Demirtaş'tan Kılıçdaroğlu'na hendek çağrısı!

HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, “Kemal Bey hendeklerin başına gidebilmeli. Başbakan ‘oradakileri hendeğe gömeceğiz’ diyor. CHP de böyle mi düşünüyor? Gelin hendeklere birlikte gidelim” dedi. Milliyet gazetesinden Namık Durukan'ın haberine göre Demirtaş, bir grup gazeteciyle sohbetinde şunları söyledi:
 
YANAN CAMİ BİTİŞİĞİNDEKİ EVDE DOĞDUM: (Bölgeki çatışmaların sonu nereye varacak?) Yanan Kurşunlu Camii’nin bitişiğindeki ev benim doğduğum ev. Devlet şunu göze almış; ‘oradaki halkın tamamı da ölse kesinlikle PKK’yı yendik noktasına gelmeden vazgeçmeyeceğiz’ diyorlar. Ankara’da böyle bir kararlılık var. Halkta da şöyle bir kararlılık var: ‘Bütün şehiri de yaksalar, hepimizi de öldürseler biz de bu hendekleri kapatmayız’. Devlet hata yaptıkça, halkın tepkisi büyüyecek.
 
HENDEĞİ MÜZAKERE DIŞINDA HİÇBİR ŞEY KAPATAMAZ: Bölgenin gerçeği, Kürdün gerçeği başkadır, Kürdün kalbi Ankara’da atmıyor. Bu politikalar Kürdün yalnızca AKP’den değil, devletten kopuşuna neden olacak. Masaya dönülmeli hendeği ne HDP ne AKP kapatabilir. Müzakere dışında hiçbir şey kapatamaz.
 
KEMAL BEY’LE HENDEK BAŞINA: Ülkenin bir bölümünde, bunlar yaşanıyor ve ana muhalefet partisi Genel Başkanı bu duruma dair somut bir şey söylemeli, yapmalı. Biz, bu konuda işbirliğine de birlikte hareket etmeye de açığız. Mesela Kemal Bey gidebilmeli hendeklerin başına. Gelin hendeklere birlikte gidelim. Başbakan dinlemiyor, ‘hendeğe gömeceğiz’ diyor. CHP de böyle mi düşünüyor?
 
ELÇİ DOSYASI KAPANACAK: Görüntüler ve tanıklardan yola çıkarak diyebiliriz ki kesinlikle polis silahıdır. Polis dışında ateş eden yok. Ateş eden silah bulunsa bile bunun cezasızlıkla sonuçlanacağını düşünüyorum. Polis diyecektir ki; ‘Ben kaçan teröristleri vurmaya çalıştım. Tahir Elçi’yi vurduğumu bilmiyorum bile’. Bunun aksini ispatlamak da imkansız olduğu için dosya kapanacak. Roboski’ye benzer bir süreç yaşanabilir.
 
TOPLUM REFLEKSSİZ: Hükümet öylesine ağır insan hakları ihlalleri, suçlar işledi ve bunlar yaptırımsız kaldı ki toplum reflekssiz hale geldi. Dolayısıyla Can ve Erdem’e de yapılanlar büyük bir infiale neden olmuyor. Oysa büyük bir infialin gerekçesidir. Aslında toplumda tepki ve öfke var, bunu örgütlemeye, bilinçli bir siyasi hamleye dönüştürme konusunda muhalefet yetersiz kalıyor. (Milliyet)