İzmir’de MHP oyları CHP güvencesinde

Egedesonsoz - İzmir’deki medya temsilcileri ve köşe yazarlarıyla bir araya gelen CHP heyeti adına bu önemli açıklamayı İzmir İl Başkanı Tacettin Bayır yaptı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun yanı sıra Genel Başkan Yardımcısı Alaattin Yüksel, İzmir İl Başkanı Tacettin Bayır, Milletvekili Adayları Mehmet Ali Susam, Rahmi Akşın Türeli, Rıza Türmen, Kazım Umdular’ın katıldığı toplantıda CHP heyeti, İzmir projelerini ve seçime hazırlık sürecini anlattı.

 
Makine Mühendisleri Odası’nın Bayraklı’daki Tepekule İş Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantıya İzmir medyasında temsilci, genel yayın yönetmenleri ve köşe yazarları katıldı. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu AK Parti Adayı Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’a yüklenip hükümetin İzmir’e yönelik bakışını yorumlarken Genel Başkan Yardımcısı Yüksel, çılgın projelerle öne çıkmaya çalışan iktidara karşı kendi projelerini anlattı. Milletvekili Susam ve Vekil Adayı Türeli’nin de soruları yanıtladığı toplantıda en ilginç açıklama CHP İzmir İl Başkanı Tacettin Bayır’dan geldi.

 

Sandık güvenliği konusunda yapılan çalışmalara ilişkin soruyu yanıtlayan Bayır, “İlk kez bu seçimde sandıklara yönelik güvenliği arttırdık. Sandık başkanlarımızı iki kez eğitimden geçirdik. Sandık müşahitlerine ne yapmaları gerektiğini anlattık. Sandık başkanları sonuç tutanaklarını alıp, tutanakların ilçe seçim kuruluna aynen yansıdığını görene kadar alandan ayrılmayacak. Bu kez İzmir’de sandıklarda oyun yapılmasına izin vermeyeceğiz” dedi.

Sandıklara yönelik alınan önlemlerin sadece sandık görevlileriyle sınırlı olmadığını anlatan Bayır, “Olası hata ya da oyunlara/hilelere karşı anında itiraz etmek için mutad dilekçeler hazırladık. Sandık numarasını yazıp anında itiraz etmek için hazırız. Buna ilişkin hukukçu arkadaşlarımızı ve parti temsilcilerimizi görevlendirdik” dedi.

 

İktidar Partisi’nin sandıkta kazanma oyununu bozmak için özel hazırlık yaptıklarını dile getiren Bayır, “Hatta her sandık için görevli bulamayan MHP bizden yardım istedi. Seve seve vereceğimizi ilettik. Sadece kendi oyumuzu değil muhalefetin oyunu da koruyacağız. MHP’nin oylarını da kontrol edip onların itiraz etmesi gereken bir sandık olursa haberdar edip itiraz etmelerini sağlayacağız. Bu sayede iktidar partisi sandıkta kazanamayacak” diye konuştu.

 

Genel merkezde oluşturulan İntranet Sistemi ile sonuçları YSK’dan önce elde etmek için özel bir yazılım geliştirildiğini, her ilçe merkezinden sandık sonuçlarının genel merkezin internet sistemine yükleneceğini anlatan Bayır, bugün ilk provası yapılacak olan sistemin YSK’dan önce sonuçları Türkiye’ye duyuracağını söyledi. ‘Doğru sonuç için sadece kendi oyumuzu değil muhalefetin oyunu da girmek zorundayız’ diyen Bayır, ‘Bu nedenle muhalefet partilerine de sandık bazında destek olmaya, onların oy kaybını da engellemek için destek vermeye hazırız. MHP’den gelen talebi olumlu karşıladık. İktidar partisi dışında herkese destek olmaya da hazırız” dedi.

