görevi bunları düzeltmektir. Bunu yaparken yeni yanlışların odak noktası olmamalıdır. Yeni dönemi yanlışlıklardan arındırmalıdır. Geçmiş dönemde ‘demokrasi yoktu’ diyorsanız bugün demokrasi ardına çalışma yapmalısınız. İktidar bu zamana kadar demokrasi anlamında çalışmadan kamu kurumları üzerinde daha fazla güç sağlama konusuna yoğunlaştı. Ben bu ülkede özgürlük, demokratikleşme, yargının bağımsız olmasını, ordunun siyasette olması gereken yerde durmasını istiyorum. Sendikaların, STK’ların, meslek örgütlerinin daha aktif olmasını istiyorum. İnsanlar siyaseti yaparken iş ve aş için yapmasın. Ülkeye faydalı olabilmek için yapsınlar talebini söylüyorum. Siyasetçinin ve yaşamı boyunca yapması gereken şey yaşadığı süreci iyi analiz etmelidir. Eleştiri ve özeleştirisini de yapmalıdır. İktidar bugün de mağdur edebiyatı yapıyor. Aslında mağrur durumda… Yani iktidara gelmiş bir şekilde. Her şeyi tayin eden durumundasınız. Mağduriyeti bırakacaksınız. Mağduriyeti olduğunu ifade ettiği kitlelerin sorunlarına çözüm bulmalıdır. Kimse kendisini vazgeçilmez zannetmesin. İktidarlar gelir geçer ama Türkiye yoluna devam eder.” diye konuştu.  Susam ayrıca terör, ekonomik kriz, işsizlik, yoksulluk gibi birçok sorunun çözülmediğini söyledi.
 
DESTEK İSTEDİ
TBMM’ye gitmeden önce uzun yıllar İzmir’de Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’nin başkanlığını yapan Susam, 7 yıldır birçok konuda mücadele ettiğini söyledi.  Susam, “Esnaf ve sanatkar her zaman bu ülkenin bel kemiği olmuştur. Bu kesimin ciddi sorunları var. Küreselleşme, bilgi teknoloji çağı, küresel sermayenin pazarı, pazarın tavrı sistemi çok etkiledi. Dünya böyle bir gidişat içerisinde küçük işletmeleri destekliyor.  Küçüklerin yok edilmesinin karşısında ekonomi güçlenmiyor, işsizlik yok edilmiyor. Sadece bir kısım insan çok para kazanıyor. Avrupa Birliği dahil birçok yerde kararlar alınıyor. Kobilere destek görüyor.  Kobilere kırmızı kart çıkartılmıyor, ayaklarının altına kırmızı halı konuluyor. Bunu sürekli gündeme getirdim. Konunun uzmanı oldum. Maalesef siyasi irade gerekli adımları atmadı. Bundan önceki iktidarlar da yapmadı. Mecliste gündeme gelen yasa geri çekildi. Ciddi bir lobi var. Sermaye lobisi buna engel oluyor.  Pazara kim hakimse, kim varsa o en güçlü oluyor. Satış noktasını kim ele geçirdiyse ticaretin yönünü o belirliyor. Ben bunları gündeme getirdiğimde ‘bakkalları savunuyor, o da esnaf odası başkanı’ dediler. Sanayiciler, büyük odalar benim söylemlerime dudak büktüler. Sonra onlar da gördüler. En iyi ürünü üreten kişi pazara sunmak için yoğun gayret gösterdi. Sizin pazarınız yoksa başarılı olamazsınız. Tekstil üreticisi ürünü pazarlayamazsa, marka yapamazsa malı pazar tezgahlarına düşer” dedi. Susam, mücadelesinde odalardan, STK’lardan destek beklediğini ifade ederken meclis gündemine gelecek olan Tüketici Yasası’nda da önemli mücadele vereceğini söyledi.
 
