İzmir’’de hava kirliliği alarmı

Aslan, alınan önlemlerin daha da artırılması ve gerekli duyarlılığın sağlanması konusunda yerel yönetimlere ve vatandaşlara çağrıda bulundu.

İZMİR - Hava kirliliğinin hızlı nüfus artışı, plansız kentleşme ve sanayileşme ile atmosfere bırakılan maddelerin belli bir yoğunluğa ulaşması sonucu oluştuğunu dile getiren Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan, soğuk havaların başlamasıyla birlikte kullanılan ucuz kömür, eksoz dumanı, çevreye atılan evsel ve kimyasal atıklar ile bunların neden olduğu çevresel sorunların, hava kirliliğini çok daha ciddi boyutlara ulaştırdığına dikkat çekti, ’“Herkesin temiz bir dünyada yaşama hakkı vardır’” diyerek önemli mesajlar verdi.

 

Yapılan son araştırmalara göre kişi başına düşen yeşil alan miktarının dünya standartlarında 9.5 metrekare iken bu rakamın İzmir’’de 2.8 metrekare’’ye kadar gerilediğine dikkat çeken Hüseyin Aslan, son birkaç yıldır İzmir şehir merkezinde ve ilçelerinde hava kirliliğinin had safhaya ulaştığını söyledi, şunları ekledi: ’“İl merkezi ve ilçelerde kalorifer ve soba bacalarından havaya karışan dumanlar insan sağlığını ciddi boyutta tehdit ediyor. Kentin üstüne çöken kömür isi dumanlarından oluşan bir katman gözle görülüyor. Aslında buna ’‘Görülmüyor’’ demeliyiz, çünkü gözleri yakan bu is bulutu göz açmaya bile izin vermiyor. Yoğun kömür kokusuyla birleşen bu durum, insanları evlerine hapis eder duruma getirdi. Bu gidişle İzmir’’in çarpık yapılaşma, hava kirliliği gibi konularda Türkiye’’de ilklere oynaması kaçınılmaz olacak.’”

 

Hava kirliliğini azaltmak için kentsel dönüşüme ağırlık verilerek, doğal gaz ve taş kömürü gibi yüksek kalorili, kül ve zehirli gaz çıkışı az olan yakıtların kullanılması gerektiğini belirten Aslan, yerel yönetimlere de çağrıda bulundu: ’“Şehrimize kalitesiz kaçak kömür girişinin engellenmesi için önlem alınmalı. Kalorifer bacaları temizlenmeli ve filtre takılma zorunluluğu getirilmeli. Her ay hava kirliliği ile ilgili ölçümler yapılarak kirliliğe bağlı hastalıklar konusunda halk bilgilendirilmeli, kişi başına düşen yeşil alan miktarı artırılmalı’” dedi.

 

Çevre kirliliği konusunda toplumun en küçük birimi olan aileden eğitimcilere, yerel yönetimlerden vatandaşlara kadar toplumun her kesiminden ve her yaştan insana çok büyük sorumluluklar ve görevler düştüğüne dikkat çeken Aslan, ’“Şimdiki ve gelecek kuşakların temiz hava soluyabilmeleri, sağlıklı ve temiz su içebilmeleri, kırlarda çocuklarımızın rahatça oynayabilmeleri, topraklardan bol ve bereketli ürün alınabilmesi için bireylerin, sorumluluklarını bilmeleri ve ona göre davranmaları gerekmektedir. Geleceğini düşünen herkes çevreyi temiz tutmalı ve korumalı. Çevreyi temiz tutmanın yolu bireysel sorumluluk duygusundan, çevre bilincinin oluşmasından, oluşturulmasından geçer. ’‘Sağlıklı mutlu nesiller bizlerin olsun’’ diyebilmemiz için el ele verip, İzmir’’e yakışır bir bilinç oluşturmamız gerekiyor’” şeklinde konuştu.