 

Sandık güvenliği konusunda son sözü Genel Başkan Yardımcısı Alaattin Yüksel söyledi. Yüksel, İl başkanlığının her türlü önlemi aldığını hatta muhalefet partilerine destek olmaya varıncaya kadar olayı getirdiğini dile getiren Yüksel, “Yine de elektrik kesilir, oyun yapılmaya çalışılırsa B planımız da hazır. Olası hileye karşı sandık görevlilerimiz sandıkların üzerine oturacaklar. Başka ne yapabiliriz ki?” diye konuştu.

 

Gecenin itirafı ise İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’ndan geldi. Kocaoğlu, hükümetin İzmir projelerini ve kente olan bakışını değerlendirirken bazı örnekler üzerinden yaşadıklarını anlattı.

TOKİ ile birlikte yaptıkları Kadifekale Kentsel Dönüşüm Projesi’nde yaşadıklarını anlatan Kocaoğlu, “TOKİ ile iş yaptık çırak çıktık. Sözde Uzundere’deki konutları ücretsiz yapacaklardı. Sonra işler değişti. 75 milyon lira ödeyeceksiniz dediler. Biz ne başladığımız işi bitirmek için namus belasına 75 milyon liranın altına imza attık, ödüyoruz. Uzundere konutları ile Kadifakele arasındaki ilişkide merkezi hükümetin bir kuruşu yok. 99.5 milyon lira kamulaştırma için 75 milyon lira konutlar için verdik” dedi. Göreve geldiği andan itibaren Ankara bürokrasisinin kendilerine her türlü zorluğu çıkardığını söyleyen Kocaoğlu, “Her Ankara’ya gittiğimde Milli Emlak’a mutlaka uğrarım. Bürokratlarım da uğrar. Koskoca Aliağa-Menderes Projesi’nde (Onu da TCDD ile birlikte yapıyoruz) demiryollarının yapması gereken Ulukent üst geçiti yapmak için hazineye ait bir arazinin tahsisi gerekiyordu. Koskoca proje bitti, araziyi tahsis etmediler. Öldüm Allah alamadım. En sonunda bakan Yıldırım’a söyledik. Arazinin yarısını tahsis ettiler. Biz de işe yeni başlayabildik. Yine Tuzla’da 14 bin metrekare alanda idari binaların olduğu bölge var. Hiçbir yatırım planı yok. Verin bize gençlik merkezi yapalım’ dedik. Vermediler, öyle atıl duruyor. Buca Kasaplar Meydanı’nı yaparken benzer olaylar yaşadık. Tanşaş’a ait mezbaha yerini 5-6 milyon liraya alalım, işi bitirelim’ dedik. Tam 27 milyon lira istediler. Örnekleri arttırmak mümkün… Ankara bürokrasisi ve hükümet İzmir’e işte böyle bakıyor” dedi.

 

Seçim süreci boyunca polemik yaşadığı AK Parti Adayı Ertuğrul Günay’a da dokunduran Kocaoğlu, “Ertuğrul Bey maalesef ve maalesef İzmir’de 2002-2004-2007-2009 seçim süreçlerinde yaşanan ahengi bozdu. Seçimden sonra bazı şeyleri söylemek benim için daha doğru geliyor. Bugün de İnciraltı Bahçelerarası’nda toplantı yapmış. İnciraltı’nın planlanmasını Balçova ve Büyükşehir engelliyor’ demiş. Ben bu kadarı söyleyeyim gerisin siz anlayın” diye konuştu.

 

Başta iktidar partisinin çılgın projeleri olmak üzere pek çok soruya yanıt veren CHP heyeti adına konuşan Genel Başkan Yardımcısı Alaattin Yüksel, seçimlere çok iyi hazırlandıklarını belirterek, “İzmir ile ilgili turizm, kültür, enerji, ulaşım ve kentsel dönüş projelerini açıkladık. 5 Haziran’da Pazar günü dünya çevre gününde çevre politikalarımızı ve büyük körfez projemizi açıklayacağız. Daha sonra istihdam, tarım, sanayi projelerimizi açıklayacağız. Böylece tamamlamış olacağız” diye konuştu.

