Diren ÇELİK / EGEDESONSÖZ - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından, dijital dönüşümünü gerçekleştirmek ve işini dijitale taşımak isteyen KOBİ'lerin ihtiyaç duyduğu ürün ve hizmetlerin tek bir noktadan ulaşılabilir olmasını sağlamak, bu konuda rehberlik ve eğitim hizmetleri sunmak amacıyla kurulan 'Akıllı Kobi Dijital Dönüşüm Konferansları' serisinin üçüncüsü İzmir Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası ve İzmir Ticaret Borsası ev sahipliğinde gerçekleştirildi.
Etkinlik, Turkcell'in ana sponsorluğunda, İkas, Param ve Digital Exchange'in platin, Logo Yazılım, BİS Çözüm ve Eclit'in altın sponsorluğunda düzenlendi. Konferansta, KOBİ'lerin dijital dönüşüm süreçlerini ele alarak dijital iş servisleri, e-ticaret, yenilikçi ödeme sistemleri, açık bankacılık, dijital pazarlama, bulut tabanlı ERP dönüşümü, İK süreçlerinde dijitalleşme, yönetilen hizmetler gibi birçok konuda oturumları içeren konuları konuşuldu.
Programın öğleden sonraki oturumunda 'Tarım Dijitalleşme' semineri gerçekleştirildi. oturumda Köy-Koop İzmir Birlik Başkanı Neptün Soyer, konuşma yaptı.
'İZMİR'İN GENLERİNE BAĞLIYORUM'
Türkiye'de kooperatifçiliği 1800'lü yıllara dayandığını ifade eden Soyer, 'Cumhuriyet tarihinde Atatürk'ün çok iyi attığı temelleri sürdürüyoruz. 1800'lerde sürülen bir Osmanlı Padişahı Mithat Bey ile başlayan süreç var. İzmir'in kooperatifleşmesindeki başarısını genlerine bağlıyorum. Daha sonra 1920'de Mustafa Kemal Atatürk, kooperatif şirketler kitapçığı hazırlatıyor. Bu kitapçığın orjinaline ulaştık. Osmanlıca yazılmış bir kitap önümüzdeki haftalarda Türkçe- Osmanlıca Cumhuriyetin yüzüncü yılına özel Köy- Koop birliği olarak bastıracağız' dedi.
DİĞER İLLERE GÖRE DAHA DOĞRU DEVAM EDİYOR
Kooperatifleşmenin İzmir'de diğer illere göre sürdürülebilir olduğunu belirten Soyer, ' İzmir'deki kooperatifleşme çok öncesinde başlamış ve genlerine geçmiş. Çünkü arazilerimiz çok büyük değil. Bu yüzden el ele vermek ve birleşmek zorundayız. Kolay bir ticaret değil aslında son dönemlerde kooperatif kurmak Ticaret Bakanlığının kolaylaştırdığı bir şey oldu ancak sürdürmek o kadar kolay olmuyor. Köylerde sürdürebilmek neden kolay? Köyde yaşadığınızı düşünün Ödemiş, Foça, Bayındır, Seferihisar'dan giderken, sağlı sollu köyleri düşünün her hane zeytini, üzümü, sebzeyi tek başına yapması pazarlaması o kadar kolay olmaz. Bütün köylü, bir araya gelip kooperatif çatısı altında, zeytini sıkmak için bakanlığın ya da başka kredileri kullanarak kurarsa o zaman kooperatif; sürdürülebilir, verimli ve herkesin malı oluyor. Aslında memleketin sigortası olan köyleri kurmuş oluyorsunuz. Köylünün köyünde kalmasını sağlamış oluyorsunuz. Gerçek çiftçilik ortaya çıkıyor. Son zamanlarda emekliye 5 bin TL konusu konuşuluyor ya çiftçilik emekli olunacak bir iş değil. Kooperatifleşme İzmir'de köylerin hala varlığını sürdürdüğü için İzmir'de diğer illere nazaran en doğru şekilde devam ediyor. Kolay bir iş değil' şeklinde konuştu.
KADİM BİLGİLERİ KENARA KOYMAMALIYIZ
Soyer sözlerini şöyle sürdürdü:
Dijitalleşmede kendimizi ne kadar koruyacağımız ile ilgili aklıma Göbeklitepe örneği geldi. Özellikle tarımda kadim bilgileri asla kenara koymamamız gerekiyor. Göbeklitepede 12 bin yıl boyunca buğdaya da toprağa sahip çıkan bir toplum var. Dijitalleşme faslında kadim bilgilerden uzaklaşmamız, aklımızı başımıza almamız gerekiyor.
TARTIŞILACAK BİR ŞEY DEĞİL
Soyer, tarımda küçük aile işletmelerinin önemini vurgulayarak, 'İzmir Köy Koop Birliği olarak, bakanlığın verdiği yetkilerle kooperatifler köylerde örgütleniyor. Biz de proje yazmasını, eğitimlerini sağlamaya çalışıyoruz. Ticaretimiz Kemeraltı'nda bir dükkan gibi değil. Köyde bir hayat sürüyoruz. Üreticilerimiz açısından bakınca verimliliği sağlayacak bir dijitalleşmenin içerisindeyiz. 2012 yılında Seferihisar'da küçük bir kooperatifiimiz vardı, mevzuatı değiştirdik. Seferipazar. com diye küçük bir e- ticaret sayfası kurduk. 2013'te de bakanlığın bilişim ödüllerinde birincilik ödülünü almıştık. Pandemide, kurduğumuz e- ticareti büyük faydasını gördük herkes dükkanını kapatırken biz daha çok açtık. Dijitalleşme konusu pazarımız açısından çok önemli ancak bu bir ülkenin siyasi erkin vizyonu, bakış açısı ve tercihi ile ilgilidir. Dijitalleşmeye ne yönde karar verirseniz öyle gider. Dünyadaki gıda üretiminin yüzde doksanını küçük aile işletmeleri yapıyor. Tartışılacak değil. Pamuklara sarılması gereken bir şey' ifadelerine yer verdi.