İZMİR - Çiğli Belediye Başkanı Ensari Bulut öldükten sonra eşinin 6 kardeşinin de reddi miras talebinde bulunduğunu, ancak kendisinin böyle bir girişimde bulunmaması nedeniyle eşinden kalan 1 milyon 684 bin liralık borçla yaşamaya çalıştığını belirten Ester Bulut, "Hayatım ipotek altında. Bu borçla uğraşırken şimdi bir de eşimin kardeşi tarafından kendi evimden çıkarılmak isteniyorum. Sen benim malımı niye gaspediyorsun, Beni neden evimden çıkarmaya çalışıyorsun. Resmen işkence yapıyorlar. Ama ağlayanın malı kimseye yar olmaz. Adalet er geç tecelli edecektir" diye konuştu.
TERBİYESİZLİK YAPILDI
14 Kasım 2009 tarihinde Belediye Başkanıyken vefat eden Ensari Bulut'un biri Evka 2'de diğeri Urla'da olan iki evin de tapu sahibi olarak görünen kardeşi Kasım Bulut, yaklaşık 1.5 yıl önce her iki evi de sattı. Yeni mülk sahipleri tarafından açılan tahliye davası nedeniyle hem evi boşaltması hem de geçmişe dönük 20 bin lira kira borcunu ödemesi istenen Ester Bulut, satışın muvazalı olduğunu ve eşinin kardeşleri tarafından kendi evinden atılmaya çalışıldığını ileri sürdü. Ester Bulut şunları söyledi: "Eşimin işleri maalesef hep problemliydi. Kendisine ait peynir şirketini belediye başkanı olunca kardeşlerinin ve yeğenlerinin üzerine devretmiş. Vergiden kaçmak amaçlı mı başka konu mu bilmiyorum. Ama şirkette sürekli isim değişikliği yapmışlar, başka şirketler açmışlar. Şirketin çekleriyle ilgili sorun olunca 1998 yılında kendisinin satın aldığı Evka 2'deki evi önce abisi Salih Bulut'un kayınpederi Hamdi Yeşiltaş'ın üzerine 2005'te de kardeşi Kasım Bulut'un üzerine geçirmiş. Biz 2007'de evlendik. Evlenince Urla'daki evi aldık. Ancak eşimin bankalarda kredibilitesi olmadığı için kredi vermediler ve yine evi Kasım Bulut'un üzerine aldık. Sonra ben tüm düğün takılarımı bozdurdum ve kardeşine bütün parayı faiziyle birlikte peşinen elden ödedik. Eşimin kardeşi Kasım Bulut reddi mirası yaptıktan hemen sonra bu evleri baldızının oğlu Caner Ercan'a satış göstermiş. Muvazalı satış yapmış yani. Şimdi kendi evimden çıkmam için bana dava açıyorlar. Urla'daki evden 13 ay için 13 bin lira, Evka 2'deki evden de 16 ay için 6 bin 400 lira geçmişe dönük kira isteniyor. Biz evimizi güvendiğimiz için kayınbiraderimin üzerine yapmıştık. Ama o beni böyle bir terbiyesizlikle başbaşa bıraktı. Bu terbiyesizlik bana değil, aslında Ensari Bulut'a yapılmıştır".
ÖKÜZ ÖLDÜ ORTAKLIK BOZULDU
Eşinin kardeşlerinin kendisine hiçbir şekilde yardımcı olmadığını ve 6'sının da reddi miras talebinde bulunduğunu belirten Ester Bulut, şöyke konuştu: "14 Şubat 2010 tarihi reddi miras için son gündü. Eşimin kardeşleri reddi miras talebinde bulunmuş. Bana 'Biz reddi miras biz yaptık. Sen de yapsaydın' diyorlar. Ama beni bu borçlar hakkında bilgilendirmediler ki. Dolaylı yollardan öğreniyorum. Hala her gün bir borç çıkıyor. Bir yerden 300 bin lira, bir yerden 500 bin lira. Kimisi şahıs borçları, kimisi yargı harçları. Sürekli birşeyler çıkıyor. Şu anda 1 milyon 684 bin lira eşimden bana borç var. Yani hayatım ipotek altında. Eşimin ani ölümü maalesef herşeyi alt üst etti. Eşim ölene kadar herşey iyiydi. Mal mülk benimdi. Eşim öldükten sonra 'Ben sizden birşey istemiyorum sadece evimi verin' dedim. Ama 'Öküz oldu ortaklık bozuldu' hesabına getirdiler. Dün yengeleriyken bir anda düşmanları oldum. Hala da düşman tavırları devam ediyor. Ensari Bulut'un evini bile bana vermeyecek, ona sahip çıkamayacak kadar vicdansız insanlarmış. Bu işlerden o kadar yıprandım ki, 2 yılda yaşlandım. Ama Allah büyük. Er geç adalet bir gün tecelli edecektir" dedi.
TEHDİT EDİYORLAR İDDİASI
Yaşadığı olaylar nedeniyle nedeniyle sinirlerinin çok bozulduğunu belirten Ester Bulut "Ağlayanın malı kimseye yar olmaz. Sen benim malımı gaspediyorsun. Beni evimden dışarı çıkarmaya çalışıyorsun. Resmen işkence yapıyorlar bana. Diyecek hiçbirşey bulamıyorum. Neden bana böyle düşmanlık yapıyorsunuz" dedi.
SUS SUS NEREYE KADAR?
Ensari Bulut ile birbirlerini severek evlendiklerini ve ona çok saygı duyduğunu belirten Ester Bulut şunları söyledi: "Ne yazık bu değerli insanın kemiklerini sızlatıyoruz. Ben dahil. Çünkü ben de hakkımı aramak için kimseye dert anlatamayınca hem basına hem yargıya konuları aktarıyorum. Bu dünya Sultan Süleyman'a bile kalmadı. Ne bana ne kayınlarıma kalacak. Bu kötülükler niye? Hiç kimse yardımcı olmuyor. Basınla konuşuyorum, görüşüyorum bu kez de tehdit alıyorum. Partiye (CHP) gidiyorum bana 'Sus sakın konuşma' diyorlar. İyi de 1.6 milyon liralık borç var. Herkes mirası reddetti ve bir tek ben kaldım. Sus sus nereye kadar?".(Nihal Aşkın/Habertürk Egeli)