 

Projelerinin insan odaklı olduğunu, İzmir’e doğrudan katkı ve istihdam sağlayacak projeler olduğunu belirten Yüksel, Başbakan tarafından açıklanan İzmir projelerinin ise CHP’li belediyelerden alınmış kes kopyala yapıştır projeler olduğunu savunarak, “Çılgın proje dediler, şu gün açıklayacağız, bugün açıklayacağız diye beklettiler. Ulaştırma Bakanı Binalı Yıldırım; “Bana mail atın” deyip çılgın proje aradı. Başbakan’ın açıkladığı projeler İzmir’de daha önce konuşulmuş projeler. Tünel de yeni bir proje değil. Bayındır ve Ulaştırma Bakanlığı, Aziz Başkanla Kordon’a altı şeritli otoban yapalım dediğinde Aziz Başkan, “İzmirli istemiyor ben de istemiyorum” demişti. Aziz Başkan, “İlla bir şey yapmak istiyorsanız yerin altına girmek riskli. Bostanlı-Üçkuyalar’a tüp geçit yapalım” demişti. Bu bir süre tartışıldı. Biz hiçbir şeyi planlanmadan ayaküstü bunu da yaparız demiyoruz. Ama AK Partili bakanların anlayışı bu. Tüp geçit yapılacaksa gerekli araştırmaların yapılması lazım. Efes Antik Kent projesi ise planlarda yok. Bunlar planlarda olmadan yaparız diye bir anlaşımız ortaya koyuyorlar. Bu projeler için seçim öncesi ‘yapacağız’ denir ama yapılmaz” diye konuştu.

 

AK Parti’nin EXPO 2015’e yetiştireceğiz dediği projeleri şimdi Hedef 2023 diyerek 2023’e taşındığını ifade eden Yüksel şöyle konuştu: “Bize oy verirseniz yapacağız, oy vermezseniz yapmayız. Oy verirseniz gerçekten yapılır mı bilmiyorum. AK Partili Bakanlar piyasayı artırıyorlar. 10 yılda 25 milyar. İzmir’le ilgili görme engeli var. Açıklanan projelerin tamamı yap-işlet-devret esasına göre yapılıyor. Demek ki merkezi bütçeden para gelmeyecek. 10 yılda neden 25 milyar TL verilecek. Burada yerel yönetimlere, İzmirliye rağmen bir şeyleri yapacaksınız. Eğer genel iktidarda da CHP’yi iktidar yaparsanız bu uyum sağlanmış olacak. İzmir bizim dönemimizde fazlasını alacak. Genel ile yerel iktidar buluşursa İzmir’in ayağındaki prangalar kalkar ve biz de İzmir’i uçururuz.”

 

Başbakan Erdoğan’a yönelik eleştirilerde de bulunan Yüksel, “Başbakan’ın son haftalarda yaptığı açıklamalar insanı dehşete düşürüyor. İnan Kıraç’la ilgili açıklamalar yapıyor. Bu arkadaş gelecekte risk altında olduğunu bilmelidir. Başbakan açık tehditte bulunuyor. Başbakan’ın Diyarbakır mitinginde söylediği, “Bekleyin yarın BDP’nin kaseti çıkacak. SDP’nin MHP’yi desteklediğini göreceksiniz” diyor. O zaman Türkiye’de kaset yönetmeni Başbakan’dır. Hem yönetmeni de senaristi kendisi” dedi.

 

Toplantıya katılan basın temsilcilerinin sorularını da yanıtlayan Yüksel, CHP’li belediye başkanlarının seçim çalışmalarına katkılarının sorulması üzerine şöyle konuştu; “Gittiğimiz yerlerde belediyelerle ilgili şikayetler talepler oluyor. Bu çok doğal. İzmir’i biz yönetiyoruz. Bu kadar ötekileştirmeye rağmen belediye başkanlarımızın ciddi ölçüde başarılı olduklarını düşünüyorum. Belediye başkanlarımız sokakta dolaşıyor. Ayrı ayrı toplantılar yapıyorlar. Sorunlara çözüm bulmaya çalışıyorlar. Bizi buradan vuramazlar. Çünkü yüzde 28’lerle seçilmiş belediye başkanlarımız oylarını yüzde 60-70”e çıkardılar. Bizi yerel yönetimlerden dolayı vuramazlar. İzmir’de yerel yönetimler bizim gücümüz.”

