İZMİR- İzmir Barosu olarak, gözaltına alınmalarının hemen ertesi günü, Ahmet Şık’ın “Dokunan Yanar”, Nedim Şener’in de “Hrant İçin, Adalet İçin” sözlerine ve hukuka dikkat çeken bir basın açıklaması yaptıklarını hatırlatan Baro Başkanı Sema Pekdaş, ‘bugün niçin Silivri’de olduklarını’, şu sözlerle açıkladı:
“Dünyada ve Türkiye’de gündemin çok hızlı değiştiği, her şeyin hemen unutulduğu günümüzde, hukuk örgütü ve hukukçu olma sorumluluğumuzla hukuka aykırılıklara dikkat çekmek üzere, yargılananların kimliklerinden tümüyle bağımsız olarak, birçok davayı takip etme kararı almıştık. Bugün geldiğimiz noktada ise yaşanan hukuksuzluklara ve basın üzerinde, muhalifler üzerinde oluşturulmak istenen baskı ortamına dikkat çekmek üzere Ahmet Şık ve Nedim Şener’in soruşturulmasına yönelik davayı izlemek de bizim için bir zorunluluk halini aldı.”
Dünün sıkıyönetim mahkemeleri DGM’lerin bugün de isim değiştirmiş DGM’ler olarak sürdüğünü, CMK’ nun 250 maddesi ile özel görevli mahkemeler ve savcılıklarda yürütülen soruşturma ve kovuşturmaların uygulama ve sonuçlarının bu mahkemelerin siyasal kamplaşmanın/siyasi baskının birer aracı olarak kullanıldığını açıkça gösterdiğini vurgulayan Başkan Pekdaş, açıklamasını şöyle sürdürdü:
Günümüzde bu olağanüstü yargılama ve uygulamaların olağan hale getirilme çabası söz konusudur. Oysa hukuka aykırı uygulamaların hâkim olduğu yargılamalarla hukuka aykırı oluşum ve yapıların yargılanmasının ve adaletin mümkün olmayacağı da açıktır.
Bu durum adil yargılanma hakkı ve savunma hakkı ile birlikte basın ve ifade özgürlüğü üzerinde de büyük bir tehdit oluşturmaktadır. İzmir Barosu olarak olağanüstü yargı mekanizmalarının siyasi iktidarların/hükümetlerin muhaliflerinin sindirilme ve susturulmasının aracı olduğu gerçeğinden hareketle;
•“Dürüst ve adil bir yargılama” için,
•“Kısıtlama kararları ile savunmadan bile gizlenen iddia ve delillerin, yakalama ve tutuklamaya esas alınmak suretiyle özgürlüklerin yok sayılmaması” için
• “Ceza yargılamasının evrensel kurallarının unutulmaması” için
•“Temel insan haklarının korunması” için bu yargılamaları izleyerek, “olağanüstü mahkemelerin kaldırılması” yönünde çalışacağız,
Ayrıca, tutuklanmaları ile toplumda bir uyanmanın sembolü haline gelen;
•Yazdıkları ve duruşlarının netliği ile tanıdığımız,
•Herkesin sustuğu dönemlerde insan hakkı ihlallerine karşı hep yüksek sesle mücadele ettikleri için,
•İşkencenin görünür kılınması ve işkencecilerin cezalandırılması için verilen mücadelede hep ön saflarda yer aldıkları için,
•Derin devletin ortaya çıkartılması ve devlet adına işlenen suçların faillerinin yargılanmasını savundukları, bu konuda mücadeleden geri durmadıkları için,
•Vicdanın ve ahlakın unutulmaması için,
•İnsanlığın önemi için
•Gazetecilerin haber yapabilmeleri ve yazı yazabilmeleri için
•İnsanların düşüncelerini açıklayabilmeleri ve örgütlenme özgürlükleri için Ahmet Şık ve Nedim Şener’ i Silivri’ de yalnız bırakmayacağız.”
Bugün Silivri’de Ahmet Şık ve Nedim Şener’i ziyaret edecek olan İzmir Barosu, yarın da (25 Nisan Cuma) Taksim Hill Oteli’nde gazeteci ve yazarlarla, CMK 250. madde, özel görevli mahkemelerive bu mahkemelerin uygulamaları üzerine bir sohbet gerçekleştirecek.