HABERLER>SAĞLIK
9 Nisan 2010 Cuma - 00:00

Sınavda başarısızlık kişilik sorunu olmamalı

YGS'nin gereğinden fazla önemsediğini belirten Prof. Tülay Bozkurt, "Sınavda başarı veya başarısızlık ihtimali bir operasyonel sorun olmaktan çıkıyor, öğrencinin kişiliği ile ilgili bir problem haline geliyor" dedi.’

Sınavda başarısızlık kişilik sorunu olmamalı

YGS'nin gereğinden fazla önemsediğini belirten Prof. Tülay Bozkurt, "Sınavda başarı veya başarısızlık ihtimali bir operasyonel sorun olmaktan çıkıyor, öğrencinin kişiliği ile ilgili bir problem haline geliyor" dedi.’
 
İSTANBUL - Sınavın, kişilik kanıtlayacak bir alan olarak görülmemesi gerektiğine vurgu yapan İstanbul Kültür Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Tülay Bozkurt, Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı'na (YGS) girecek adayların ve ailelerinin sınavı gereğinden fazla önemsediğini söyledi ve "Adayın sınavda başarısız olması ya da olma ihtimali artık bir operasyonel sorun olmaktan çıkıyor, öğrencinin kişiliği ile ilgili bir problem haline geliyor" dedi.
 
Sınavların, adayların bilgi ve becerilerini kullanarak başkalarından daha iyi durumda olduklarını ispatlamaya çalıştıkları bir rekabet ortamında gerçekleştiğini dile getiren Prof. Dr. Bozkurt, bu nedenle de sınav öncesi ve sınav sürecinde belirli ölçülerde heyecan, stres ve sıkıntı yaşamanın doğal olduğunu kaydetti.
 
Prof. Dr. Bozkurt, ancak adayın sınav öncesi ve sırasında aşırı heyecan ve sıkıntı duyması halinde, beynin, sınavı mücadele edilmesi gereken bir dış tehdit kaynağı olarak algıladığını ve buna bağlı olarak stres denilen bir seri fizyolojik ve psikolojik semptomlarla kendini gösteren iç direnç mekanizmalarını harekete geçirdiğini kaydetti.
 
Sınavın, bireyin gözündeki öneminin, "Kazanamayacağım, ya da kazanmazsam mahvolurum" gibi düşüncelerle arttıkça, vücudun bu aşırı ürküten duruma uyum sağlamak için gösterdiği içsel tepkilerin de yoğun olacağını söyleyen Prof. Dr. Bozkurt, bu durumun beyinde öğrenme ve etkili problem çözme için gerekli olan protein zincirlerinin oluşumunu engellediğini ve öğrencinin başarılı olma şansını düşürdüğünü belirtti.
 
OLAĞANÜSTÜ DURUM ALGISI, PSKOLOJİYİ ETKİLER
Prof. Dr. Bozkurt, adayın, sınavı, öz kaynaklarının ötesinde, çaba göstermesine neden olan olağanüstü bir durum olarak algılamasının, sınav sonrası psikolojik durumunu da etkileyebilecek ciddi bir sorun olduğunu dile getirerek, sınavı algılama biçimleri üzerinde çevrenin ve ailenin tutumlarının çok etkili olduğunu kaydetti ve şunları söyledi:
 
"Adaylar ve aileleri, sınavı o kadar önemsiyor ki adayın sınavda başarısız olması artık bir operasyonel sorun olmaktan çıkıyor, kişilik sorunu haline geliyor. Sınavda başarılı olan aday, adeta kendisinin ve ailesinin gözünde, değerli, sevilmeyi ve önemsenmeyi hak eden biri haline geliyor. Çocuğa öğrenimi sırasında, sık sık 'Sana çok güveniyoruz, başarılı olacaksın' demek, aslında dolaylı olarak başka bir mesajı da içinde taşıyor. 'Sana çok güveniyoruz, ama nasıl olsa başarısız da olmayacaksın' ya da 'Sen mutlaka yapmalısın' gibi... Çocuk da öz değerini, bu ve benzeri mesajlarla ilişkilendirilerek kendisi için koşullu bir değer algısı oluşturuyor. Bu durumda da sınav bir var olma sorunu haline gelebiliyor."
 