ESNAF HESAP SORMALI
Türkiye’de uygulanan ekonomik politikanın sonucunda esnaf, üretici, tarım kesiminin büyük zarar gördüğünü ifade eden Susam, kar edenin ithalatçı olduğunu söyledi. Hükümetin ‘tasarrufu arttıralım’ çağrıları yaptığını da anlatan Susam, “Artık tasarruf imkanı yok. Uygulanan politika vatandaşın tasarruf yapma imkanını kaldırdı. Ne bilinç verildi ne de ekonomi politikası uygulandı. Köylü, esnaf, memur, işçi aldığı para ile geçinemiyor. İnsanlar borçlanarak bir şey sahibi olmaya çalışıyorlar. Bu borç içinde tasarruf beklemek hayal olur. Esnaf ve sanatkar kesiminin bu uygulanan 12 yıllık politikanın hesabını sorması lazım. Bunun için iki neden var. Bu objektif durumdur. İnsanlar siyaseti her zaman değiştiremez. O zaman insanlar siyaseti değiştirecek STK’lara, çeşitli etkenlere ihtiyaç vardır. Yerel seçimlerde esnafın, sanatkarın tüm temsilcilerinin hem belediye başkanlıkları, hem de meclis üyeliklerinde tavır alabilecekleri yapı oluşturulmalıdır” ifadelerini kullandı. 
 

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
Toplam 9 yorum var, 9 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
kent35 6 Kasım 2013 Çarşamba 11:18

bu konuşmaları yapanlar öncelikle tekelde rakının özelleştirmesinden elde ettikleri tatlı karları açıklamak zorundalar.yeni rakı kaça alındı 5 ay sonra amerikalılara kaça satıldı.sanırım bunu eniyi m.a.susam biliyordur.asgari ücretin 800 lira oduğu bir ülkede 5 ayda rakının özelleştirmesinden ne kadar kar edildi.bir açıklyıverin de biz de bilelim.dürüst bir şekilde iş yapan insanlara mahkeme baskısı bahanesiyle bir daha aday yapılmazlarsa iyi olur gibi laflar etmek için insan önce kendine bakacak...

Yorumu oyla      13      7  
izmirli 5 Kasım 2013 Salı 23:58

esnaf kamil kardeş senin ekonomik krizini belediyeye ve çalışmalarına değil hükümete erdoğana vee onun izmir vekillerine soracaksın...

Yorumu oyla      16      5  
Güneş 5 Kasım 2013 Salı 18:36

2 Dönemdir başkan Kocaoğlu....İzmir'e ne kattı ,İzmirin çehresinde nasıl bir değişiklik yaptı merak içindeyim...İzmir sokakları pis ve delik deşik,çöpler zamanında toplanmıyor,bitirilmeyen metro tüm şehri mahfetti.vs.Kocaoğlu agresif,gergin kendisiyle dialog neredeyse imkansız ...Artık yeterrrrr.

Yorumu oyla      21      12  
İZMİRİM BEN 5 Kasım 2013 Salı 18:19

C.H.P ye evet, yetersiz Aziz'e ve ekibine bin kere hayır... Bunlar sadece bizim nefretimizi kazandılar...

Yorumu oyla      21      15  
çağrı 5 Kasım 2013 Salı 18:09

C.H.P. ye EVET Azize HAYIR....

Yorumu oyla      27      18  
Selim 5 Kasım 2013 Salı 13:16

İzmir Aziz de, aziz in olmıyacak..CHP nin olacak.

