ERKAN İYİGÜNGÖR/EGEDESONSÖZ – İzmir’in turizm sektöründeki tüm enstrümanlara sahip olduğunu söyleyen ETİK Başkanı Mehmet İşler, yapımı devam eden ve yapılması planlanan projelerle kentin turizm alanında büyük bir sıçrama yaşayacağını söyledi. Bir çok imkana sahip olan İzmir’in, İstanbul gibi kongre turizmi ve şehir otelciliğiyle, Antalya gibi kitle turizmi özelliğini bir arada barındırabileceğini kaydeden İşler, “İzmir önümüzdeki 10 yıl içinde Türkiye’nin en büyük turizm aktörü olacak. Bunu çok ciddi bir şekilde iddia ediyorum” dedi.
Türkiye’deki ilk tatil köyü otelciliğinin İzmir’de olduğunu fakat bu avantajını iyi kullanamadığını söyleyen İşler, “Bizim ilk hedefimiz İzmir’in nüfusu kadar turist çekmektir. Antalya’da turizm ve halk birbirinden koptu, İstanbul da ise kente gelenler, oranın yaşam tarzıyla adeta bütünleşiyor. İzmir’de de böyle bir şans var. Buraya gelen turistler, tarih, kültür, doğal güzelliklerini yaşıyorlar, yemek kültürünü tadıyor. İzmir bu açıdan çok önemli. İzmir’de hem Antalya’nın hem İstanbul’un özelliklerini birlikte barındırıyor. Burada hem resort turizmi var hem iş turizmini ağırlayan şehir otelciliği var” dedi.
GASTRONOMİ ÇOK ÖNEMLİ
İzmir ve çevresinin yemek kültürü anlamında oldukça geliştiğini ve geleceğin bu alanda olduğunu ifade eden İşler, İzmir’in en önemli pazarlanabilir ürünü gastronomidir. Baktığınızda Ege’nin otları, zeytinyağları, deniz ürünleri turizmde sağlıklı beslenme önemli olduğu için İzmir bu noktada öne çıkan özelliklere sahip. Türkiye’nin turizm çeşitliğinde önemli bir yer alacak bir enstrümandır. Bu anlamda İzmir oldukça dikkat çekiyor” diye konuştu.
ÖNÜMÜZDEKİ 10 YIL İZMİR’İN YILI OLACAK
Çandarlı’daki liman, EXPO, İstanbul-İzmir otoyolu, İZKA’nın yaptığı projelerle şehrin markalaşması ile birlikte gözlerin İzmir’e çevrildiğinin altını çizen İşler, kültür, inanç, kruvaziyer, gastronomi , sağlık ve termal turizmini kapsayan kentin 10 yıl içinde adeta patlama yaşayacağını ifade etti. İşler, “Türkiye’nin hiçbir bölgesine böyle bir potansiyel yok. İzmir patlamaya hazır. Turizmi 5+5, 10 yılda müthiş bir patlama olacak. Bunu kimse engelleyemeyecek. Avrupa’nın sağlık, termal ve gastronomi turizmine çok önem verdiğini düşünürsek, Avrupa’nın hedefi Ege olacaktır. İzmir uyuyan prenses olmaktan uyanacak ve hak ettiği yere gelecek. EXPO bu süreci hızlandıracaktır. EXPO olmasa da aday olduğumuz için elde edilen getiriler, tanıtım figürleri, İzmir’i ön plana çıkarmamız da katkıda bulunacaktır.
10 YIL İÇİNDE NELER OLACAK?
ETİK Başkanı İşler, önümüzdeki 10 yıl içinde yaşanacak gelişmeleri de şöyle sıraladı: “Çandarlı’nın liman ihalesi bitiyor. Onun bir bacağı olarak Alsancak’taki liman homeport olacak. Bunlar paralel etkili projeler. İstanbul-İzmir yolu 2 yıla kadar bitecek. Tüm iç pazarda herkesin beklentisi İzmir’in turizm yerlerinin bakirliği cazip geliyor. İç pazar bu otoyolla buraya akacak. TAV’ın Adnan Menderes Havalimanı’nın iç hatlar ve dış hatlarını yapması da çok önemli. Kruvaziyer turizmi daha da büyüyecek. EXPO’yu almamız müthiş bir sıçrama olacak. İzmir’in bakir yerlerinde doğru planlamayla Binali Yıldırım ve Ertuğrul Günay’ın buradan olması onların da altyapı çalışmalarına devam etmesi, hedeflerinin bu bölgenin kalkınması üzerine olması, turizmde geri kalmışlığa çare olarak İzmir’in potansiyelini göstermeleri hepsi birleşince ilk 5 yılda İzmir, nüfusu kadar turisti geçecektir. İlk patlama bu 5 yılda olacak. İki kademeli planın ikinci kısmında ise yapılanların üstüne bir şeyler koyulacak. Kuzey Ege’de airport havalimanı düşünülmesi, kuş cennetinin doğal proje olarak planlanması ve tüm bu bütün saydıklarım çerçevesinde, 2023’teki 50 milyon turist, 50 milyar lira için İzmir çok önemli rol oynayacak.
