Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan, kentsel dönüşümün İzmir’de ada ve mahalle bazında uygulanmadığını ve bu durumun kötüye kullanıldığı savunarak, “İzmir’de 821 hektar bakanlık yetkisinde, 306 hektar büyükşehir belediyesi yetkisinde kentsel dönüşüm proje alanı var. Ancak bu yetkiler ısrarla kullanılmıyor” dedi.
Yetkili mercilerin İzmir’de sorumluluktan kaçmasının kentsel dönüşümü rantsal dönüşüme çevirdiğini belirten Aslan, “İzmir’de somut hiçbir proje yok. Ne yapıldı derseniz, hava-cıva derim. Dönüşümler bina bazında bir yazıyla Karşıyaka Girne’de, Alsancak’ta yapılıyor. Kent değil; harç, vergi, KDV’den muaf müteahhit ve hak sahibi kazanıyor. İzmir geleceğini kaybediyor” dedi.
Kurduğu kentlerle kooperatifçilikte marka isim olan Ege-Koop’un Genel Başkanı Hüseyin Aslan, İzmir’de kentsel dönüşümün hüsranlarla ve boşa geçen zamanla dolu bir süreçten ibaret olduğunu öne sürerek eleştirilerde bulundu. “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun”un gerekli, avantajlı ve önemli bir düzenleme olduğunu kaydeden Aslan, yasa boşluklarından kaynaklanan sıkıntının kötüye kullanıldığını ve asıl amaç olan kentsel dönüşümden uzaklaşıldığını söyledi.
Karabağlar, Bayraklı ve Ege Mahallesi gibi kentsel dönüşüm planlama örneklerinde belediyelerin iyi sınav vermediğini vurgulayan Aslan, bölge sakinleriyle oturup baştan konuşulmadan, iknadan uzak ve halkı dahil etmeyen bir yaklaşımın çözüm değil sorun getireceğini ileri sürdü.
“ORTAK HAREKET EDİLMİYOR”
Aslan şöyle konuştu: “İzmir’in kanayan yarası, vitrini Yeşildere’de, Gültepe’de, Bayraklı’da ve başka birçok yerde halkın görüşlerine de önem veren iyi bir planlama yaparsanız muhteşem güzel işler yapabilirsiniz. Yerel yönetimler, meslek örgütleri, sivil toplum kuruluşları, sosyologlar, medya ve halkla ortak hareket etmiyor. İzmir’de kentsel dönüşümde çivi çakılmadığı için güven bunalımı oluştu. Bakın MHP’li yerel yönetim Manisa’da güzel örnekler var. Uşak’ta var. Ama siz İzmir’de yıllarca emek veren, çalıştığından kazandığıyla arttırarak kenara koyduğu kaynakla evini yapan yurttaşa siz (Oturduğun evinden çık, daha küçük bir ev vereceğiz, bir de bize borçlanacaksın) derseniz, o kentte dönüşüm hava cıva olur.”
‘YENİ MAĞDUR’ UYARISI
Kooperatiflerin ilk olarak mantar gibi çoğaldığı yıllar öncesinde “kooperatif-zede” gerçeğiyle karşı karşı kalındığını hatırlatan Aslan, İzmir’deki sağlıksız ve kararlılıktan uzak kentsel dönüşüm sürecinin yeni “zede”ler oluşturacağını iddia etti. Aslan, yeni mağdurlar oluşturacak süreci şöyle özetledi: “Bir müteahhitsiniz ya da yakınısınız. Örneğin Alsancak’ta değerli bir arsanın üzerindeki eski bir binadan bodrum ya da zemin kat daire alırsınız. Bir süre geçer, soluğu Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’nde alırsınız. Binanın riskli olduğunu bildirip tespit istersiniz. Ekip gelir, risk tespitini yapar, kat maliklerine (Binanız risklidir, 3 ay içinde boşaltın) diye özetleyeceğimiz tahliye yazısı gelir. Üstüne (Yıkmazsanız biz yıkarız, bedelini de alırız) denilir. Bina yıkılıp yeniden yapılır. Müteahhit hiçbir tapu – belediye harcı, vergi, KDV ödemeden o işi yapar. Bu şekilde kent değil bina yenilenir. Şu anda Çankaya’da, Karşıyaka’da, Alsancak’ta, Bornova’da kent merkezlerinde açılan dönüşüm tezgahı budur.”
İZMİR İÇİN ÖRNEK KENT MODELLERİ HAZIR
Yenilemenin sadece binalarla değil otopark, park, yeşil alan, eğitim-sağlık tesisi, sosyal donatılarıyla değerlendirilmesi gereken, yaşamın tamamını kapsayan titiz bir süreç olduğunun altını çizen Aslan, “Ege-Koop projeleriyle aslında kentsel dönüşümün en iyi örneklerini verdi. Yani İzmir için emsal hazır. Uzaklarda aramaya gerek yok. Uydukent modelleri Egekentlerle, Körfez Evleriyle, Gedizkentle ve diğer projelerimizle ortada. Ama bugün (kat karşılığı) anlayışı yeni mağdurlar doğuracak bir döneme giriyor. Torbalı’da % 30-40, Çiğli’de % 50-55, Harmandalı’nda % 40-45 kat karşılığı inşaatlar yapıldığı bir dönemde, dönüşüm-zedeler bir sorun haline gelecek boyuta ulaşacak” diye konuştu.
YENİDEN PLANLAMA YAPILSIN UCUZ ARSA ÜRETİLSİN
Ege-Koop Başkanı Aslan, çözüm olarak şu önerilerde bulundu: “Torbalı-Menderes, Menemen aksı, Kemalpaşa bölgesi, Güzelbahçe-Urla-Çeşme yeniden planlanarak, daha sonra yaşanacak bir imar felaketinin önüne acilen geçilmelidir. Belediyeler, kentsel dönüşüm konusundaki uykularından uyanmalı ve sorumluluklarını hatırlamalıdır. Ucuz arsa üretilmesi konusunda destek olmalıdır.”