Sultan bebeğin kalbi artık 'yerinde' atıyor

İZMİR - Sultan bebeğin babası sınıf öğretmeni Mehmet Tükenmez (32), AA muhabirine yaptığı açıklamada, hemşire eşi Fatma Tükenmez'in (23) Gaziantep'teki özel bir hastanede 27 Temmuz'da bir kız bebek dünyaya getirdiğini anlattı.

    
Doğum öncesi rutin kontrolleri sürdürdüklerini, gebelikte herhangi bir problem yaşamadıklarını söyleyen Mehmet Tükenmez, eşi ve bebeğinin doğumdan çıkışını mutlu bir anı olarak görüntülemek için asansör kapısında kamerayla beklediğini, ancak doktorların kendisini yoğun bakım ünitesine çağırarak konuşmak istediklerini belirtti. Doktorların ''Dünyada çok az görülen bir durum başınıza geldi'' dediğini kaydeden Tükenmez, şunları söyledi:  ''Bana onun özel bir bebek olduğunu söylediler. Aklıma her şey geldi. Doğduğuna sevindim mi, üzüldüm mü bilemedim. Karmaşık duygular yaşadım. Aklımdan her şey geçti. Sonra 100 binde 1, milyonda 1 yaşanan bir olayla karşılaştıklarını söylediler. Kızımın kalbi dışarıda doğmuş, iman tahtası denilen kemikler gelişmemiş ve kalpte delik varmış. Birçok hastaneyi aradım, durumu anlattım. Bana 'Yerimiz yok' dediler. Hiçbir yer bizi kabul etmedi. Sadece Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nin doktorlarına ulaşabildik. Bebek doğduğundan bu yana sürekli hastane arayışındaydık. Ama Gaziantep'ten İzmir'e nakledilmesi sorunu oldu. Çünkü bebek uzun yola dayanamazdı. Sıcak ya da klima ölümüne neden olabilirdi. Bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine AK Parti'nin web sayfasına girdim. AK Parti İletişim Merkezi'ne mail attım. Durumu anlattım.''

    

Kızının sağlık durumunu 28 Temmuz'da maille bildirdiğini, 30 Temmuz'da da ambulans uçağın Gaziantep'e geldiğini anlatan Mehmet Tükenmez, şöyle devam etti:  ''Daha önce böyle olaylar duyduğumda, 'Bir bakanın, milletvekilinin oğludur, yeğenidir, o yüzden yardım etmişlerdir' diye düşünürdüm. Ama değilmiş. Bizim gibi insanlara da yardım ediyorlar. Allah devletten razı olsun. Ambulans uçağı gönderdiler ve kızımı Dokuz Eylül Hastanesi'ne getirdiler. Buraya gelene kadar da her aşamada telefon edip bilgi verdiler. Hastanede çok iyi doktorlar ameliyat etti. İmkansız denilen bir ameliyatı başarıyla yaptılar. Biz bir mucizenin peşine düştük. Kızımı alacağım ve 'Yaşamaz, ölür, uğraşmayın' diyerek kabul etmeyen hastanelere, doktorlara götüreceğim. Bundan sonra kızıma en iyi şekilde bakacağız. Üzerine zaten titriyoruz. Herkes yolunu bekliyor. Antep yolunu bekliyor. Bir tek annesiyle ben görebildim. Bundan sonra o ne isterse o olacak. Çok mutluyum. Bu durum, herkese umut olsun istiyorum. Aileler vazgeçmesin.''

    

ANNESİNİN TEK DİLEĞİ EMZİREBİLMEK
Sultan bebeğin annesi Fatma Tükenmez de Gaziantep'te çocuk hastanesinde hemşire olarak çalıştığını, bugüne kadar çok sayıda hasta çocukla karşılaştığını söyledi. Annelik duygusunun çok farklı olduğunu ve anlatılamayacağını kaydeden Fatma Tükenmez, şöyle konuştu: ''Ben normal doğum yapma kararı almıştım ama olmadı. Sezaryen oldu. Kalbinin dışarıda doğduğunu bana anlattılar, soğukkanlılıkla karşıladım ama doktorlar çok olumsuz konuştu. Ben de 'Hemşire olabilirim ama önce anneyim, lütfen benimle bu kadar kesin konuşmayın' dedim. Doğumdan sonra kızımı kokladım ve yaşayacağına inandım, normal doğum olsa yaşaması mümkün değilmiş. Benim hasta çocukları taşıdığım kara ambulanslarının sirenleri bu defa kızım için çaldı ve onu taşıdı. Benim için çok zordu.''

    
Doğum sonrası rahatsızlandığı için bebekle İzmir'e gelemediğini, 3 gün sonra bebek için İzmir'e giden eşinin verdiği haberlerle, gönderdiği fotoğraflarla avunduğunu dile getiren Fatma Tükenmez, iyileşir iyileşmez İzmir'e bebeğine ulaşmaya çalıştığını anlattı.

    
Yolculuk sırasında İzmir'e 90 kilometre kaldığında ''Bebeğinin kokusunu hissettiğini'' dile getiren Fatma Tükenmez, ''Bebeğimin kokusunu kilometrelerce uzaktan hissettim ve 15 gün sonra ona kavuşabildim. Mucize gibiydi, hayal gibiydi. Şimdi çok heyecanlıyım ve ne hissettiğimi de çok iyi bilemiyorum. Her yerine kablolar bağlandığı için kucağıma alamıyorum ama en kısa zamanda emzirebilmek istiyorum. İnşallah bundan sonrası iyi olur. Onunla ilgili çok hayalim var'' diye konuştu.

    

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Baran Uğurlu ise kalbi dışarıda doğan bebeklere dünyada da çok nadir rastlandığını, tıp literatüründe birkaç vakadan söz edildiğini dile getirdi.

    
Gaziantep'teki doktorların kendisiyle iletişime geçtiğini ve bebeği görmeyi kabul ettiklerini kaydeden Uğurlu, Sağlık Bakanlığının ambulans uçak uygulaması sayesinde bebeğin hastaneye getirebildiğini söyledi.

    
Ailenin bebekle gelemediğini, babası İzmir'e ulaştıktan sonra ameliyata girdiklerini dile getiren Baran Uğurlu, ''Kalp dışarıdan görünüyordu, kalbin üstünü örten bir zar vardı, cilt yoktu'' dedi. Kalbin üstünü kapattıklarını, dışarısıyla ilişkisini kestiklerini, deliği de kapattıklarını ve bebeğin hızla iyileşip yoğun bakımdan çıkarıldığını anlatan Uğurlu, sözlerine şunları ekledi: ''Bu durum çok ağır anomali. Neye bağlı olarak bu durumun geliştiğini söylemek mümkün değil. Kalbin aşağı inmesini engelleyen bir problem söz konusu. Rastlanma sıklığı çok nadir. Böyle bebekleri İzmir'de pek görmüyoruz. Bütün Türkiye'de birkaç vaka görülebilir. Hiçbir cerrah, 'Ben bu ameliyattan 10 tane yaptım' diyemez. Anomalinin dereceleri de oluyor. Bu ameliyat edilebilir bir durumdu. Bazı lokalizasyonlarda başarı şansı yok. Uçak ambulansla getirilmesi çok önemli. Bu da sağlık hizmetlerinin ne boyuta geldiğini gösteriyor.'' (AA)