HABERLER>GÜNCEL
22 Aralık 2011 Perşembe - 11:53

Güneş: Maraş katliamı MİT planıydı

Katliamdan sonra Maraş'a giden heyetteki eski Bakan Güneş, ‘’Olaylar göz göre göre geldi. Sorduğumuz halde MİT istihbarat vermedi. Bu bir yana bizzat MİT vahşete katkı sundu’’ dedi.

Güneş: Maraş katliamı MİT planıydı

İSTANBUL - Maraş Katliamı’nın 33. yıldönümünde, olaylardan 15 gün kadar sonra kente gönderilen senato heyeti içinde yer alan eski İçişleri Bakanı Hasan Fehmi Güneş, yaşananları tek kelimeyle özetledi: “Faşist bir plandı.” Güneş, o döneme dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Katliamın göz göre göre geldiğini belirten Güneş, MİT’in hükümete konu ile ilgili hiçbir istihbarat vermediğini söylerken, bilgi bir yana, Maraş’taki katliama bizzat katkı yaptığını söyledi.
 
Olayların asker tarafından sıkı yönetime ortam hazırlamak amacıyla kullanıldığını da ifade eden Güneş, o dönem katıldıkları bir MGK toplantısında askeri kanatla yaşadıkları sıkıyönetim tartışmasını da anlattı: “Olaylar başladı, valiye istihbarat verilmedi, askeri çağırmakta da geç kalındı. Ben istihbarat örgütünün oradaki cinayetlere, oradaki katliama katkı yaptığını düşünüyorum. Engel olmayı bırakın, MİT bizzat katkı yaptı... Bakanlık görevim boyunca MİT’ten bilgi alamadım”
 
Önceki gün Habertürk televizyonuna konuşan Güneş, “Birbirimizin üzerine atarak bunların altından kalkamayız. Ben bunun başka büyük planlarla, dünya ölçeğinde dünyayı düzenlemek iddiasında olanların planları yahut projelerine kanmak suretiyle meydana geldiği kanısını taşıyorum” dedi. Güneş, yapılmak istenin oradaki insanları öldürmekten ibaret olmadığını, asıl istenenin Türkiye’nin askeri yönetime devredilmesini sağlamak olduğunu vurguladı.
 
Katliamın acı bilançosu
1978’de 19-26 Aralık günleri arasında yaşanan olaylarda 150 kişi öldürüldü.
 
Alevilere ait 200’ün üzerinde ev yakıldı, 100’e yakın işyeri tahrip edildi.
 
Savcılığa göre, katliama karışanların sayısı 1350 kişiydi. Bunların 752’si ilk etapta tutuklandı.
 
Davalar 23 yıl sürdü. 22 kişi idam, 7 kişi müebbet hapis, 321 kişi de 1–24 yıl arasında ceza aldı.
 
1991’de çıkan TMK ile ceza alanların bir kısmının yattığı yıllara sayılarak ertelendi, diğerleri serbest kaldı.
Katliamda birinci dereceden rol aldığı belirtilen 68 kişiye ise hiç ulaşılamadı.
 
Devlet katliamı seyretti
Meçhul 26 piyangocu, CIA şefi, gizlenen silahlar... 33 yıl geçti ama eldeki o kadar delile rağmen katliamın sorumluları hâlâ bulunamadı!
 
Maraş’ta 33 yıl önce 1978’de yaşanan vahşet olaylarını anlamak için aylar öncesinde Türkiye’de başlayan toplumsal çalkantılara bakmak gerekiyor. 1978’in son altı ayında özellikle Alevi ve Sünni vatandaşların yoğun olarak yaşadığı yerlerde bombalı ve silahlı saldıralar, Maraş’ta yaşanacak katliamın hazırlayıcısı, hatta provası niteliğindeydi. Farklı illerde çoğu ölümle neticelenen eylemler Maraş’ta bir ‘iç savaşa’ dönüştü. Öncesinde Malatya, Sivas, Erzincan ve Elazığ’da atılan nifak tohumları, en şiddetli Maraş’ta yeşerdi...
 
Maraş’taki vahşetin bu denli büyük boyutta olmasında kentte son yıllarda yaşanan değişimin de payı var. Pazarcık Ovası’nda pamuğun değer kazanması, tarımla geçinen Alevilerin zenginleşerek Maraş merkezine yerleşmesi, zengin Sünnileri tedirgin ediyordu. Alevilerin sosyal yaşamda aktif yer alması daha önce sağ kesime ait olan ‘statü’ye ortak olmaları, hatta zenginlikte onları geçmeleri büyük rahatsızlıklara yol açıyordu. Bu rahatsızlıklar zaman zaman “Maraş sağcıdır, burada sol barınamaz” şeklinde dışa vurdu. O günlerin meşhur diğer bir sloganı da “Maraş’tan ses gelmiyor”du.
 
Beklenen ses geldi!
Maraş’tan beklenen ses nihayet gelmişti! 19 Aralık 1978’de ülkücülerin gözde filmi, Cüneyt Arkın’ın başrol oynadığı “Güneş Ne Zaman Doğacak”ın gösterildiği Çiçek Sineması’na ses bombası atıldı. Sinemanın ‘komünistler tarafından bombalandığı’ iddia edildi. Zaten şehirde Alevilerin Sünnilere saldıracağı, camileri bombalayacağı günlerdir konuşuluyordu. Bu dedikoduları duyan Aleviler, Yenimahalle’de ‘camilere bir şey olmasın’ diye kendileri
19-26 Aralık 1978’de Kahramanmaraş’ta meydana gelen Maraş katliamı, Alevi ve Sünni vatandaşlar arasında yasansa da aslında ‘derin devlet’in Türkiye’deki en büyük organize eylemi olarak tarihe geçti. Kontrgerillanın organize ettiği, ülkücü grupların başı çektiği saldırı sonucu resmi rakamlara göre 111, olayın şahitlerine göre ise 150 kişi yanarak, kesilerek ve kurşunlanarak öldürüldü.
 
Emri Ankara’dan alırım
Olayların başladığı ilk günden ayın 26’sına kadar hem polis hem de asker kentte yaşanan katliam karşısında aciz kaldı. Hem olaylara müdahale edecek yeterli güçleri yoktu hem de niyetleri! Olayın ikinci günü kente gelen ve eylemcilere müdahale edilmesini isteyen İçişleri Bakanı İrfan Özaydınlı’ya 2. Ordu Komutanı İbrahim Şenocak, “Paşam, sizi severim ve sayarım ama emirleri Ankara’dan alırım” diyecekti.
 
Davalar 23 yıl sürdü. 22 kişi idam, 7 kişi müebbet hapis, 321 kişi de 1–24 yıl arasında hapis cezaları ile cezalandırıldı. Daha sonra bu cezalar Yargıtay tarafından bozuldu. 1991 yılında çıkarılan Terörle Mücadele Kanunu ile ceza alanların bir kısmının cezaları yattığı yıllara sayılarak ertelendi, diğerleri de serbest kaldı.
 
Güneş 19 Aralık’ta karanlık doğdu...
Olayların kıvılcımı 19 Aralık’ta çakıldı. Cüneyt Arkın’ın oynadığı ‘Güneş Ne Zaman Doğacak’ adlı filmin Çiçek Sineması’nda gösterimi sırasında sinemaya ses bombası atıldı. Ses bombasını bir iddiaya göre ülkücü Ökkeş Şendiler, diğer bir iddiaya göre de sol görüşlü Salman Ilıksu attı. 20 Aralık’ta Yeni Mahalle’de birAlevi vatandaşa ait kahvehane bombalandı. Bir gün sonra sol görüşlü iki öğretmen Hacı Çolak ve Mustafa Yüzbaşıoğlu öldürüldü. Öğretmenlerin cenazesi olayların bir katliama dönüşmesine yol açtı. “Aleviler, yarın Sünnilere saldıracak” yaygarası üzerine Ulu Cami etrafında toplanan ülkücü grup polis barikatını aşıp Alevilere saldırdı. Akşam saatlerinde Maraş’ta üç Sünni gencin öldürülmesi üzerine tarihin en acı olaylarından birisinin fitili ateşlendi.
 
Alevi evleri işaretlendi
Olaylar başlamadan günler öncesinde Alevi vatandaşlara ait ev işyerlerine nüfus sayımı yaptıklarını söyleyen bazı kişilerce işaretler konuldu. Olaylar başlayınca saldırganların elebaşları, “Üzerinde işaretli evleri yakın, yıkın, diğerlerine dokunmayın” diyecekti.
 
O Milli Piyangocular kim?
Olaylardan önce Milli Piyangocu kıyafeti giymiş 26 kişi kente geldi. Otel kayıtlarında bu kişiler piyangocu olarak kaydedilmişti. Kayıtlar 1979’da Milli Piyango İdaresi’ne soruldu. İdare bu kişilerin kendi çalışanları olmadığını bildirdi.
 
Maraş’ta bir CIA şefi...
Katliamla ilgili en ilginç detayı olaylar başlamadan önce ABD Büyükelçiliği 1. Kâtibi Alexander Peck’in Maraş’ta bulunmasıydı. Peck’in adını vermese de dönemin Maraş Emniyet Müdürü Kazım Ulusoy da bazı ABD’lilerin Maraş olaylarından önce kente geldiklerini, otelde konakladıklarını doğruluyor. Maraş’tan sonra aynı şahıs Çorum, Tokat ve Amasya’da da görüldü.
 
Mağara cephane dolu
Türkeş, 22 Nisan’da Köşk’e telgraf çekerek “Halk infial halindedir” dedi. İçişleri Bakanlığı’na 26 Aralık’ta ‘CHP’liler’ imzasıyla gönderilen bir mektupta da Nurhak’ta bir mağarada cephane ve silah olduğu bildirildi.
 
ADIM ADIM MARAŞ’A GİDEN YOL
 
18 Ocak
 
Ecevit Hükümeti, TBMM’de güven oyu aldı.
 
16 Mart
 
İstanbul Üniversitesi’ne bomba atıldı. 5 öğrenci öldü, 50’ye yakın öğrenci yaralandı. Üniversite bir süreliğine öğretime ara verdi.
 