Yorumu oyla      29      19  
HASAN TAHSİN KARACA 5 Kasım 2013 Salı 13:06

AZİZ BEYE VE CHP YE SERT ÇIKAN İŞÇİLERİ SEVMİYORZ İSTEMİYORUZ DİYENLER HİÇ AMA HİÇ ŞÜPHE YOK AZİZ BEYİN TAŞERONDAN ALIP BELEDİYE SENDİKA SÖZLEŞME GÜVENCESİ İLE STATÜ VERDİĞİ KİŞİLERİN AZİZ BEYDEN NEKADAR NEFRET ETTİKLERİ TARTIŞILMAZ AMA YARIN SANDIKTA YİNE KOCAOĞLU DİŞYECEKLER VE SEÇİM ERTESİ HALAYLAR ÇEKİLİP KONAK MEYDANINDA ZILGITLAR ATILACAK EVET BENİMDE HİÇ AMA HİÇ ŞÜPHEM YOKKİ İZMİR AZİZ KALACAK İZMİR BÖYLE KALACAK

Yorumu oyla      26      25  
kamil 5 Kasım 2013 Salı 13:06

üç yolda esnaftım iflasın eşiğindeyim. metro çalişmaları bizi perişan etti kime hesap sorayım

Yorumu oyla      30      12  
ERKAN KAYA 5 Kasım 2013 Salı 13:03

2009 SEÇİMLERİNDE SORDULAR SUSAM DEDİK BATUR DEDİK CHP VE EKİBİ DEEJNERE OLDU YIPRANDI GÜVEN VERMİYOR AAA BU SEÇİM KAZANAMAZ ANLAMINDA DEĞİL AMACIMIZ CHP Yİ İKTİDARDA GÖRMEK AMA NE MÜMKÜN BİZ BAUR DEDİĞİMİZDE SUSAM DEDİĞİMİZDE PARTİDE TEPKİ VERDİLER HATTA BANA ÇOK SERT TEPKİ VERDİLER SANA NE GELEN AĞAM GİDEN PAŞAM DESENE DYE AMA SİYASET BAŞKA BİR ŞEY AMA BÖYLE OLMAMALI İDİ YİNE YÜKSEK ORANLARDA OY ALACAKLAR SEÇİM KAZANABİLLİRLER İZMİRDE AMA İZMİR VE SOKAKALARI BELEDİYESİ ORTADA

Yorumu oyla      17      12  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
İki bakanlık el ele veriyor: Evlilik Bakanlığı!
İki bakanlığın ortak projesiyle, yılda 20 bin evliliğin kurtarılması planlanıyor.
İnce'nin 'beygir eleştirisi' hükümeti hareketi geçirdi
CHP'li İnce ''Geceleri bile, beygir koşturuyorsunuz'' dedi. Başbakan Erdoğan ...
CHP üç ilde kadın adayla yarışacak
CHP üç ilde kadın aday gösterdi. Sivas'ta Belediye Başkanlığı için kalp ...
 
Akdoğan: Konu öğrenci evleri değil
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Denizli'de şahit olduk, kız öğrencilerle ...
Arınç'tan öğrenci evleri denetlemesine yanıt
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu sonrasında öğrenci evleri ...
AK Parti İzmir’e 14 yeni başkan: Kimler gitti/geldi?
AK Parti İzmir’de yerel seçim öncesi belediye başkan adaylığı için görevlerinden ...
 
CHP İzmir Kadın Kolları’nda ‘görevden alma’ krizi: 16 isitfa!
CHP İzmir’de Kadın Kolları Başkanı Başkanı Özgün Utku, Genel Merkez Kadın ...
AK Parti’den Meclis’te ‘kadın’ devrimi!
AK Parti Grup Başkanvekilleri, mevcut iç tüzükteki 'Bayanlar tayyör giyer' ...
Erdoğan: Kız-erkek öğrenci aynı evde, bize ters!
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, “Yurt yetersizliğinden kız-erkek öğrenciler ...
 
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
50 yıl önce nasıl katil oldu?
Ayda ÖZEREN
Ayda ÖZEREN
Metanoya!
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve bugün Türkiye (2)
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türkiye'nin İslam’la sınavı
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Kamu yararı Çeşme Projesi’nin neresinde?
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
12 Eylül ve yeni Anayasa
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Atatürk’ün Toprak Kanunu ya da feodalizmin tasfiyesi uğraşısı
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Siber ve milli!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Germir bağları
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Müzik ve mandolin
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva