HABERLER>GÜNCEL
11 Aralık 2015 Cuma - 08:37

Dink cinayetinde istihbaratın yeni başkanına şok suçlamalar

Gazeteci Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin 26 kamu görevlisi hakkında hazırlanan iddianamede, mevcut Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Engin Dinç hakkında ağır suçlamalar yöneltildi.

Dink cinayetinde istihbaratın yeni başkanına şok suçlamalar

Gazeteci Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin 26 kamu görevlisi hakkında hazırlanan iddianamede, mevcut Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Engin Dinç hakkında ağır suçlamalar yöneltildi. Dinç’in “Ben İstanbul İstihbarat’ı arayıp ‘Dink’i öldürecekler, koruyun’ dedim” şeklindeki ifadesinin gerçek dışı ve “suçtan kurtulmaya dönük” olduğu tespit edildi. Radikal'den İsmail Saymaz'ın haberine göre Dinç’in cinayeti işleyecek kişileri bilmesine rağmen açık ve yakın tehlike altında bulunan Dink’in yaşama hakkını korumadığı, kesin istihbari bilgiye sahip olduğu halde cinayet tasarısına ilişkin bilgilerin bir kısmını devlete aktarmadığı, elinde yeterli delil ve kamu gücü bulunmasına rağmen örgüte operasyon yaptırmadığı savunularak, “Kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi suçunu ve görevi kötüye kullanma suçlarını işlediği anlaşılmıştır” denildi. 

Haziran 2006’ya kadar Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi Müdürü olan Engin Dinç, Yasin Hayal ve ekibinin Dink’i öldürmeyi planladığı yolundaki istihbaratı, “ses getirecek eylem” şeklinde yumuşatarak, İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü’ne iletmekle suçlanıyordu. Dinç, ifadesinde, 15 veya 16 ya da 17 Şubat 2006 tarihlerinde kendi cep telefonundan dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler’i arayarak, “Dink’i öldürecekler, bu adamı korumak lazım” dediğini ve koruma önlemi alınması yönünde uyardığını iddia etti. Güler ise Dinç’le böyle bir görüşme yapmadığını savundu. Bunun üzerine Dinç’in cep telefonu arayan-aranan dökümü incelendi ve Güler’i aradığına dair kayıt bulunamadı. Bu nedenle “suçtan ve sorumluluktan kurtulmaya dönük olduğu anlaşılarak” Dinç’in savunmasına itibar edilmedi. Dahası Dinç’in Trabzon’daki görevi sırasında istihbarat teammüllerine aykırı şekilde yardımcı haber elemanı Erhan Tuncel ile makamında görüştüğü ve görüşme sırasında, ilk tetikçi olarak adı gündeme gelen Zeynel Abidin Yavuz’u öğrendiği halde raporlarına aktarmadığı belirtildi. Haberdar olduğu halde cinayeti önlemediği iddia edilen Dinç’in “Dink’e yönelik tehdit atmosferinden haberdar olduğu, Dink’in Hayal grubunca öldürüleceğine dair kesin istihbari bilgiye sahip olduğu halde cinayet tasarısına ilişkin bilgilerin bir kısmını devletin ilgili birimlerinin yalnızca bir kısmına aktardığı, cinayet tasarısındaki gelişmelerin ve değişikliklerin tümünü kayıt altına almadığı, elinde yeterli delil ve kamu gücü bulunmasına rağmen örgüte operasyon yaptırmadığı” savunuldu.

'CİNAYETİ BİLİYORDU,ÖNLEMEDİ'
İddianamede, İstihbarat Daire Başkanlığı’nın Dink cinayetinin çözümü ve faillerin belirlenmesi noktasında savcılığın emrinde çalıştığı halde Dinç’in ifadesinin alındığı 26 Ağustos 2015’e kadar, kayıtlarda hiç görünmeyen 12 Eylül 2006 tarihli kayıp F3 raporunu dosyaya sunduğu belirtildi. İddianamede, “Tuncel’in cinayeti işleyecek ‘Ogün’ ismini bildirmesi üzerine düzenlenen 11 no'lu 12 Eylül 2006 tarihli F/4 raporunu yeni buldukları gerekçesi ile soruşturma makamlarına bilgi vermemiştir” denildi. Dinç’in cinayeti işleyecek kişileri bilmesine rağmen açık ve yakın tehlike altında bulunan Dink’in yaşama hakkını korumadığı vurgulanarak, “Görevi gereği cinayet hazırlığı yapan suç örgütüne operasyon yaptırmayarak, koruma yükümlülüğüne aykırı hareket ederek kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi suçunu ve görevi kötüye kullanma suçlarını işlediği anlaşılmıştır” denildi. 

KAYIP F4'TE TETİKÇİNİN İSMİ Mİ VAR?'
Öte yandan, Dinç’in savcılığa sunduğu, Trabzon İstihbaratı’nın arşivinden çıkan dokuz klasörlük evrakların içinde cinayete ilişkin bugüne kadar hiç bilinmeyen üç kritik belgeye ulaşıldı. Bunlardan ilki, 12 Eylül 2006 tarihli F3 raporu oldu. “Haber elemanıyla buluşma evrakı” diye bilinen F3’te, sanık polislerin Erhan Tuncel ile buluştukları anlaşıldı. Dahası F3 evrakına ek olarak, görüşme içeriğini ele alan bir F4’ün 14 Eylül 2006’da Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi’ne gönderildiği yazılı olmasına rağmen evrak arşivde bulunamadı. İddianamede, kayıp F4’te, tetikçi Ogün Samast’ın adının yer almış olduğu savunuldu. Çünkü Erhan Tuncel, önceki ifadesinde, Samast’ın adını polislere verdiğini söylemişti. Dahası F3 ve F4 raporlarının bulunduğu bilgisayarın Dink cinayetinden dokuz gün önce bozulduğu gerekçesiyle imha edildiği savunuldu.
İkinci kritik evraka göre Trabzon Emniyeti’nin 19 Ekim 2007’de Erhan Tuncel’e üniversite harç masrafı olarak 220 TL ödeme yaptığı anlaşıldı. Bu iki evrak, Dink’in öldürülmesine ilişkin istihbarat çalışmasından haberdar edilmediğini savunan eski Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay’ın da gerçek dışı bilgi verdiğini açığa çıkardı. Zira iki evrakta da Altay’ın imzası bulunuyor.