10+10’U ZORLUYORUZ

Seçim günü uygulanacak çalışmalar hakkında sorulan bir soruya da Yüksel, “Yok elektrik kesildi yok şu oldu, yok bu oldu gerekçesine biz bakmayız. Gerekirse sandığını üzerine oturur kalkamayız” diye yanıt verdi. İzmirlilere seslenen ve “Oy versen de vermesen de bu iktidar size bir şey vermeyecek” diyen Yüksel, iktidarın İzmirlilere rağmen bir şeyler yapmasının mümkün olmadığını dile getirdi. Belediye Başkanlarının zorlamasıyla bir şeylerin yapıldığını belirten Yüksel, “Birçok adayımızın burada olmama nedeni kırsal ve varoşlarda çalışıyor olmaları. Arı gibi çalışıyoruz. Toplumun tüm kesimlerine yönelik çözüm önerilerimiz var. 1 ay önce yapılan kamuoyu araştırmalarında bizim oyumuz yüzde 54 olarak görünüyorduk. 45-50 günde daha çok yol aldığımızı düşünüyorum. 10+10’u zorluyoruz. Gittiğimiz yerlerde ciddi destek alıyoruz. Geçmişte oraya buraya oy vermiş insanlar CHP’ye oy vereceklerini söylüyor. Boş değiliz” dedi.

 

CHP İzmir milletvekili Mehmet Ali Susam ise, AK Parti iktidarının dokuz yılda başarısız bir yönetim ortaya koyduğunu savunarak, “En çok övündükleri sağlıkta devrim yaptık diyorlar. Sağlık tamamen özelleştirilmiş durumda. Eğitim’de kitapları bedava dağıtıyoruz dediler, eğitimin paralı eğitime dönüşmesine neden oldular. AKP bu dönemde yoksulluğu azaltmamış aksine arttırmıştır. Yolsuzluk da ise sadece hortumların yeri değişmiştir. Yasaklar anlamında ülkesizde ciddi sıkıntılar yaşanıyor. TOKİ bu iktidar döneminde belirli konut yapmıştır ama TOKİ, AKP’nin liberal anlayışı içinde inşaat sektörünü zor duruma sokmuş, denetim dışında bırakılarak AKP’nin siyasetini finanse eden bir kurum haline gelmiş” dedi.

Başbakan’ın son günlerde konumuna yakışmayacak eylem ve söylemler içinde olduğunu belirten Susam, “Başbakan Kandil günü Isparta’da ağza alınmayacak sözlerin yer aldığı konuşmalar yaptı. Bu politikalar bu ülkeye hangi katkıyı verecek. Bu ülkede AKP’li, CHP’li, Kürdü, Türkü beraber yaşayacak. Bu gerginler yeni parlamentodaki çalışmaya hangi katkıyı sağlar. Tayyip Erdoğan şuan Başbakan. Bir ülkenin Başbakanı herkese afra tafra yaparak, aşağılayarak bu ülkede seçim kampanyası yürütüyorsa Başbakan tıkanmış demektir” diye konuştu.

 

Eski DPT Uzmanı Milletvekili Adayı Rahmi Aşkın Türeli de bir soru üzerine CHP projelerinin kaynağı konusuna değindi. Türkiye’nin rekor düzeyde borçlu, cari açık bakımından SOS verdiğini, iktidara geldiklerinde devralacakları tablonun kara olduğunu söyleyen Türeli, “Üretime dayalı bir büyüme modeli uygulayacağız. Bugünkü gibi dış borç yükünü arttıracak değil ithalat ihracat dengesinin olduğu, istihdama ve üretime dayalı modelle Türkiye daha çok üretecek ve daha sağlıklı büyüyecek. Böylelikle sosyal projelerimiz için gereken kaynağı da sağlamış olacağız. İktidar için biz hazırız ve kendimize güveniyoruz” dedi.