Ailelerin, çocuklarını koşulsuz kabul ve sevgi ilişkisini, çok erken yaşlarda kurabilmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Bozkurt, bunun, disiplinsizlik, kuralsızlık, şımartma gibi kavramlarla ilgili olmadığını ifade etti. Prof. Dr. Bozkurt, koşulsuz sevgi ilişkisinde çocuğa başarısızlığın sonuçlarının sadece o durumla sınırlı olduğunu gösterebilmek gerektiğini, ailelere, çocuğunun sınav sonucu ne olursa olsun kendileri için değerli olduğunu hissettirmesi gerektiğini vurguladı.
 
BAŞARISIZLIK, KİŞİLİKLE İLİŞKİLENDİRİLMEMELİ
Prof. Dr. Bozkurt, stresten kaçmak için sorunsuz hayat aramanın mümkün ve gerçekçi olmadığını ifade ederek, "Adaylar, sınavdaki olası başarısızlıkları kendi kişilikleriyle ilişkilendirmekten vazgeçmeli. İnsanda stres yaratan koşullar ve problemler değil, problemlere bakış açımız ve getirdiğimiz çözüm yollarıdır" dedi.
 
Dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi Türkiye'de de bir sınav gerçeği bulunduğunu kaydeden Prof. Dr. Bozkurt, sınav stresi ile sınavları ortadan kaldırarak değil, sınavlara bakış açılarının değiştirilerek baş edilebileceğini söyledi. Adaylara sınavı, kişiliklerini kanıtlayacakları bir alan olarak görmemelerini söyleyen Prof. Dr. Bozkurt, " Adaylar, 'elimden gelinin iyisin yapacağım, sınav her şey demek değil, hayatta başka alternatifler olabilir' tarzında iç diyalog geliştirebilirler. Aday, sınavın hayatın sonu olmadığına inanmalı" şeklinde konuştu.
 
Sınav gününün adaylar tarafından da olağanüstü algılanmaması ve rutin işlerine devam etmeleri tavsiyesinde bulunan Prof. Dr. Bozkurt, son gün çalışılmaması, değişik faaliyetlerde bulunulmaması, beslenme ve uyku saatlerinin rutin zamanlardan farklı olmamasını önerdi.

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Horlama ne zaman tehlikeli?
Horlamaya 10 saniyenin üzerinde solunum durmasına yol açan uyku apnesinin ...
Tüp bebekte '3 yıl' şartı kalktı
Anne-baba adaylarına SGK'dan sevindirici haber geldi. Tüp bebek ...
Kas hasarına karşı yaban mersini
Kolestrolden şeker hastalığına kadar birçok derde deva olduğu belirtilen ...
 
’“Türkiye sigara yasağında dünyaya örnek oldu’”
Sigara İle Savaş Vakfı Onursal Başkanı Prof. Dr. Orhan Kural, Türkiye'nin, ...
5 kilonun altındaki bebeğe karaciğer nakli
Türkiye'de ilk defa karaciğer sirozu (blier atrezi) olan 5 kilogramın ...
Kansere karşı ’“fast food’’a 18 sınırı’” önerisi
Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi İç Hastalıkları ...
 
’“Meme kanseri en çok Batı'da görülüyor’”
Türkiye'de geç evlenme ve doğurma, bebeğe kısa süreli süt verme ...
YGS'ye gireceklere beslenme önerileri
11 Nisan Pazar günü yapılacak Yükseköğretime Geçiş Sınavı'na (YGS) ...
Bir tek sigarada 4 binden fazla zehir
Son dönemde domuz kanı tartışmalarıyla yeniden gündeme gelen sigarada, ...
 
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Vali Bey neden ‘yıkamam’ dedi?
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
‘Keşke idam olsaydı’ diyenler haklı mı?
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Birkaç gün önce Çin
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
'Pişman olmuş adama Nobel verdiler!'
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
‘Gönülsüz bekarlar’ için bakanlar devreye!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
İmamoğlu yalnız mı bırakılıyor?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Atatürk’ten rövanşı alacaklar da…
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (10) 'Bak Postacı Geliyor'
Serdar DEĞİRMENCİ
Serdar DEĞİRMENCİ
Sonbahar
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bu da geçer
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva