DEVA İl Başkanı Ösen: Hiçbir ittifakta olmayabiliriz!

EGEDESONSÖZ - DEVA Partisi İzmir İl Başkanı Seda Kaya Ösen, Sonsöz TV’nin konuğu oldu. Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtlayan Ülkenin ekonomik ve siyasi durumunu ele alan Ösen, DEVA Partisi’nin son durumuna ilişkin değerlendirmeler yaptı. Partinin ilçe yönetiminden üye seçimlerine; kadın siyasetçi konusundan ekonomik sıkıntılara kadar açıklamalarda bulundu. 

SEÇİME HAZIRLANAN TÜRKİYE VE DEVA VAR
DEVA Partisi İzmir İl Başkanlığı’nda göreve geleli 1 yılı geçtiğini belirten Ösen, “1 senede 24 ilçe başkanlığımız kuruldu. 15’inin kongresini yaptık. Önümüzde 3 - 4  ilçenin kongresi var. 18 kongreyle bu yılı tamamlayacağız. Toplam 25 - 26 ilçeye ulaşmış olacağız. Siyasi konjonktüre göre il kongrelerimiz şekillenecektir. Seçim hattına girmiş durumdayız. Seçime hazırlanan bir Türkiye'de DEVA’nın da seçime hazırlık çalışmaları olacak. Genel başkanımızı ağırlama, ziyaretler, seçim hazırlıkları gibi süreçler olacaktır” ifadelerini kullandı.

CUMHURİYET TARİHİNİN EN HIZLI TEŞKİLATLANAN PARTİSİYİZ
DEVA Partisi İzmir’de ilçe yönetimi atamaları yapılırken belirli kıstaslara uygunluğun ciddi şekilde araştırıldığını dile getiren Ösen, şu bilgileri verdi:

“Türkiye’de kurulan tüm partilere baktığınızda siyaset; geçmiş yıllarda siyaset yapmış, anlaşmazlıklar yaşamış ve kendi düşünceleri ışığında parti kurmuş kişilerce oluyor. Kendi görüşlerine yakın, siyaset yapmış insanların ortak parti kurması durumu var. Bizde öyle değil. Partimize ait olan açılmış veri bankaları var. Ben İl başkanı olduğum zaman buraya 4500 başvuru yapıldı. Çok derin araştırılıyor. İşinde iyi, insan olarak iyi olması lazım. Çevresinde iyi bilinmesi, anılması gibi kriterlere bakıyoruz. Yüzde 50 kotamız, hiç siyaset yapmamış olanlar. 10 kişilik kadroda 5 kişi hiç siyaset yapmamış olacak. Siyaset yapmış olanlar da aynı partiden olamıyor. Yüzde 35 de cinsiyet kotası var. 4 kadın olması gerekiyor. Yüzde 20 de genç kotası var. Bu şekilde bir kadro kuruyorsunuz. Tabii kolay da olmuyor. Cumhuriyet tarihinin organik olarak en hızlı teşkilatlanan partisiyiz. İzmir DEVA Partisi’nin ise yüzde 80’i hiç siyaset yapmamış insan. O nedenle siyasetin zorluğundan, korkudan kaynaklı istifalarımız oluyor. Önemli olan, çatının sağlam olması. Bir iki kişi gitse bile o parçaları yerine monte edebiliyoruz.”

İZMİR’DE ÜYE KAYDINDA GERİDEN GELİYORUZ
Parti olarak üye kayıt hedeflerinde genel merkez bazında başarılı olduklarını aktaran Ösen, İzmir’de ise bu hedefi henüz yakalayamadıklarını bildirdi:

“Türkiye’ de 85 bin üyeye ulaştık. Yüzde 270 artışla en çok üye artışı sağlayan partiyiz. İzmir’de kongreler geç yapılmaya başlandığı için biraz geriden geliyoruz. İzmir’de üye sayımız 2 bin küsurlarda. Fakat her geçen gün bu sayıyı katlayarak gidiyoruz. İzmir’de hedefimiz yok ama Türkiye hedefimizi çoktan geçtik. Genel üye sayımızı 100 - 110 binle kapatırız diye düşünüyorum. Üyelerimizin profillerine baktığımızda yüzde 30 kadarı AK Parti, yüzde 30 CHP, yüzde 10 MHP, yüzde 10 HDP’den ve geri kalan ise hiç üye olmamışlar. DEVA Partisi’ne başvuranlar aslında bir Türkiye profilidir.”