SON GÜNE KADAR TAKİP
Üçüncü kritik evrak, 17 Ocak 2007 tarihini taşıyor. Sanık polislerce düzenlenmiş ve İstihbarat Şubesi’ne hitaben yazılmış bu yazıda, “17 Ocak 2007 günü bir konu gereği ilimiz Pelitli Beldesi’nde bulunan Polis Okulu civarına gelindiğinde Yasin Hayal isimli şahsın Vizyon isimli kahvehaneden çıkarken görüldüğü” ifade ediliyor. İddianamede, aynı gün Hayal’in diğer suç ortaklarıyla birlikte tetikçi Ogün Samast’a cinayette kullandığı silahı, bir miktar parayı ve bir Türk bayrağını verdikleri ve tetikçiyi cinayeti işlemesi için otogardan otobüse bindirdikleri hatırlatılıyor. Bu nedenle, “Cinayet tasarısını geliştiren ve gerçekleştirenlerin Trabzon İstihbarat Şubesi görevlilerince son ana kadar izlendiği, kontrol altında tutulduğu” belirtiliyor.   

‘ERGENEKON DAVASINI AÇTIRMAK İÇİN YOL VERİLDİ'
İddianamede, dönemin Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Ramazan Akyürek, İstihbarat Dairesi C Şubesi Müdürü Ali Fuat Yılmazer ve Şube Müdür Yardımcısı Coşgun Çakar’ın varlığı iddia edilen Fethullahçı Terör Örgütü’nün yöneticisi oldukları ileri sürüldü. Yılmazer’in Haziran 2006’da C-2 Bürosu bünyesinde, ulusalcı hareketleri takip için yasadışı bir şekilde C-5 adlı bir büro kurduğu kaydedildi. Büroda toplam 22 bin 219 evrakın toplandığını, bunlardan 62’sinin Dink hakkında olduğu ifade edildi. Büroya 23 Mayıs 2012’de yasal çerçevede kazandırıldığı anlatıldı. Üç sanığın örgütün Emniyet içinde yapılanmasını sağlamak üzere çabaladıkları, bu amaç uğruna Dink cinayetini araç olarak gördükleri savunuldu. İddianamede, “Tetikçi Samast’ın ismine kadar her şeyi önceden bilmelerine rağmen, amaç suçun gerçekleşmesi için araç suç niteliğinde olan Dink cinayetinin gerçekleşmesinin beklendiği” ve “cinayete yol verildiği” iddia edildi. İddianamede, Emniyet İstihbarat Dairesi C Şubesi ile Trabzon İstihbarat Şubesi’nin birlikte hareket ettikleri ve cinayetten sonra suçu, İstanbul İstihbarat Şubesi’ne yıkma yönünde davrandıkları savunuldu. (Radikal)

 
İstanbul'un tarihi yarımadasında çatı ayarı!
 
Hamza Yerlikaya Erdoğan'ın baş danışmanı oldu
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
İstanbul'un tarihi yarımadasında çatı ayarı!
İstanbul’un tarihi yarımadasında çatı arası terasa izin çıktı. Böylece, ...
Cizre Kaymakamı'nın yakın koruması kaçırıldı
Şırnak'ın Cizre ilçesinin kaymakamı Ahmet Adanur'un yakın korumalığını ...
Akkuyu’da son durum: Türk ve Rus bayrakları indirildi
Türkiye ile Rusya arasında yaşanan ve giderek tırmanan uçak düşürme krizi ...
 
Üniversite önünde silahlı kavga
Küçükmece'de bir üniversitesinin önünde iki grup arasında henüz bilinmeyen ...
Aziz Sancar Nobel Kimya Ödülü'nü aldı
Nobel Kimya Ödülü'nü kazan ilk Türk olan Aziz Sancar, İsveç'in başkenti ...
Flaş! Alman keşif uçakları İncirlik'te
Almanya’nın IŞİD’e karşı mücadele kapsamında görevlendirdiği Tornada keşif ...
 
HSYK'dan 54 hakim ve savcıya yargılama izni
HSYK 2. Dairesi, kamuoyunda "Selam Tevhid" olarak bilinen "Sözde Kudüs ...
O ilçede gündem define: Kimler pay alacak?
İzmir’in Tire ilçesi'ndeki Tahtakale Çarşısı olarak bilinen tarihi çarşının ...
BirGün gazetesi yöneticilerine hapis cezası!
BirGün gazetesinin 3 yöneticisi hakkında "Katil ve hırsız Erdoğan" manşetinden ...
 
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
50 yıl önce nasıl katil oldu?
Ayda ÖZEREN
Ayda ÖZEREN
Metanoya!
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve bugün Türkiye (2)
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türkiye'nin İslam’la sınavı
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Kamu yararı Çeşme Projesi’nin neresinde?
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
12 Eylül ve yeni Anayasa
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Atatürk’ün Toprak Kanunu ya da feodalizmin tasfiyesi uğraşısı
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Siber ve milli!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Germir bağları
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Müzik ve mandolin
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva