Kocaoğlu: “En büyük yatırımı çevreye yaptık”

İZMİR - Çağımızın en önemli kavramlarından olan “sürdürülebilirlik” konusu İzmir’de ele alındı. Sürdürülebilirlik Akademisi ve İzmir Sanayici İşadamları Derneği (İZSİAD) işbirliğinde gerçekleşen “Sürdürülebilirlik Gelecek Konferansı”nda ekonomik, çevresel ve toplumsal sürdürülebilirlik konuları ele alındı.

Kaya İzmir Thermal Otel Convention Center Otel’de gerçekleşen konferansta konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, yatırım ve projelerini gerçekleştirirken gelecek kuşakları düşünerek hareket etmek zorunda olduklarını söyledi. Büyükşehir Belediyesi olarak en büyük yatırımı çevre konusunda yaptıklarını hatırlatan Başkan Kocaoğlu, özellikle atık su arıtmaları, temiz içme suyu şebekeleri, organik tarım konularında ciddi projelere imza attıklarını söyledi. Başkan Kocaoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

“İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığını yaptığım sürece kendimi, bu kenti yerelde kalkındırmaktan sorumlu ve görevli kişi olarak görüyorum. Yerelde kalkınmayı gerçekleştirirken, ‘bugün devraldığımız, bugün kullandığımız, bugün tükettiğimiz ve bugün kirlettiğimiz tüm doğal kaynakları gelecek kuşaklara daha iyi şekilde bırakabilir miyiz’ sorusunu soruyoruz. Söylemde değil, eylemde başarılı olmak istiyoruz. Arıtması bulunmayan köylerde bile klorlama sistemiyle su arıtması gerçekleştiriyoruz, paket arıtmalar yapıyoruz; raylı ulaşıma yatırım gerçekleştirirken egzoz gazı salınımını azatlamayı hedefliyoruz. Toprağı, havayı, suyu korumak için projeler üretiyoruz. Yerel yönetimler olarak bir taraftan son teknolojik gelişmeleri izlerken bir taraftan da konuya her açıdan, her cepheden bakarak en doğru kararı vermekle görevliyiz. Göreve geldiğimizden bu yana en çok yatırımı çevre konusunda yaparak kararlılığımızı gösterdik”.

 

Çoğu zaman kurumlar arasında yetki karmaşası yaşandığına dikkat çeken İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Eğer bir işi yapmak istemiyorsanız çok kişiyi ya da kurumu sorumlu tutarsınız. Ama bir işi yapmak isterseniz, sadece bir kurumu sorumlu tutarsınız” dedi. Kurumların görev tanımlarının net bir şekilde belirlenmesi gerektiğinin altını çizen Başkan Kocaoğlu, “Yetki ve sorumluluklarının gayet açık, anlaşılacak şekilde yazılması, net kuralların belirlenerek görevin bir kuruma verilmesi ve hesabının da o kuruma sorulması gerekir. Çevre yatırım ve kontrolünün alfabesi de buradan başlamalıdır” diye konuştu.

 

Sürdürülebilirlik Akademisi Başkan Yardımcısı Semra Sevinç, kaynakların kontrolsüzce kullanıldığını vurgulayarak bunu çarpıcı rakamlarla ortaya döktü. Sevinç, dünya üzerindeki kaynakların, gelecek kuşakların hakkından da alınarak kullanıldığını söyleyerek, “Bugün dünyanın, bir sonraki yıla ait kaynaklarının yüzde 30’unu kullanıyoruz. 2020’li yıllara geldiğimizde bir yıl içinde kullandığımız kaynak miktarı, bir sonraki yılın 2 katı, 2050’li yıllarda ise 3 katı olacak. Çok ciddi şekilde değişime yol açıyoruz” dedi.

Günümüz iş dünyasının kaçınılmaz gerçekleri olduğunu vurgulayan Sevinç, “İklim değişikliği, kaynak kıtlığı, su ve su kalitesi, yenilenebilirlik, yoksulluk ve ekonomik gelişme” konularının mutlaka ele alınması ve bu hususlar çerçevesinde projelerin hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etti. Sevin, kurumlara çağrıda bulunarak, “Para kazanırken hem çevreyi hem de içinde olduğumuz toplu düşünmek zorundayız” dedi.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye Kalkınma Direktörü Dr. Katalin Zaim de sunumunda “düşük karbon ekonomisinde riskler ve fırsatlar” ile “Rio+20 Yeşil ekonomiye doğru” konularında bilgi paylaşımında bulundu.