İzmir adayları TV 8'de tartıştı

Ahmet D.Tamer/Egedesonsoz.- İzmir Gündoğdu meydanında TV 8 yapımcılarından Tayfun Talipoğlu’nun sunumuyla gerçekleşen Seçim Kervanı pogramında milletvekillerinin dokunulmazlıklardan, seçim barajına, YGS’den parti vaatlerine kadar birçok konu ele alındı. Zaman zaman izleyicilein sloganlarla konuşmaları kesmesi, programda hararetli tartışmaların yaşanmasına neden oldu...

 

Adayların, dokunulmazlıkların kaldırılmasından yana fikir beyan ettiği programda CHP İzmir adayı Alaattin Yüksel, “kürsü dokunulmazlığının” olmasının gerekliliğini ileri sürdü. "Kürsü dokunulmazlığını" milletvekillerinin kürsüde söylediği sözler nedeniyle hukuki işlem başlatılmaması olarak tanımlayan Yüksel “kürsü dokunulmazlığının” demokrasilerde önemli olduğunu vurguladı.

 

Başbakan’ın, Ergenekon sanıklarının aday olması eleştirilerine karşı Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal’in henüz sanık olduğunu, Mehmet Haberal’in işlenmiş bir suçtan değil siyasi düşüncelerinden dolayı yargılandığını belirten Alaattin Yüksel, “Mustafa Balbay, bizim için de İzmir için de onurdur” dedi.

 

Aynı konuyla ilgili olarak görüşlerini dile getiren MHP İzmir adayı Ahmet Kenan Tanrıkulu da parti olarak ilk yapacakları şeylerden birinin dokunulmazlıkların kaldırılması olacağını kaydetti.

 

Seçim barajıyla ilgili olarak barajın batı demokrasilerinde olduğu gibi Türkiye’de de olması gerektiğini vurgulayan Ak Parti adayı Erdal Kalkan, “şimdiki mecliste halkın yüzde 86’ya yakın bir düzeyde temsil edildiğini” ifade etti.

 

Programında AK Parti’nin iktidar olduğu dönemde insan hakları ihlallerinin arttığını ileri süren Alaattin Yüksel’in sözlerine karşın, anayasa değişikliğinde halkın yüzde 58’nin desteğini aldıklarını, insan haklarını ve demokrasiyi sonuna kadar savunduklarını ifade eden Erdal Kalkan, “nasıl olur da bu konularda bizi suçlarlar” diyerek tepkisini dile getirdi.

 

MİLLETVEKİLLERİNİN EMEKLİLİKLERİ YANLIŞ BİLİNİYOR
Halkın milletvekili emeklilik sistemiyle ilgili olarak yanlış şeyler bildiğini belirten Erdal Kalkan, “milletvekilinin tek dönem sonunda emekli olmasının emeklilik yaşının dolduktan sonra başlayacağını, vekilliği biter bitmez milletvekili haklarından yararlanmadığını” söyledi.

 

Yüksek Öğretime Geçiş sınavındaki şifreleme skandalıyla ilgili olarak da görüşlerini ifade eden Ahmet Kenan Tanrıkulu, “insanların adalete olan güveni kalmadı. Adaletin çürümesi tuzun çürümesi gibidir. Adalet kurumu çürürse kişiler kendi adaletlerini kendileri aramaya başlayacak” dedi. Sınavın doğru olmadığının altını çizen Tanrıkulu, “sınavın iptal edilmesi gerektiğine inanıyorum” dedi.

 

Alaattin Yüksel de, son sınav tartışmalarıyla ilgili olarak, “ortada çok büyük bir belirsizlik var. AK Parti’nin ustalık dönemi başlamıştı, herhalde bu tür işlerde de “ustalık dönemine” girerek belli etmeden bu işleri götürüyorlar” dedi.

 

Erdal Kalkan, konuyla ilgili olarak “bu tür söylentilerin çıkması çok kötüdür. Bu YÖK’ün sorunudur siyasi iktidarın değil” dedi. “Burada niçin Türkiye’deki değişimi ve yapılanları konuşmuyoruz” sözleriyle tepkisini dile getiren Kalkan, AK Parti’nin bu seçimlerde yüzde 50 yi geçeceğini iddia etti.

 

Partilerin siyasi vaatleriyle ilgili olarak söz alan vekil adayları, programın son bölümünde iktidarı eleştirerek parti programlarından bahsetti. İzmir’in AK Parti iktidarı döneminde ekonomik olarak 4.sıraya gerilemesi üzerinde duran MHP İzmir 2.bölge adayı Ahmet Kenan Tanrıkulu, “İzmir limanıyla ilgili özelleştirme ve genişletme çabalarının bir türlü gerçekleştirilemediğini ve bu durumun zaman ve para kaybı olduğunu” ifade etti. AK Parti’nin Türkiye’deki rakamları takla attırarak kamuoyunu yanlış yönlendirdiğini belirten Tanrıkulu, “Türkiye’deki büyüme sağlıksız bir büyümedir, obez bir büyümedir. Bunun vatandaşın cebine fazla bir katkısının olmadığını” ileri sürdü.

 

“Biz, sömüren yandaşın yanından değil, ezilen vatandaşın yanındayız” sözleriyle konuşmasına başlayan CHP İzmir 2.bölge adayı Alaattin Yüksel de, AK Parti dönemindeki iç ve dış borç oranlarının git gide yükseldiğini dile getirdi. Türkiye’de en önemli sorunun işsizlik olduğunu belirten Yüksel, AK Parti 3 Y (yoksulluk, yolsuzluk, yasaklar) ile iktidara geldiğini ancak bunların üzerinde durmadığını aksine yoksulluğun giderek arttığını ve "AK Partinin yoksul kesimleri arttırarak yoksulluğu idare etmek istediğini" ileri sürdü.

 

CHP’nin Aile Sigortası projesiyle her aileye 600 TL verileceğini kaydeden Yüksel, “her yıl 800 bin insana iş bulmayı vaat ettiklerini” ifade etti. CHP’nin emeklilere önem vereceğini, emeklilerle ilgili olarak intibak yasasıyla gelirlerini düzelteceğini vurgulayan Yüksel, emeklilerin milli gelirden pay alacağını ve emeklilerin zaman farkı alacaklarını dava açmadan alacağını söyledi.

 

Programa gelen taşeron işçilerin sloganlarına da cevap veren Yüksel, “13 Haziran’da Türkiye’nin başında Sosyal Demokrat bir iktidar olacaktır ve bu iktidar bütün Türkiye’de taşeron işçiliği meselesini çözecektir” dedi.

 

Son olarak ‘yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır’ diyerek sözlerine başlayan Erdal Kalkan, liman sorununu çözmek için Çandarlı’ya liman yapılacağını ve dünyanın en büyük on limanından birisi olacağını belirtti. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılına göre program hazırlayacaklarını vurgulayan Erdal Kalkan, “yeni yapılacak anayasayla yargı bağımsızlığı ve insan haklarını tamamen güvence altına alınacağını” söyledi.