İZMİR - CHP İzmir Milletvekili Moroğlu, İzmir Tüneli hakkında verdiği soru önergesinde, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin İzmir ile ilgili Genel Seçimler öncesinde 35 proje açıkladığını ve bu projelerden biri olan Konak Tüneli’nin temelinin 23 Eylül 2011’de atıldığını belirterek, “Tünelin fizibilite çalışmaları, projesi yapılmadan, bölgenin heyelan riski taşıdığı ve arkeolojik sit alanı olduğu dikkate alınmadan temel atma töreni yapılmıştır. Bu projeyle ilgili olarak sivil toplum kuruluşları, mühendis ve mimarlar odası pek çok çekinceyi, kaygıyı ve sorunu ortaya koymuştur. Ancak sivil toplum örgütleri tarafından getirilen eleştiriler ve öneriler dinlenilmemiştir. Konak Tüneli güzergahı önce Konak-Mürsel Paşa Bulvarı olarak açıklanmıştır. Ardından hemen güzergah değişikliğine gidilmiştir. Bu kez Bahri Baba Parkı’ndan Yeşildere Caddesi’ne uzanacak bir projeden söz edilmektedir. İzmir’in ulaşım sorununu çözeceği iddia edilen Konak Tüneli, İzmir’in Ulaşım Ana Planı’nda da bulunmamaktadır. Tünelin geçmesinin öngörüldüğü güzergah başlangıcının 3.derece arkeolojik sit alanı ile heyelan bölgesi yakınında olması da dikkat çekmektedir” dedi.
“Güzergah, heyelan bölgesi yakınında”
CHP İzmir Milletvekili Moroğlu, Yıldırım’dan 11 soruya yanıt vermesini istedi. Konak Tüneli’nin, Konak-Mürselpaşa Bulvarı olarak açıklanan güzergahının Bahri Baba Parkı-Yeşildere olarak değiştirilmesinin nedenini soran Moroğlu, şöyle devam etti: “Yeni güzergahın zemin etüdü, plan ve projesi yapılmış mıdır? Yapıldıysa zemin etüdünün sonucu nedir? Karayolları 2.Bölge Müdürlüğü yetkililerinin Tünel kazısı çalışmaları ile jeolojik etüt çalışmalarının aynı anda yapılacağına ilişkin açıklamaları basında yer almıştır. Tünel yapımında, zemin etüdü ile kazı çalışmalarının aynı anda yapılması yöntemi yeni midir? Bu yöntem ile yapılacak çalışma sonucunda; zeminin tünel yapımına uygun olmadığı anlaşılırsa ortaya çıkacak ekonomik zararın, iş gücü ve zaman kaybının sorumlusu kim olacaktır? Tünelin geçtiği güzergah Kadifekale heyelan bölgesi yakınlarıdır. Bu durum göz önüne alınmış mıdır?”
“Deprem önlemleri fizibilitede mevcut mu?”
Olası bir toprak kayması ya da depremde oluşabilecek felaket ve bununla ilgili alınacak önlemlerin Konak Tüneli’nin fizibilite çalışmalarında mevcut olup olmadığını soran Moroğlu, sorularını şöyle sürdürdü: “İzmir tarihi ve kültürel miras açısından önemli kentlerden biridir. Konak Tüneli’nin, 3. derece arkeolojik sit alanından geçtiği bilinmektedir. Temel atma töreninde “Sit ise de yapılır. Değilse de yapılır. Her şeyin çözümü vardır.” şeklindeki açıklamalarınız basına yansımıştır. Sözünü ettiğiniz çözüm nedir. Temel atma töreninde, Konak Tüneli Projesi ile ilgili olarak, “Her şeyin hesabı kitabı, planı, projesi vardır” ifadelerini kullandınız. Konak Tüneli’nin planının, İzmir’in nazım imar planlarında ve 2009 yılında hazırlanıp, onanan Ulaşım Ana Planı’nda olmadığını neden söylemediniz?”
“Rapor ile çelişiyor”
Moroğlu sorularını şöyle tamamladı: 23.03.2011 tarihinde yayınlanan “Türkiye Ulaşım ve İletişim Stratejisi Hedef 2023 Raporu’nda” otomobil odaklı ulaşım tercihinin, fiziksel çevreyi onarılmaz biçimde bozan en önemli etkenlerden biri olduğu belirtilmiştir. Bu rapora göre karayolu ve otomobil taşımacılığı yerine toplu taşımayı özendirecek raylı sistemler tercih edilmelidir. Konak Tüneli Projesi bizzat Bakanlığınız tarafından yayınlanan raporla çelişmektedir. Bu çelişkinin nedeni nedir? Türkiye Ulaşım ve İletişim Stratejisi’ne ulaşım yatırımlarına uyulmayacaksa, bu konuda raporun hazırlanmasının nedeni nedir? Türkiye Ulaşım ve İletişim Stratejisi Hedef 2023 Raporu’nda kentlerdeki ulaşımın uzlaşma odaklı karar sürecinden söz edilmektedir. Konak Tüneli ile ilgili olarak hangi sivil toplum kuruluşu, meslek odası ya da yerel yönetim ile uzlaşma sağlanmıştır? Konak Tüneli’nin toplu taşımayı teşvik eden, İzmir’in diğer ulaşım projeleri ile uyumlu, planlama ilkelerine uygun ve kamu yararı çerçevesinde hazırlanmış bir proje olduğunu gönül rahatlığı ile söylemek mümkün müdür?”