DEVA PARTİSİNİ BİLMEYENLER VAR
Ana akım medyaya çıkamaması ve pandemide kurulması nedeniyle DEVA Partisi’nin halen tam tanınırlığa ulaşmadığını söyleyen Ösen, “Biz ana akım medyaya çıkamıyoruz. Bu nedenle de DEVA Partisi’nin kurulduğunu bilmeyen birçok insan var. Pandemide kurulmamız da bunu etkiliyor. Bilinirlikle ilgili yüzde 100’e ulaşmış değiliz. Bu yüzden teşkilatlanmaya önem veriyoruz. Agresif teşkilatlanma hedefimiz var. Yapılan diğer anketlerinde gerçek olduğunu düşünmüyoruz. Yeni yeni gerçek ortaya çıkıyor. Çünkü halk tercihlerini söylemekte çekiniyor. Ne kadar doğruyu söyleyebilirler ki bu durumda? Bizim bir tarafımız yok. Cumhur İttifakıyla yan yana durmadığımız kesin. Hiçbir ittifaka dahil olmama olasılığımız da var. AK Parti’den yana bir parti değiliz. Ana akım siyaseti yapmaya çalışan tek partiyiz. Bizim her ilde oy potansiyelimiz var. Her köşeden insanı temsil etmeye çalışıyoruz. Yapılan anketlerin sonuçlarının sağlıklı olduğuna inanmıyoruz. Rakibini küçümsemek de bir stratejidir” dedi.

İLÇE BAŞKANLIĞI TEKLİF ETTİĞİM ERKEKLERDEN HİÇ REDDEDİLMEDİM AMA…
İzmir’de siyasi partilerde İl başkanlığı görevinde bulunanların şu ana kadar hiç kadın olmamasına dikkat çeken Ösen, bunun yanı sıra siyasetin erkek egemenliğine büründüğüne dair şu açıklamalarda bulundu:

“İzmir’de ilk kadın parti İl başkanı olduğumu düşünüyorum. İzmir için bu bir ayıp değil mi? Bu irade işi. Biz bu iradeyi gösteriyoruz. Demek ki olabiliyormuş. Eski partilerde emek vermiş kadın siyasetçiler var. Hiçbirinin yeterince ön planda olmamasının bir açıklaması yok. Biz kadının varlığını önemsiyoruz. İlçe başkanlığı teklif ettiğim erkekler tarafından hiç reddedilmedim ama kadınların 3’te 2’si reddetti. Çünkü kadınların çocuk bakması, eşiyle ilgilenmesi  gibi gerekçeleri var. Bunun böyle olmaması lazım. Kadınlarımıza özgüven aşılanmalı. Her zaman destekleyerek önündeki çalıları açarak gitmeliyiz, yol almalıyız. Benim de siyaset hedefim tam olarak bu. Kadınların, erkekler kadar eşit temsil edildiği bir siyaset… Benim zor bir görevim var. Yeni çıkış yapan partide bu gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Biz sahada fazlasıyla yer alıyoruz. Haftanın altı günü dışarıdayız. Onun dışında bir senedir her kadın istismarı ve  şiddet davasına müdahiliz. Adliyelerde kadınlarımıza destek oluyoruz. Biz buna başladığımızda diğer partilerin kadın kollarından hiçbiri yoktu. Biz destek vermeye başlayınca geldiler. Demek ki bunu başarabiliyoruz.”

BABACAN, ORTAK FİKİR BİRLİĞİ ŞARTINI GETİRİYOR
DEVA İzmir İl Başkanı Seda Kaya Ösen, Genel Başkanı Ali Babacan’ın geçtiğimiz dönemlerde AK Parti içerisinde önemli bir konuma sahip olması nedeniyle eleştiriler almasıyla ilgili olarak şunları söyledi:

“Ben eleştirilmiyorum ama Genel Başkanımız eleştiriliyor. Eleştiriler de; ‘Neden bizi bıraktın gittin. Gitmeseydin, ekonomi bu duruma gelmeyecekti?’ şeklinde oluyor. Genel Başkanımız da ‘İnsan ya da parti odaklı değil, ortak fikir birliği olursa çalışırız, o fikirden sapma olursa mümkün olmaz’ şeklinde cevaplıyor. Kişiye ya da partiye biattansa doğru bildiğini yapmak diye açıklayabiliriz bu durumu.”

