Üyeler, konuk konuşmacıyı binaların depreme dayanıklılığı ile ilgili soru yağmuruna tutarken, bina yapımının yöntemlerini, kritik noktalarını ve depreme dayanıklı kentler yaratılması için atılması gereken adımları dinlediler.
Toplantıda EGİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Şahika Yörükoğlu Aşkıner, Egikad'da 2021 ve 2022 yıllarında başlamış ve halen devam eden birincisi İzmir Valiliği'nin koordinatörü olduğu Mira ( Creative women in labor market) Erasmus + projesi, ikinci olarak da EGIKAD'ın koordinatörü olduğu DAS ( Digital Age Skills) Uluslararası AB projeleri hakkında bilgi verdi. Aşkıner, yeni dönemde de özellikle depremde işyerlerini, çalışanlarını kaybetmiş iş kadınlarına ve de mahsulleri, hayvanları zarar görmüş kadın kooperatiflerine yönelik projelerle birlikte yeni Erasmus + projelerinin ve de Avrupa'daki bazı İşkadını dernekleri ile karşılıklı ziyaretlerin, tecrübe değişim programlarının süreceğini söyledi.
'Sağlıklı bina yapmak zor değil'
Best Western Konak Otel'de yapılan toplantıya EGİKAD üyeleri yoğun ilgi gösterirken, toplantının açılışında konuşan EGİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Şahika Yörükoğlu Aşkıner, deprem sebebiyle hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet, geride kalanlara başsağlığı, yaralılara ise acil şifalar diledi.
Depremin yaralarının sarılmaya çalışıldığı bir dönemde EGİKAD olarak yardım organizasyonlarının içinde olduklarını anlatan EGİKAD Başkanı Aşkıner, 'Depremden sonra gündemimize yeniden binaların durumları girdi. Sağlıklı, depreme dayanıklı bina yapmanın aslında zannedildiği kadar da zor olmadığını öğrenmiş bulunmaktayız. İzmir ve İstanbul başta olmak üzere birçok büyük kentlerimizde şiddetli depremler bekleniyor. Kentlerimizi hızla depreme hazırlıklı olacak şekle dönüştürmek, önlemler almak mecburiyetindeyiz. Belediyemiz ve Belediye Başkanımız Tunç Soyer ve ekibinin deprem konusunda çok ciddi çalışmalar yaptığını katıldığım toplantılarda gördüm. Bu sebeple deneyimli Yüksek inşaat mühendisi Selim Ardalı'dan bu işin püf noktalarını, doğru bildiğimiz yanlışları, bina yapımında dikkat edilmesi gereken yönleri dinlemek istedik'dedi.
'Öldüren deprem değil'
İzmir'in en deneyimli yüksek inşaat mühendislerinden Selim Ardalı, her deprem sonrası depreme dayanıklı kentler, kentsel dönüşüm, yüksek katlı binalar, tarım arazilerine konut yapımı, temel sistemleri gibi birçok konunun gündeme geldiğini ancak bir süre sonra bu konuların gündemden düşerek hayatın akışı içinde kaybolduğunu söyledi.
Depreme dayanıklı bina yapmanın zor veya maliyetli olmadığını anlatan Ardalı, '2013 yılında İskenderun'da çok bilinen bir Otel zinciri yaptık, son depremde sadece alt katlarda fayanslar düştü, yine Malatya'da aynı zincirin başka bir otelini yaptık, hiçbir şey olmadı. Siz doğru projeyi doğru uygularsanız, o projeyi uyguladığınız zemin etüdünü doğru yapıp ona uygun temel sistemi inşa ederseniz deprem de, bina da sizi öldürmez. Öldüren bina değil usulsüzlük' dedi.
'Projeyi ve hesaplamaları doğru yapmak önemli'
Bugün inşaat teknolojisinin çok geliştiğini ve çok çok yüksek şiddette oluşacak depremlere dayanıklı binalar yapılabildiğini söyleyen Ardalı, 'Önemli olan projeyi ve hesaplamalarını doğru yapmak. Bu kadarla kalmıyor, o projeyi doğru ve usulüne uygun uygulamak gerekli. Bugün zeminin 70 metre altına kadar kazık çakabiliyoruz Zemin etüdü bu sebeple en az bina kadar önemli. Ülkemizin temel problemi bu. Bunları denetleyecek mekanizma da verimli çalışmıyor. Siz işinizi doğru yapacaksanız, bu yetmez, sizin işinizi doğru yapıp yapmadığınızı kontrol eden mercii de işini doğru yapacak' dedi.
'Yeni mezun inşaat mühendisi bina yapamamalı'
İnşaat mühendislerine, okuldan mezun olur olmaz 20 katlı bina inşaat işi vermenin önünde hiçbir engel olmadığına dikkat çeken Ardalı, 'ABD ve birçok ülkede inşaat mühendisinin deneyim kazanmadan tek başına proje üretmesine, uygulamasına izin verilmiyor. Mesleki sınavlar ve sertifikasyon sistemleri mevcut. Türkiye'de mezun olun, ertesi gün kucağınızda 20 katlı bir binanın inşaatını bulabilirsiniz. Mesleki olarak staj süresine, deneyime ve sertifikasyona ihtiyacımız var' diye konuştu.