Dünyada eşine az rastlanır bir hastalığa yakalanan lise öğrencisi Kübra'nın hayatı 5 yıldır karanlık...’
İZMİR - İzmir'de lise öğrencisi Kübra Koçer, dünyada eşine az rastlanır bir damar hastalığı nedeniyle 5 yıldır kolunu oynatamıyor, yazı yazamıyor ve yardımsız yaşamsal ihtiyaçlarını karşılayamıyor. İzmir ve İstanbul'daki hastanelerde tedavisi yapılamayan Kübra, önce yazı yazabilmeyi, ileride de öğretmen olmayı istiyor.
Kübra Koçer, 5 yıl önce karın ağrısı ve yüksek ateş şikayetleriyle hastaneye başvurduğunu, gaz sıkışması, psikolojik hastalıklar gibi bir çok rahatsızlığın tarandığını, ancak hastalığının tedavi edilemediğini söyledi.
Önce sağ kolunun sonra sol kolunun şiştiğini, kasıldığını ve hareket edemez hale geldiğini anlatan Kübra Koçer, bugüne kadar Behçet Uz, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ege Üniversitesi Hastanesi, Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile İstanbul'daki Çapa ve Amerikan hastanelerine gittiklerini, yine de hastalığına çare bulunamadığını söyledi.
Kendisine verilen ilaçların faydasını görmediğini, fizik tedaviyle kolundaki kasılmaların geçtiğini, yine de kolunu oynatamadığını, yazı yazamadığını ve yardım olmadan yaşamsal ihtiyaçlarını karşılayamadığını söyleyen Koçer, şunları anlattı:
''Doktorlar son olarak bana damar yapısında doğuştan bir rahatsızlık olduğunu, atardamarın bir çıkışı olması gerekirken iki çıkışının bulunduğunu ve ters döndüğünü söylediler. Vücut damar üretmiş ve kollara salmış, bu damarlar dirseğe geliyor. Kıldan bile ince kılcal damarlar var. Kılcal damarlar çok küçük olduğu için kan pompalamıyor. Ameliyat yapabileceklerini ancak oradaki bir kalın damar varsa, onu da kaybetmek istemediklerini söylediler. Kollarımı kaybedebileceğimi söylediler. Damar tıkanıklığı olan çok hasta varmış ama damar yapısı benim gibi olan hastaya bugüne kadar benim konuştuğum doktorlar pek rastlamamış.''
Yazı yazamadığını, ders sırasında sık sık fenalaştığını, bu nedenle okula da gidemediğini ifade eden Kübra Koçer, önce hastalığına çare bulunmasını sonra da okula gitmeyi ve öğretmen olmayı istediğini söyledi.
MADDİ SIKINTI DA YAŞIYORLAR
Kübra'nın annesi Necla Koçer (35) ise kızını bir gün arkadaşıyla oynarken ya da koşarken görmediğini, her gece büyük ağrılar çeken, ağrılar nedeniyle uyuyamayan kızının bir an önce iyileşmesini dilediğini ifade etti.
Maddi sıkıntı yaşadıklarını, teşhis ve tedavi için sürekli hastaneye yatmak zorunda kaldıklarını, işçi olarak çalışan eşinin de kızının rahatsızlığı nedeniyle sık sık işten ayrıldığını ifade eden Necla Koçer, şöyle devam etti:
'Kübra'dan küçük bir oğlum var ama ikisinin de ihtiyaçlarını karşılayamaz durumdayız. Bazen hastaneye gelmek için yol parasını bile bulamıyoruz. Komşularımızdan aldığımız parayla İstanbul'daki doktorlara gittik. Hastalık tam olarak bilinmediği için tedavisi de yapılamıyor. Maddi sorunlar geçici biliyorum, para önemli değil. Ama kızımın bir an önce iyileşmesini istiyorum. Allah rızası için biri kızımın acısını dindirsin istiyorum. Belki bir doktor çıkıp 'Ben iyileştiririm bu kızı' diyebilir. Gerekirse yurt dışına göndersinler ama kızımın artık kollarını kaldırabilmesini istiyorum. Bir gün yataktan kalkıp 'Anne ben bugün iyiyim' diyebilmesini istiyorum.''
DOKTORLAR İLAÇ TEDAVİSİNDEN YANA
Amerikan Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Bölümü doktorlarından Prof. Dr. Halil Türkoğlu da AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kübra Koçer'in rahatsızlığının çok ender görüldüğünü, büyük ana damarlarda tıkanıklık olduğunu, damarın geri kalan kısmının ise çok ince olduğunu ifade etti.
Cerrahi müdahalenin riskli olduğunu, medikal tedaviyi tercih ettiklerini kaydeden Türkoğlu, ''Aile huzursuz, çocuğun şikayetleri de artıyor. Bu ilerleyen bir hastalık. Tamamen hareketsiz kalır diyemeyiz ama hastalık ilerleyebilir. Şimdilik ilaç tedavisiyle sorunu çözmeye çalışıyoruz. İlaçlarını düzenli almasını istiyoruz. Sıkıntılı bir tablo tabi. Ben böyle birkaç hasta görmüştüm ama çok nadir. İlerleyen dönemde cerrahi müdahale konusunda karar vereceğiz'' diye konuştu. (Anadolu Ajansı)