İZMİR VE ÇEVRESİ NASIL PLANLANDI?
İşler planlanan turizm bölgelerinin ayrıntılarını şöyle anlattı: “Didim’de Gümüldür’e kadar olan bu bant kitle turizmi yapacak. Seferihisar’dan sonraki alan yani Çeşme yarımadası ve Foça alanı ise özellikle butik otelcilik 150 odayı geçmeyen tesisler olacak. Dikili, Salihli, Uşak, Afyon, Seferihisar, Balçova, İnciraltı’nda termal oteller yer alacak Kıyı şeridinin planlanmasının arkasındaki bölümler ekoturizm denilen şarap, zeytin ve zeytinyağı imalatının olduğu, organik ürünleri tüketebileceği Floransa tarzı özel konseptli turizm olarak işlenecek. Sadece kıyı değil kıyının arkasındaki yerler de planlanacak. Birbirini tamamlayan turizm çeşitliliği yapılacak. Tek ürünle değil çok ürünle turizm sahnesinde yer alacağız”
KİŞİYE ÖZEL TURİZM
19’uncu yüzyılın sanayi, 20’inci yüzyılın teknoloji, 21 yüzyılın çevre ve insan odaklı bir zihniyetle şekillendiğini ifade eden İşler, artık 2 bin 3 bin kişilik otelli turizm mantığının, düşük rakamlarla sürümden kazanma mantığının önümüzdeki 10 yılda kendini yok edeceğini belirtti. Önümüzdeki 10 yılda butik tarzda insana duyarlı tesislerin olması, doğayla iç içe duyarlı, enerjiyi az kullanan, ağaç boyundaki tesisler yapılacağını, fabrikasyon bir sistem olmayacağını dile getiren İşler, kişiye özel hizmet yapıldığı tesislerin İzmir’e kazandırılacağını, belki de İzmir’in turizm anlamında geri kalmasının avantaja dönüşeceğini dile getirdi. İşler, “İzmir işte bu yeni sistemin peşinde. Daha çok para bırakacak bir sistem bu. Kitlesel turizmi bırakın Antalya yapsın. Biz butik otellerle ekonomik geliri yüksek insanları buraya çekelim. İzmir bunu yapacak. 10 yıl içindeki konsept böyle olacak. Tabii ki kitlesel turizm da olacak ama ağırlık butik işletmelere kaymalı” ifadesini kullandı.
BELEDİYE SAHİP ÇIKMALI
İzmir’in 45 bin yatağı ile Türkiye turizminde yüzde 4 pay aldığını söyleyen İşler, İzmir Belediyesi’ne de yüklendi. EMITT gibi önemli bir turizm fuarını kaçırdık diyen İşler, “İzmir EXPO’ya aday. Bu fuar ayağımıza geldi. 150 belde 4500 katılımcılı 69 şehir, 60 ülkenin katıldığı fuarda tanıtıma gitmedik. Bu bence kanaat önderlerinin ayıbıdır. İZKA milyonlarca lira vererek yaptığı araştırmalarda İzmir’in tanınmadığını belgeledi. İki bakanlı bir kenye bu yakışmadı. Antalya’nın ihtiyacı olmamasına rağmen tüm fuarlarda var. Valimiz bizi duydu önümüzdeki 2 yıl içinde tüm yurtiçi ve yurtdışı fuarlarında Türkiye standı yanında ayrı bir stantla tanıtılacağı müjdesini verdi. Ama valilikten daha çok şehirlerin tanıtımı belediyelere aittir. Biz Başkan Kocaoğlu’nu ikna edemiyoruz. İZKA’ya para verdik gidin orayla konuşun diyor. Belediyelerin görevi sadece para vermek değil. Bu şehrin seçilmişleri olarak, tanıtımını da yapmaları gerekir. Tüm fuarlarda belediye başkanları oluyor. Bizim başkanımızın da olması, özel çaba sarf etmesi gerekir” dedi.