İZMİR – Yuttuğu topli iğne sonrası 3 gün hastanede yatan ve iğneden doğal yollardan kurtulan Özgürdeniz, "Ölür müyüm, diye çok korktum" derken, Çocuk Cerrahı Doç. Dr. Orkan Ergün, "Her çocuk Özgürdeniz kadar şanslı olmuyor, pekçok çocuğa cerrahi müdahale yapıyoruz" dedi.
Annesi Özlem Şaşırmaz ile anneannesi ve dedesiyle birlikte Karşıyaka'da oturan, Zübeydehanım İlköğretim Okulu 2'inci sınıf öğrencisi Özgürdeniz Karşit'in, deney yapma merakı hastanede bitti. Eşinden ayrılan anne Özlem Şaşırmaz, oğlunun pek çok yaşıtı gibi meraklı, araştırmacı olduğunu o nedenle kendisine zarar vermeyecek deneyleri yapmasına izin verdiğini belirtti. Anne Özlem Şaşırmaz yaşadıkları olayı da şöyle anlattı:
"Geçtiğimiz cumartesi günü akşam saatlerinde Özgürdeniz, elindeki iğneyle küçük balonları patlatmaya çalışıyordu. Ne olduğunu anlamadım, yanıma geldi, beş parmağını ağzına sokmuş, kusmaya çalışıyordu. 'Anne iğne yuttum' dedi. Kusmaya çalıştığı için iğneyi yuttuğuna inandım, çünkü her şeyi direk söyleyen bir çocuk. Ne yapacağımı şaşırdım. Ben panik yaşarken, 'Anne ölecek miyim' diye ağlıyordu. Doktorumuz beni Ege Üniversitesi Hastanesi'ne yönlendirdi, Acil Servise başvurduk. İğne filmde görüldü. Ciddi bir durum olduğu, iğnenin kalbine, beynine, nefes borusuna yürüyebileceği söylendi. Oğlumu gözlem altına aldılar. İğnenin öncelikle doğal yollardan çıkması beklenecekti. Pazartesi günü öğle saatlerinde dışkısında iğneyi gördük. Kan parçacıkları vardı. Özgürdeniz çok korktu, 'Anne içim mi parçalandı, iğne cigerimimi parçaladı' diye panik yaşıyordu. Tahliller yapıldı, iç kanamaya yol açıp açmadığına, bir organa zarar verip vermediğine bakıldı. Cerrahi müdahale gerektirmeden iğneden kurtulduğumuz için çok şanslıyız. Özgürdeniz çocuklara örnek olsun, onun başına gelen kimsenin başına gelmesin. Çocuklar araştırmacı ruhlu, enerji dolu ama deneylerini anne babalarıyla yapsınlar."
DOKTORDAN ÖRNEKLİ UYARI
Özgürdeniz, ölmekten korktuğunu belirtip bir daha iğnelerle oynamayacağının sözünü verirken, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim üyesi Doç. Dr. Orkan Ergün, yabancı cisim yutmalarıyla ilgili şu uyarılarda bulundu: "Özgürdeniz iğneyi spontan olarak çıkardı. Ama çıkaramayabilir, saplanabilirdi. Çünkü bunlar dönerek hareket ediyorlar, sivri ucu denk geldiği zaman, özellikle mide çıkışında ya da ince barsağın kalın bağırsağa bağlandığı yere saplanabiliyor. Belli bir süre çıkarmazsa 7- 10 gün içinde bir şekilde endoskobik girişim ya da cerrahi müdahale yapmak gerekiyor. Çünkü daha sonra bağırsağı delip karın içerisine doğru terketme olasılığı taşıyabiliyor. Her zaman bu hastamız gibi şanslı olamıyoruz. Yabancı cisim yutulmasında çok enteresan şeylerle karşılaşabiliyoruz. Yabancı cisim soluk borusuna da kaçabiliyor. Hayati riskte soluk borusuna kaçan cismin niteliği ve büyüklüğü önemli. Çok dramatik durumlarla karşılaştığımız oldu. Örneğin şeker yutan bir çocukla karşılaştık. Şeker soluk borusunu tıkıyor, bize gelene kadar şeker eriyor ve dolayısıyla bu çocuk oksijensiz kalmaktan dolayı felçli kaldı. Hastaneye yetiştirilemeyen vakalar olabiliyor. Ucu açık çengelli iğnelerin, toplu iğnelerin, fındık, fıstık, mısır gibi yemişlerin aspire edildiği durumlarda bronkoskobik girişimler yapılıyor, çıkartılıyor. Yabancı cisimler içerisinde enteresan şeyler oluyor. iğnelerin yanısıra para, anahtar, anahtarlık, taş, renkli, dekoratif cam eşyalar, su maymunu dediğimiz hacminin 300- 400 katı kadar su çekerek mide içinde şişerek ciddi sorun çıkartan maddeler var. Bir kısmı spontan çıksa da bir bölümüne madahele gerekiyor. Yabancı cisim yutmada çocuğun araştırmacı, oyun çocuğu olduğu dönem 6 aylık- 5 yaş arasında sıklık var, ama her yaş grubunda bunlar görülebiliyor. Bilhassa türban iğnesi, çengelli iğne, toplu iğneler daha büyük ergen, erişkin çağda görülebiliyor, bunlar az sayıda değil. Küçük çocuklar için bir tehlike de üstlerine takılan nazarlıklar, çeyrek altınlar. Bunlara çocuk uzanıp, merak etip ağzına atıyor. Bunları çocuğun uzanamayacağı yere diksinler. Anne, baba çocuğun bozuk paralarla oynadığını görüyor, biliyor. Sonra paraların sayısı eksilince, yutmuştur diye getiriyorlar. gerçekten yuttuğu ortaya çıkıyor. Anne babalar çocuklarını onlar için riskli olabilecek maddelerle başbaşa bırakmasınlar."(DHA)