HİÇ KİMSE BU ÜLKEYE YATIRIM YAPMAZ
Son dönemlerde Türkiye’nin ekonomik açıdan zor süreçlerden geçmesini iş dünyası ve siyaset bakış açılarıyla yorumlayan Ösen, “İş dünyası çok kaygılı. Siyaset tarafından bunu görüyoruz ama iş dünyasında da olduğum için o kaygıyı da hissediyorum. DEVA Partisi olarak ekonomi önemli bir konumuz. Türkiye Cumhuriyeti’nde en uzun süre bakanlık yapan bakanımız, bizim genel başkanımız. Tarihte ekonomi anlamında başarı öykülerini yazanlar bizim partimizde. Genel Başkanımızın dileği, görüşü; adalet, düşünceleri özgür kılmak… İçerideki yatırımcılardan hiçbiri bu ülkeye yatırım yapmıyor. İnsanlar mevcudunu korumaya çalışıyor. Çünkü güvensizlik ortamı var. Bu ortamda insanların yatırım yapmasını bekleyemezsiniz. Öngörülemeyen bir faiz, kur var. Bu riski alan şirketlerin olduğunu düşünmüyorum. Belirsizlik ve güvenilmeyen ekonomi her iş insanı için risktir. İhracatta ithalatta yapsanız aynı belirsizlik devam eder” ifadelerinde bulundu.

EN ÜSTTEKİ KAYMAK TABAKADAYSANIZ ETKİLENMEZSİNİZ
İlçe ve esnaf ziyaretlerinde ekonomik sıkıntılar hakkında vatandaşların yakınmalarına şahit olduğunu aktaran Ösen, yaşadıklarını şu sözlerle ifade etti:

“Mutlu olan biriyle hiç tanışmadım. Sanırım iktidar partisinin temsilcileri farklı dünyada yaşıyor. En üstteki kaymak tabakadaysanız bundan etkilenmiyor olabilirsiniz. Bunu politik olarak belirleyip kulaklarını halkın şikayetlerine kapatmış olabilir ya da buradan devam ediyor olabilirler. Ama farkında olanların da olduğunu biliyorum. Ekonomik sıkıntılar aslında bir sonuç. Liyakatsız bir yönetimin, antidemokratik bir yönetimin, adaletsizliğin sonucu. Sebep değil, sonuç. Berat Albayrak istifasında yaşadık. Piyasa rahatladı o gidince. Boş koltukta kur düştü. Özgürlükler ve liyakatlı yönetim olmadığı için biz darboğazlı yaşıyoruz. Olayı ekonomik olarak yorumluyorlar ancak bu kısmı var. Artık halk AK Parti ve Cumhur İttifakı hakkında düşüncelerini değiştiriyor, biz de o yorumları kaydediyoruz.”

HAVAYA ATILAN MİLYAR DOLARLAR…
Ekonomik tartışmalarda odak noktası olan Merkez Bankası ve kur hakkında düşüncelerini aktaran Ösen, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

“Doları tutmak için bir güven ortamı oluşturacak politikalar üretilmiyor. Merkez Bankası’nın müdahaleleri, borçla yapılan müdahaleler. Çünkü rezervi yok. Havaya atılan milyar dolarlar… Olmayan paradan harcayarak, olmayan parayla kötü gidişi durdurmaya çalışıyoruz. Aslında önümüzdeki nesilleri borçlandırıyoruz. Bu saatten sonra Dolar her noktaya gelebilir.

Bunun yanı sıra stokçulukla ilgili uygulanan politikaların kalıcı bir çözüm olmadığını söylemek istiyorum. Ekonomi politikası, Milli güvenlik meselesiyle ilişkilendirmiş. Bunlar topluma göstermelik operasyonlar. Halka pozitif etkisi olacağını düşünmüyorum. Aslında stokçular karaborsadan alıp satan değil, daha çok malını sattığında yerine koyamayacağını bilen insanlar…”

RAKAMLAR TEFERRUAT, ÖNEMLİ OLAN İSTİKRAR
DEVA Partisi İzmir İl Başkanı Seda Kaya Ösen, Türkiye’nin gündemindeki asgari ücret tartışmalarına yönelik konuşarak, “Asgari ücretin kaç olacağı değil, asgari ücret yükseldikten sonra enflasyonun yüzde kaç olacağı önemli. İsterseniz 5 bin yapın, geçen sene 2 bine aldığınız ürün 5 bin olacaksa, bir anlamı olmaz. Rakamlar teferruat önemli olan istikrar” dedi.