Çin, iklim zirvesinde küresel ısınmaya yol açan sera gazlarının atmosfere bırakılmasını sınırlandıran önlemleri öngören anlaşmaya ulaşılmasını mümkün görmediğini açıkladı.’
KOPENHAG - Reuters'a bilgi veren kaynaklara göre Çin heyeti Kopenhag'daki müzakerelerde diğer heyetlere, anlaşmaya varma olasılığının bulunmadığını bildirdi.
Atmosfere en fazla sera gazı bırakan ülkeler arasında yer almasından ötürü Çin, anlaşmaya varılabilmesi için kilit öneme sahip ülkeler arasında bulunuyor. Çin, zirve sonunda anlaşma yerine, "bir tür kısa, siyasal deklarasyon yayımlanmasını" önerdi. Kaynaklar, önerilen bildiri ile ilgili ayrıntı vermedi. Çin, konferans başkanı Danimarka'ya dün gece, zirvede ''gelişmekte olan ülkeler'' grubunda yer aldığını bildirdi.
Zengin ülkelerin sera gazı salımının sınırlandırması konusunda daha fazla taahhüdün altına girmeleri beklentisindeki gelişmekte olan ülkeler grubunun, dünkü teknik görüşmelere katılmaması nedeniyle zirve öncesi düzenlenen konferansın çalışmaları neredeyse durma noktasına geldi. Heyetlerin, bir anlaşmaya varılması konusunda çaba gösterdikleri, bu çerçevede görüşmeler yapıldığı, tıkanıklığı aşma konusunda ABD Başkanı Barack Obama'nın sunacağı önerilerin önemli olacağı belirtildi.
Danimarka, konferansta sunulmuş ve karmaşık yapılara sahip anlaşma taslaklarını sadeleştirerek ortaklaştırmaya çalışıyor. Basit ve anlaşılır metinlerin, liderlerin anlaşmaya varmalarını kolaylaştıracağı umut ediliyor. Danimarka, bu amaçla taslaklar üzerinde çalışacak küçük çalışma ve müzakere grupları oluşturulmasını istedi ancak Çin, Danimarka'nın böyle bir girişime yetkili olmadığını belirterek buna da karşı çıktı.
ABD ÇİN'İ SUÇLADI
Çin, görüşmelerde heyetlerin "daha fazla samimi" olmalarını isterken, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton Çin ile sera gazı salımında şeffaflık konusunda ortaya çıkan uzlaşmazlığın Kopenhag'da anlaşmayı engelleyebileceğini söyledi.
Clinton, Kopenhag'da düzenlediği basın toplantısında, "Halen atmosfere gaz salımı konusunda dünya birincisi olduğunu tahmin ettiğim Çin'in şeffaf olmaması durumunda, ilan ettiğim mali veya finansal konulardaki vaatlerimize bağlı kalmayı düşünmek çok zor" dedi.
ABD Dışişleri Bakanı, basın toplantısından önce yaptığı bir açıklamada, yoksul ülkelere iklim sorunları ile mücadele konusunda mali finansman sağlamak için 2020'ye kadar her yıl 100 milyar dolar yardım yapmaya hazır olduklarını bildirmişti.
Ancak Clinton bu yardımın Kopenhag zirvesinde anlaşmaya varılması koşuluna bağlı olduğunu belirtmişti.
ABD'yi geçerek dünyanın en fazla sera etkisi gazları salan ülkesi konumuna gelen Çin, bu konuyla ilgili uluslararası denetimleri reddediyor.
DANİMARKA YENİ BİR ANLAŞMA METNİ ÖNERMİYOR
Ev sahibi Danimarka, zirvedeki tıkanıklığı aşmak üzere yeni bir taslak metin önerme planından vazgeçti. Danimarka Başbakanı Lars Lökke Rasmussen, 193 ülkenin temsilcilerinin müzakerecilerde, küresel ısınmayla mücadelenin temel unsurlarını belirleyen ve dün konferansa sunulan mevcut BM metnini ele alması gerektiğini söyledi.
Konferansa da başkanlık eden Rasmussen, mevcut BM taslak metnini kastederek, "Başka bir metin kullanılmayacak" dedi.
Gelişmekte olan ülkeler, Danimarka'nın yeni önerilerle ilgili metinler sunma olasılığına itiraz ettiklerini bildirmişlerdi.
Resmi adı "15. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı" olan (COP15) ve Danimarka'nın başkenti Kopenhag'de 7 Aralıkta başlayan iklim toplantıları, bugün ve yarın yapılacak liderler zirvesi ve tartışmaların ardından kabul edilmesi öngörülen yeni iklim anlaşmasıyla sona erecek.
"ZENGİNLER İKLİM ÇIKMAZI İÇİN YANLIŞ YERE FAKİRLERİ SUÇLUYOR"
Hindistan ise zengin ülkelerin iklim anlaşması çıkmazı için yanlış yere fakir ülkeleri suçladıklarını belirtti.
Hindistan Çevre Bakanı Jairam Ramish, Reuters'a verdiği demeçte, zengin ülkelerin konferansta küresel ısınmayla mücadele için bir anlaşmaya varılmaması halinde, bundan fakir ülkeleri sorumlu tutacak bir "propaganda kampanyası" hazırlığı içinde olduklarını söyledi.
Çevre Bakanı, bunun "yanlış ve sinsice" olacağını belirterek, şimdi karşılıklı suçlamaların yapılacağı zaman olmadığını kaydetti.
Kopenhag İklim Konferansının başlamadan önce başarısızlığa mahkum edildiğini belirten ve anlaşma olasılığını zayıf gören uzmanlar, konferans katılımcılarının ABD ve Çin'in elinde şekillenecek "bir sonuç" ile yetinmek zorunda kalacaklarını öngörüyor.