12 Nisan
 
Ankara Devlet Mimarlık Mühendislik Akademisi’ne bombalı saldırıda çok sayıda öğrenci yaralandı.
 
15 Nisan
 
Malatya’da 3 öğrenci, Ankara ve Kahramanmaraş’ta 2 işçi öldürüldü. Ankara’da MHP’nin Uyarı ve Yürüyüş Mitingi yapıldı.
 
17 Nisan
 
‘Hamido’ lakaplı Malatya Belediye Başkanı Hamid Fendoğlu gönderilen bombalı paketle öldü. Maraş’ta Alevilerin önde gelen isimlerinden Memiş Özdal’a bombalı paketler yollandı.
 
18 Nisan
 
Büyük bir grup “Kahrolsun komünizm, katil Ecevit, Müslüman Türkiye, Dan Dan Hamido’ya intikam” sloganlarıyla yürüyüşe ve saldırıya geçti. Alevilere ait ev ve iş yerleri işaretlendi. Birçok işyeri tahrip edildi.
 
19 Nisan
 
İçişleri Bakanı Kahramanmaraş’ta Türk Yıldırım Komandoları ve Esir Türkleri Kurtarma Ordusu’nun kurulduğunu açıkladı. MHP, halkı birleşmeye çağırdı.
 
20 Nisan
 
Ordudan atılan bir yüzbaşı evinde orduya ait TNT kalıplarıyla yakalandı. Yüzbaşının Maraş’a silah sevkıyatında görevli olduğu iddia edildi.
 
22 Nisan
 
Alparslan Türkeş: “Kahraman-maraş’ta halk infial halindedir.”
 
23 Nisan
 
Başbakan Bülent Ecevit: “MHP Genel Başkanı’nın bildiği bazı şeyler var. Bu arada hükümetimiz bir güvenlik önlemi almak üzere çevre il ve garnizonlardan Maraş’a askeri birlikler gönderdi. Önlem alınmıştır.”
 
27 Nisan
 
Ülke genelinde 1 Mayıs afişi asan 4 kişi öldürüldü.
 
28 Nisan
 
İzmir’de bir jandarmayı öldüren TİKKO’cu idama mahkûm edildi.
 
1 Mayıs
 
Elazığ’da bir cami minaresinden ‘suya zehir atıldı’ şeklinde anons yapıldı. Halk galeyana geldi, ancak güvenlik güçleri halkı zorla da olsa yatıştırmayı başardı.
 
29 Eylül
 
Malatya Emniyet Müdürü Cevat Yurdakul öldürüldü.
 
19 Aralık
 
Kahramanmaraş’ta Çiçek Sineması’na ses bombası atılmasıyla başlayan olaylar tam bir Alevi katliamına dönüştü.
 
8 Ekim
 
Abdullah Çatlı liderliğindeki militanlar Ankara’da Bahçelievler Katliamı olarak bilinen saldırıda bir evde 7 öğrenciyi kurşuna dizildi.
 
VALİ ANMAYI YASAKLADI
Alevi Bektaşi Federasyonu nun yaşamını yitirenleri anmak için 24 Aralık ta yapmak istediği miting, Kahramanmaraş Valiliği tarafından yasaklandı. Federasyon karara itiraz etti.

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Engelleri mucizelerle aştılar
Türkiye'de birçok spastik engelli çocuk eğitimden mahrum bırakılırken, ...
Yolun karşısına geçemedi
Menemen’de, yolun karşısına geçmeye çalışırken otomobilin çarptığı 68 ...
Cübbeli'nin itirazı reddedildi
Kamuoyunda Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü’nün tutuklanmasına ...
 
Ege Denizi'nde fırtına ve yağış uyarısı!
İzmir'in bazı ilçelerinde kuvvetli sağanak ve Ege Denizi'nin güneyinde ...
“Milletvekili hapisteyken anayasa yapılmaz”
TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in Anayasa çalışmalarıyla ilgili görüşlerini ...
Komutanlar, Vali Kıraç'ı ziyaret etti
İzmir'de bulunan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ve kuvvet komutanları, ...
 
Kanadoğlu: "Gül'ün görev süresi 5 yıl"
Kanadoğlu: Sorunun sadece bir yasa metniyle 'cumhurbaşkanının görev süresini ...
CHP'li Akaydın: Başbakan'ın ameliyatı kaçak
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Mustafa Akaydın, Başbakan Recep ...
Cumhurbaşkanı Gül'den sürpriz atamalar!
Zaman gazetesi yazarı Prof. Dr. Mümtaz'er Türköne, Türk Tarih Kurumu'nun ...
 
Serdar DEĞİRMENCİ
Serdar DEĞİRMENCİ
Sonbahar
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Başıboş canileri toplamak!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bu da geçer
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yemek kitabı değil Kültürel Miras!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
İşte 'gülen' ilk fotoğrafı!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (9) 'Bizim radyo tiyatrolarımız vardı'
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bektaşi Devleti tartışmaları!
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Parti tabanı Özel’den kopuyor mu?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva